Havaların soğuması ve daha erken kararmasıyla birlikte karanlık bir havada uyanmak, bunların üzerine birde iş stresinin eklenmesi birçok insanın yorgunluk, karamsarlık ve huzursuzluk gibi duygulara kapılmasına neden olmaktadır. Peki kış yorgunluğunun hissedildiği şu dönemleri sağlıklı bir beslenmeyle atlatabilmek mümkün mü? Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Diyetisyeni Özcan Gürbüz sağlıklı beslenmenin insan ruhu ve bedenindeki önemine değindi. 

Diyetisyen Özcan Gürbüz, “Tatil yaparak ve gezerek geçirilen güzel, uzun ve güneşli yaz günlerinden sonra,  kışa hem bedenimizi hem de ruhumuzu hazırlamak biraz zordur. Bu durum bizlerin günlük yaptığımız hareketleri, beslenmemizi, güneşten yararlanmamızı doğrudan etkileyerek sosyallikten uzaklaştırmaktadır. Evde geçirilen günlerin sayısının artmasıyla birlikte tüketilen yiyecek ve içecek sayısında artış yaşanmaktadır. Böylelikle kilo alımında artış bununla birlikte de huzursuzluk baş göstermektedir. Ancak gün içerisinde tüketeceğiniz bazı besinler, kendinizi daha mutlu ve dinç hissetmemize, depresif durumdan kurtulmanıza katkı sağlayacaktır.” dedi. 

Su tüketiminin önemini belirten Dyt. Özcan Gürbüz, “Yaz aylarında tükettiğimiz su miktarı havaların soğumasıyla azalır. Bunun sonucunda kabızlık ve metabolizmamızın yavaşlaması gibi durumlar oluşur. Bu durumu engellemek için vücudumuzun sıvı elektrolit dengesini sağlayabilmeliyiz ve günlük su tüketimini 2 litrenin üzerinde tutmalıyız.” dedi.

Mevsim geçişinden dolayı hasta olma riskinin arttığını belirten Dyt. Özcan Gürbüz; “Hastalıklardan korunabilmek ve bağışıklığımızı güçlendirmek için vitamin alımını arttırmalıyız. Meyve ve sebzeler bol miktarda vitamin içerdiği için günlük 4-5 porsiyon sebze meyve tüketmeliyiz. Oluşabilecek kabızlık gibi rahatsızlıkları önlemek için; yüksek lif içeren besinlere (tahıllar, kuru baklagiller v.b.) ve probiyotiklere günlük öğünlerimizde yer vermeliyiz. Böylelikle bağırsaklarımızın düzenli çalışmasını sağlayabiliriz.” dedi.

Son olarak Dyt. Özcan Gürbüz, “Abur cubur ve hazır yiyecekler gibi yüksek miktarda katkı maddesi içeren besinleri tüketmek yerine, kuruyemiş ve kuru meyve gibi doğal besinler tüketmeliyiz. Tuz tüketimini azaltarak vücutta oluşan ödemleri ve hipertansiyon riskini azaltabiliriz. Rafine ve işlenmiş şeker tüketimini azaltarak kan şekerinde oluşabilecek dengesizlikleri önleyebiliriz. Beslenmenin yanında fiziksel aktivitemizi arttırarak üzerimizde oluşan isteksizlik ve üşengeçliği atabiliriz. Güzel havaları yürüyüş yaparak değerlendirmeliyiz, kötü havalarda ise günlük yaşantımızı biraz daha hareketlendirmeliyiz. Fırsat buldukça kapalı alanlarda yapılan bireysel ve takım sporlarına yönelmeliyiz. Yorgunluğun en önemli ilaçlarından birisi olan uykuyu düzene sokmalıyız. Mutlu, huzurlu ve zinde bir kış için sağlıklı beslenmeyi sakın unutmayın.” dedi