Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kabine Toplantısı sonrası yaptığı yeni normalleşme açıklaması turizmde hareketlenmeyi beraberinde getirdi. 2020 yılında Güvenli Turizm Sertifikası ile yerli ve yabancı turistlere sorunsuz ve konforlu tatil imkanı sunan Türkiye, 2021 sezonunda da tercih edilen bir destinasyon olmaya devam edecek.

“Özellikle Avrupa’dan ciddi anlamda bir ivme bekliyoruz”

Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkan Yardımcı Kaan Kavaloğlu, “Çok zor bir dönemi İnşallah hep birlikte atlatıyoruz. Türkiye, bu konuda çok zorlu bir sınav verdi. Biz turizmciler olarak 2020 yılını kötünün iyisi olarak atlattık diyebiliriz. 2021 yılına elimizden geldiği kadar umutlu bakıyoruz. Tabi ki bazı tedirginliklerimiz var. Yeni normalleşme dönemi, bizi çok yoracak. Özellikle turizm sektörünün otelcilik bölümünde sabit maliyetlerimiz çok yüksek. Bunu göğüsleyebilecek durumdayız. Doluluklarımızı eskisi kadar yüksek tutamıyoruz. Güvenli Turizm Sertifikası kurallarına uymamız gerektiği için bu anlamda otellerimizde çok yoğun doluluklar yaşamıyoruz yaşamak da istemiyoruz açıkçası. Özellikle Avrupa’dan ciddi anlamda bir ivme bekliyoruz. Mayıs ayının 2. Haftasında bu ivmenin başlayacağını ön görüyoruz. Şuanda Türkiye’ye gelen 3 bin turistin çok büyük bir kısmını Birleşik Devletlerden gelen turistler dolduruyor. Avrupa’dan gelen turistler şuanda yasaklamalar ve engellemelerden dolayı Türkiye’yi çok fazla tercih edemiyorlar. Gurbetçiler, her anlamda ülkemizi ciddi anlamda tercih ettikleri için, bulundukları ülkeye bu deneyimi iyi anlattıkları için 2020 yazında bizim için çok ciddi bir ivme olmuşlardı” dedi.

“2021 yılında yine gurbetçilere çok güveniyorum”

Yeni sezonda, yurt dışında yaşayan Türklerin büyük desteğini göreceklerini ifade eden Kaan Kavaloğlu, “2021 Yılında yine gurbetçilere çok güveniyorum. Gurbetçilerin bu konuda, Türkiye’de tatil yapma ihtiyaçlarını karşılayacaklarını düşünüyorum. Bu da özellikle Almanya, İskandinav ülkeleri ve İngiltere’den çok ciddi anlamda bir turizm hareketi oluşturacak. Avrupa Birliği ülkesi ülkeler kendi içlerinde sonuçlandırmak istiyorlar turizm hareketlerini. Bununla ilgili de bir algı yönetimi var Türkiye’nin aleyhine. Bu durumu ellerinden geldiği kadarıyla yapacaklar. Bu ticari ve siyasi bir karardır. Biz elimizden geldiği kadarı ile 2020 yılında çok iyi bir hizmet kalitesi yakaladık. Bu Türkiye’nin 2021 yılı için çok iyi bir reklamı olacak” diye konuştu.

“Türkiye’siz ve Antalya’sız ne 2021’de ne de sonrasında bir turizm hareketi olamaz”

Türkiye’siz ve Antalya’sız bir turizmin olmayacağına değinen Kavaloğlu, “Türkiye’yi tercih eden insanlar, nasıl güvenilir bir tatil yaptıklarını etraflarına anlattılar. Anlatmaya da devam ediyorlar. Bu anlamda Avrupa Birliği üyesi ülkelerin vatandaşlarının Türkiye’de ve Antalya’da tatil yapma ihtiyaçlarını kendi hükümetlerinin siyasi istikrarlarının önleyemeyeceğini düşünüyorum. Bu konu ile ilgili aşı pasaportları çıkacak, bizim yaptırdığımız aşıyı kabul etmeme gibi durumlar olacaktır. Sonuç ne olursa olsun Türkiye’siz ve Antalya’sız ne 2021’de ne de sonrasında bir turizm hareketi olamaz. Türkiye’nin bu konuda önü çok açık” şeklinde konuştu.

“Rakibimiz olan ülkelerden çok daha avantajlıyız”

Rakip ülkelere göre Türkiye’nin daha avantajlı bir konumda olduğunu söyleyen Kavaloğlu, “Biz Güvenli Turizm Sertifikasını bir Alman kuruluşundan aldık. Özellikle Almanların gelip bizi denetlemelerini çok istedik. Her ay 1 kere resmi ve 1 kere gizli olmak üzere 2 kere denetleniyoruz. Bu denetimlerin sonucuna göre sertifikasyonun devamı var. Yaz Kış oteller açık olduğu sürece Güvenli Turizm Sertifikası kurallarına uyulmalı. Normalleşme dediğimiz bu dönemde sıkı kurallardan hiç taviz vermememiz gerekiyor. Rakibimiz olan ülkelerden çok daha avantajlıyız. Avrupa Birliği şuanda İspanya’yı İtalya’yı ve Yunanistan’ı destekliyor tatil amaçlı olarak. Bu desteğe rağmen Türkiye ve Antalya tercih edilen bir destinasyon olmaya devam edecek” ifadelerini kullandı.