Antalya'nın Kepez ilçesinde yaşayan Zoia Tkanchenkova, 2004 yılında Ukrayna'da evlendi. Bu evlilikte bir çocuğu dünyaya gelen Tkanchenkova, bir süre sonra eşinden şiddet görmeye başladı. Rusya'daki anne babasının yanına taşınan kadını boşandığı eşi burada da rahat bırakmayınca Tkanchenkova oğlu ile birlikte Antalya'ya geldi. Burada tanıdıklarının yanında bir süre yaşayan Tkanchenkova, Antalya'da turistlerin havalimanından otellerine yapılan transfer işinde çalıştı. Bu esnada iddiaya göre, yanında çalıştığı kişi, pasaportuna el koyduğu Tkanchenkova'yı fuhuş yapmaya zorladı. Oğlu İlia'yı yanına alarak Manavgat'tan Alanya'ya kaçan Tkanchenkova, "Paramız ve telefonum yoktu. Oğlumla sahilde oturup ağladık ve dua ettik. O esnada sahile gelen Adem Y. bize yardım etti. Dalgıç olarak işe yerleştirdi. Lojman ayarladı. Hiçbir zaman asılmadı, güvenimi kazandı. Sürekli yardım ediyordu. Bana ve oğluma iyi davranıyordu. Bir süre beraber yaşadık ve sevgili olduk." dedi.

Zoia Tkanchenkova, bir süre sonra kendisine evlenme teklifinde bulunan Adem Y. ile birlikte gerekli evrakları hazırlamak için Rusya'ya gitti. Bu birlikteliğinden Melek adını verdikleri kızı dünyaya gelen Tkanchenkova, Adem Y.'nin Rusya'da ev yapan babasına yardım ettiğini aktardı. Bir süre sonra Adem Y.'nin Türkiye'ye döndüğünü anlatan Tkanchenkova, Türkiye'de yaşamak için kendisi, çocukları, anne ve babasını Adem'in ikna ettiğini kaydetti. Antalya'da Adem Y.'nin kendilerine ev bulduğunu belirten Tkanchenkova, babasının evini satıp Adem'e 200 bin dolar göndererek bu evi satın almasını istediğini dile getirdi.

Tkanchenkova, "Babam ona tekne ve araba aldı. Bütün sorumluluğu üzerine aldı. Ailemle Türkiye'ye geldik. Büyük oğlum okula başladı ama Adem evliliği sürekli erteliyordu. Bu esnada Adem adını verdiğimiz bir çocuğumuz daha oldu. Kavgalar başladı, sonra evli olduğu ortaya çıktı. Bizi hep kandırdı ve parayı geri vermedi. Anne ve babam tekrar Rusya'ya döndü. Ben yardım aramaya başladım. Çocuklarımla kendi ayaklarım üzerinde hayatta kalmaya başladım. Komşularım destek oldu. Bir süre sonra evimi polisler basarak Türkiye'den gitmemi istedi. Gemiyle çocuklarımı yanıma alarak Kırım'a gittik. Kırım'da bir süre kaldık. Kırım önce Ukrayna'ya bağlıydı. Ukrayna ile Rusya arasında savaş çıktı. Kırım'da da yine kaçak durumuna düştük. Orada evimiz çok kötüydü. Yemek alabilmek için kızımla yıllarca uzattığımız saçlarımızı kesip peruk yapmaları için sattık." diye konuştu.

İki çocuğu Türkiye vatandaşı olduğu için buraya dönmek zorunda olduklarını anlatan Zoia Tkanchenkova ancak kendisi Türkiye'den gönderildiğinden uzun süre tekrar Antalya'ya gelmek için mücadele verdiğini söyledi. Türk Konsolosluğu'nun desteğiyle Türkiye'ye dönebildiğini anlatan Tkanchenkova, şöyle konuştu: 

"Annem ve çocuklarla Antalya'ya döndük. Antalya Yardımlaşma Platformu ve birçok insan yardım etti. Çocuklarım Melek ve Adem okula gidiyor. Büyük oğlum Ukrayna'dan Türkiye'ye geldi. Şimdi üniversiteye hazırlanıyor. Kanser hastası annemin emekli maaşı ile kiramızı ödüyorduk ama birkaç gün önce bankanın kullandığı kart değişti. Yeni kart için annemin Rusya'ya gitmesi gerekiyor. Annemi hasta olduğu için yalnız gönderemem. Benim de Ukrayna vatandaşıyken Rusya'da kaçak çalıştığım tespit edilince bu ülkeye girişim yasaklanmıştı, ben de gidemem. Türkiye'de oturma iznim var fakat çalışma iznim yok. Anemin kartı değişince kirayı ödeyecek paramız kalmadı. Gideceğimiz başka yer de yok. Çocuklarım Türk vatandaşı, onların geleceği burada. Annemin maaş kartının değişmesi konusunda Rus ve Türk yetkililerin desteğine ihtiyacımız var."