Dünyaca ünlü içecek markalarına ve Türkiye’de önde gelen gıda şirketlerinin hammadde ihtiyaçlarını karşılayan ‘’Dallant’’ markasının sahibi olan Mehmet Şafak Kıran, çok kapsamlı bir hukuk mücadelesine başladıklarını açıkladı. Bu kapsamda, kendi marka ürünlerinin taklitlerinin ithal edilmeye çalışıldığını yasal yollarla ve girişimlerle gümrükte tonlarca ürünün satışına dair tedbir kararı alındığını ifade eden Mehmet Şafak Kıran, bir Türk markasına karşı dünya gıda lobisinin harekete geçtiğini düşündüklerini iddia etti. 

Dünyaca ünlü içecek markalarına ham medde satıyor 

ABD‘de yıllarca ünlü firmalarda ve kendi aile firmalarında da yöneticilik yaptıktan sonra ülkesine dönerek yatırımlarını ve girişimlerini Türkiye’de değerlendiren iş adamı Mehmet Şafak Kıran, yıllarca özenle geliştirdikleri hammaddeler ile içecek sektöründe önemli bir lojistiği sağladıklarını dile getirdi. Dünya markaları ile rekabet eder hale geldiklerini ve hatta pazarda bir Türk markası olarak hatırı sayılır konuma yükseldiklerini belirten Kıran, ‘’Bugün itibariyle dünya genelinde satış yapan ünlü içecek markalarına hammadde satıyoruz. Aynı zamanda Türkiye’de bulunan içecek firmalarına da hammadde sağlıyoruz. Avrupa’da ve Türki Cumhuriyetlerde bulunan markalara da hizmet veriyoruz. Tabi bu durum dünya gıda lobisinin dikkatlerini çekti. Bu başarıyı kıskananlar bizim ürünlerimizi aynı marka adı ile yasal olmayan yollarla ülkemize sokmaya çalıştılar. Bir Türk markasının bu başarısını hazmedemeyenler sözde bizi bu tür yöntemlerle yıpratmaya çalışmaktadırlar. Türk adaletine güveniyoruz’’ dedi. 

Gümrükte taklit ürünlerine el konuldu 

Uzun zamandır aynı marka adı altında faaliyet gösteren Mehmet Şafak Kıran, 2015 yılında markalarını tescil ettirdiklerini ifade ederek, ‘’Yıllardır aynı marka adıyla faaliyet gösterdik ve pazardaki özverili çalışmamız ile yükseldik. Bu başarımızı kıskanan güç odakları şimdi bu gayretimizi haksız yere kullanmak istiyorlar. Marka ürünlerimizin her türlü ithalat, ihracat ve üretim hakları kanunen bize ait. Buna rağmen aynı adla itibarımızı sarsmaya çalışıp ülkemizde aynı isim ile sahte ürün ithal edip satmaya çalışıyorlar. Bu ticari bir ahlaksızlık ve suçtur. Markamızı ve ürünlerimizi taklit etmeye çalışarak haksız kazanç sağlanmaya çalışılıyor. Yetkisiz olarak ithal edilmeye çalışılıp bayilik sözleşmesi olmadan adete el altından ürünlerimizin taklitlerini Türkiye’de insan sağlığını hiçe sayarak sokmaya çalışıldı. Kanuni haklarımızı kullanarak ürünün toplanılması yönünde dava açtık ve Gümrükte tonlarca ürüne ihtiyati tedbir kararı alınarak haksız kazanca ‘dur’ dedik. şu anda markamızın taklit edilmeye çalışıldığı ürünlere el konuldu ve bu kararla Türk adaleti kanunsuz ithalatın önünü kesip yerli ve milli marka üreticisi ve ihracatçısının bir kez daha önünü açmış oldu‘’ diye konuştu