Şırahanede ıslanan kozalakların daha sonra tavalara aktarılarak tavaların altını yüksek ateşle ateşleyip, 15 saat kaynatarak kıvamına gelince pekmez elde ettiklerini belirten Erdoğan, "Bu iş oldukça zahmetlidir. 4-5 kişi yardım ediyor. Yardımsız bu iş olmuyor" dedi.
Uzun yıllardır pekmez üreten Erdoğan, "Andız pekmezini yapmak üzüm pekmezinden daha zahmetli bir iştir. Yaklaşık 5 kilogram andız kozalağından 1 kilogram pekmez çıkarabiliyoruz. Yılda ise yaklaşık 2 ton pekmez üretiyorum" dedi.
"Tamamen doğal ve şifa kaynağı"
Andız pekmezinin ham maddesi olan kozalakları Toros Dağlarında bin 500-2 bin rakımlı yerlerden topladıklarını anlatan Erdoğan, "Elde edilen pekmez tamamen doğaldır. İçinde herhangi bir karışım bulunmuyor. Andız pekmezinin, basur, kansızlık, mide, akciğer, karaciğer, romatizma, şeker hastalığı, idrar yolları iltihabı, astım gibi birçok hastalığa iyi geldiği biliniyor. Bu pekmez, şifa kaynağı" ifadelerini kullandı.
Kuyucak Mahallesi’nde yıllardır pekmez yaparak aile bütçesine katkı sağlayan kadınlardan Fatma Duran, dağlarda ağaçlara tırmanarak topladıkları andız kozalaklarını, çuvallarla sırtlarında taşıdıklarını söyledi.
Günde 1 ya da 2 çuval andız kozalağı toplayabildiğini anlatan Duran, andız kozalaklarını Toroslar Dağlarından topluyoruz. Andız ağaçlarına çıkıyoruz. Oldukça zahmetli ve zor bir iş. Daha sonra ağaçlardaki kozalakları çırparak diplerine indiriyoruz. Her gün dağlardan sırtımızda birer ikişer çuval andız kozalağı getiriyoruz. Kozalakları kırıp 2 gün suda bekletiyoruz. Şırasını süzdükten sonra akşamdan hazırlayıp tavalara koyuyoruz. Erken saatlerde kalkıp kızgın ateşe koyuyoruz. 15 saat kaynıyor. Bu çok zahmetli bir iş" ifadelerini kaydetti.
Duran, yaklaşık 10 çuval andız kozalağından yaklaşık 150-160 kilo pekmez elde ettiklerini sözlerine ekledi.
Güncelleme Tarihi: 26 Ekim 2018, 10:14