Alanya'nın komşusu Gazipaşa'da Batı Akdeniz Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü (BATEM), Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi ve Tarım ve Orman İl Müdürlüğünün ortaklaşa yürüttüğü proje ile 2011 yılından bu yana yapılan Güney Amerika ve Güney Asya kökenli litchi, longan, passiflora, pitaya, mango ve guava üretimi giderek yaygınlaşıyor.
Bazı meyveler tane olarak 8 liradan başlayan fiyatlarla satılırken, bazı meyvelerin de kilogramı 40-70 liradan alıcı buluyor. Üreticiler, şu anda ürünler için pazar sorunu yaşamadıklarını ve ürünlerin büyük bölümünü İstanbul'daki büyük marketlerin satın aldığını belirtiyor.
Bölgede, 2011 yılında 6 türde ve 11 çeşitte 2 dönüm arazide başlayan tropik meyve bahçesi büyüklüğü bugün toplamda 70 dönümü aşarken, pitaya ve passiflora türlerinde de tescil aşamasına gelindi.
BATEM Meyvecilik Bölüm Başkanı Mehmet Özdemir, yaptığı açıklamada, BATEM, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ve Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi ile gerçekleştirilen "Değişik Tropik Meyve Türlerinin Antalya Koşullarına Adaptasyonu" projesi ile 2011 yılında Güney Amerika ve Güney Asya kökenli 6 türde 11 çeşit tropik meyve fidanının getirilerek bölgede oluşturulan bahçelere dikildiğini hatırlattı.
Litchi, longan, passiflora, pitaya, mango ve guava meyvelerinin Türkiye'nin en sıcak bölgesi olan Gazipaşa'da iki ve Alanya'da bir bölgeye dikildiğini belirten Özdemir, 2011 yılından bu yana çalışmaların yürütüldüğünü ve söz konusu meyvelerin Türkiye'de yetiştirilmesiyle ilgili çok önemli veriler elde ettiklerini dile getirdi.
Özdemir, söz konusu meyvelerin sıcak iklim isteyen meyveler olduğunu, ancak Gazipaşa, Anamur gibi bölgelerin denize bakan yamaçlarında üretilebildiğini ifade ederek, "Gazipaşa'da üretimi başardık fakat Alanya'da verim alamadık." diye konuştu.
Tescil zamanı geldi
Pitaya ve passifloranın çok rahat yetiştirilebildiğinin görüldüğünü hatta serada da iyi verim alındığını belirten Özdemir, "Mango yapısı itibarıyla büyük bir ağaç olduğu için ancak bu bölgede açık arazide yetiştirilebiliyor. Longan ve litchi de çok rahatlıkla yetiştirilebiliyor. Guava yetiştiriliyor ancak hasat sonu bekleme süresi çok az olduğu için çok rağbet görmedi." dedi.
Söz konusu türlerin Türkiye'de ticarete konu olabilmesi için Tarım ve Orman Bakanlığı nezdinde tescil edilmesi gerektiğini kaydeden Özdemir, şöyle konuştu:
"Bu türler içerisinde adaptasyonunu tamamlamış ve üretimi kolay olabilecek ilk etapta pitayada 2 çeşit ve passiflorada bir çeşit adayının tescil işlemlerine başladık. Bu sene ikinci yıl gözlemlerini aldık. Bir sorun olmazsa bu yılın sonbaharında 2 pitaya ve bir passiflora tescil ettireceğiz. Tescilden sonra bu çeşitlerin ülkemizde fidan üretimi ve ticarete konu olmasında herhangi bir sıkıntı kalmıyor. Fidan üretimi gerek BATEM gerekse özel sektör vasıtasıyla yapılabilecek. Fidan üretimine bir an önce geçip piyasaya sunmak istiyoruz."
Muz ve avokado dışında Türkiye'de tropik meyve üretiminin çok az olduğunu vurgulayan Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2011 yılından bu yana denemesini yaptığımız 11 çeşit ülkemizde çok çok az yetiştirilen veya hiç yetiştirilmeyen türlerdi. Biz 3 kurum ortaklaşa yaptığımız proje ile bu meyveleri ülkemize kazandırmış olduk. Artık tüketici yeni tatlar arıyor, üreticinin de yeni ürün üretme isteği var. Biz hem tüketiciye hem de üreticiye alternatif ürünler sunmak adına bu çeşitleri yaygınlaştırmak istiyoruz."
Özdemir, yurt içinde yetiştirilen tropik meyvelerin kalite ve lezzet anlamında ithal meyvelere göre üstünlük sağladığına işaret ederek, "Mesela mango ve pitayanın ithallerine göre çok lezzetli olduğunu tüketiciler söylüyor." dedi.
Yeni meyve çalışmaları var
Türkiye'de üretilmeyen meyvelerin üretimi için araştırmalara devam ettiklerini belirten Özdemir, "Hem pitaya ve passiflorada yetiştirme teknikleri üzerinde çalışıyoruz hem de yeni türleri getirmek için çalışıyoruz. Sadece tropik değil, subtropik meyvelerle ilgili çalışmalarımız devam ediyor." diye konuştu.
Macar Mahallesi'ndeki 100 dönümlük muz bahçesinin 2 dönümünü söz konusu 6 tropik meyveye çeviren üretici Fazıl Kaya, hasat döneminde bulunduklarını ve üretiminin tamamını İstanbul'daki büyük marketlere sattığını söyledi.
Tropik meyveciliğin çok zor olmadığını, ağaçların bakımının oldukça kolay yapıldığını anlatan Kaya, "Bakımları çok zor değil, sadece su ve hayvan gübresi veriyorum. Kesinlikle kimyasal bir ilaç kullanmıyoruz, tamamen organik üretim. Zaten gerek de kalmıyor. Güzel bir üretim, önümüzdeki yıllarda artırmayı düşünüyorum." dedi.
Güncelleme Tarihi: 27 Ağustos 2018, 15:00