Yamansaz'ın su altı kirliliğini gün yüzüne çıkarmak için dalış gerçekleştiren Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Gökoğlu ve ekibinin kamerasına başta koltuk, pet şişeler, içki kutuları, cam şişe, kova ve çok sayıda çeşitli atık takıldı.

Prof. Dr. Gökoğlu, Yamansaz'ın sulak bir alan olduğunu ve bir çay vasıtasıyla sularının denize akıtıldığını söyledi.

Suyun kanala alınması ile birlikte Yamansaz'da su seviyesinin düştüğünü ve bataklık alanın karasal alana dönüştüğünü aktaran Prof. Dr. Gökoğlu, "Biyolojik çeşitlilik açısından birçok canlının yaşamını sürdürmesiyle Yamansaz muhteşem güzellikte bir yer. Antalya'nın altındaki karstik çatlaklardan akan sular Yamansaz'ın sularını oluşturuyor. Su kaynakları devamlı kendini yeniliyor. Çok temiz turkuaz renginde bir su var. İçerisinde nilüfer ve su teresi, kamışlık ve sazlık mevcut. Balık olarak levrek, kefal, sazan, yayın var" dedi.

Yamansaz'da bölgeye ait kırmızı listede yer alan bir midye türünün de yaşadığının altını çizen Prof. Dr. Gökoğlu, "Antalya'ya ait endemik balık türleri de yaşıyor. Yamansaz bulunmaz bir yer ancak bütün çöplük oraya yığılmış durumda.Yamansaz'ın sahibi yok. Bunu 'Antalya'nın da sahibi yok' şeklinde ifade edebiliriz. Oysa arka tarafında turizm var. Yani arka taraf turizm bölgesi hemen ön tarafı çöplük" diye konuştu.

Yamansaz’ın yok edilmesi yerine turizme kazandırılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Gökoğlu, "Burası turizme kazandırılmalı. Tayland'da yüzen çarşı var. Ülkeye gelen her turist mutlaka bu çarşıyı ziyaret eder. Üzerinde çok fazla oynamadan doğallığıyla Yamansaz turizme kazandırılabilir. Hatta Amazon parkı şekline de getirilebilir. Orada bir takım değişiklerle canlı tutulabilir. İnsanlar kano ve teknelerle bu alanda gezip yöresel eşyalarını satışa sunabilirler. Göle ait canlı türlerini yok etmeden projeler yapılabilir" ifadelerine yer verdi.

Antalya'nın yer altı suyunun Yamansaz'la boşaldığını kaydeden Prof. Dr. Göçkoğlu, "Fazla sular sürekli Kopak Çayı aracılığıyla Akdeniz'e dökülüyor. Etrafta oteller var, oraların çöpleri buraya yığılıyor. Güzelim su altı zenginliği var. Orası anlatılamaz bir güzelliğe sahip. Hemen yan tarafında yerleşim yerleri bulunuyor. O arazilerin kimin olduğunu merak ediyorum. Hazineye aitse devlet nerede? Korunması gerekiyor buraların" dedi.

Bölgenin doldurulup yerleşime açılmasının büyük tehlike oluşturacağının altını çizen Prof. Dr. Gökoğlu, "Bölgede yapılmış binalar var. Bir tarafa doğru eğilmiş. Oradaki topraklar oynar ve yumuşak zeminlidir. O toprak yapısının üzerine bina yaparsanız ömrü kısa olur. Bir deprem anında çökebilir. Sonra büyük can kayıpları yaşanabilir" açıklamasını yaptı.

Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Antalya Şube Başkanı Hediye Gündüz, göl için en büyük tehditlerden birisinin de kaçak avlanma ve sazlıklarda çıkan yangınlar olduğunu belirterek, "Yamansaz, Akdeniz'de kuşların nadir barınma ve üreme alanlarından birisi. Akdeniz Üniversitesi'nin yaptığı araştırmaya göre 51 familyaya ait 161 kuş türü tespit edilmiş. Bunların 95'i nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan türler. Bölgede ayrıca 14 familyaya ait toplam 23 amfibi ve sürüngen türü saptanmış. Sazlıklarla kaplı gölde yılda birkaç kez yangın çıkıyor veya çıkartılıyor. Yangınlarda kuşların yuvaları yok oluyor. Gölde kaçak avcılık da yapılıyor" diye konuştu.

Yamansaz'ın korunması için acilen tedbir alınması gerektiğini vurgulayan Gündüz şunları söyledi: 

"Antalya'nın merkezinde başka bir kuş yaşam alanı yok. Bölge turizm açısından da değerli. Sahile ve Kundu oteller bölgesine birkaç kilometre uzaklıkta. Yapılacak kuş gözlem kulübeleriyle bölgeye çok sayıda doğasever ve kuş gözlemcisi getirilebilir. Aksi takdirde bir avuç kuşu yaşatamayacağız. Antalya Valisi'nden yangınların ve kaçak avcılığın önüne geçmesini istiyoruz."

Öte yandan 'Kuş Cenneti' olarak bilinen Yamansaz, çevresine dökülen molozlar ve yerleşim yerlerinden atılan atıklar nedeniyle çöp cennetine döndü. Nilüferlerle kaplı doğa harikası gölün yüzeyini artık plastik poşetler ve pet şişeler kaplıyor. Gölün suyundaki kirlilik de her geçen gün artıyor. Son dönemde ise sazlık alanda çıkan yangınlar dikkat çekiyor.