'8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Kent Konseyinin düzenlemiş olduğu etkinliğe Ak parti Kadın Kolları Başkanı ve yönetimi olarak katılım sağladık.Biz Alanya’da tüm sivil toplum örgütleri ve siyasi partiler hep beraber kadınların sesi olmak istedik. Benim 8 Martta ki basın açıklamamın akabinde 2 erkek vatandaşımızın,partimizi hedef alarak yaptığı sözlü ve fiziksel saldırıyı şiddetle kınıyorum.'
'AK PARTİ KADIN KOLLARI BAŞKANI DEĞİL, BİR KADIN OLARAK KONUŞUYORUM'
'Ben Ak parti Kadın Kolları Başkanı olarak değil bir kadın olarak da olayı kınamak istiyorum.Orda ki bütün kadınlarımızın orda toplanma amacı kadına şiddete hayır,kadın haklarının korunması ve kadın-erkek eşitliğini vurgulamaktı.Böyle bir günde 2 tane erkek vatandaşımızın bana karşı yaptığı bu sözlü ve fiziksel saldırıyı,hakareti orada bulunan bütün kadınlarımıza Türkiye’deki,dünyadaki kadınlarımıza da yapılan sözlü sataşma,fiziksel saldırı olarak da adlandırıyorum.Bu tür olayların biz kadınların gücüne güç kattığına inanıyorum. Orada bulunan ve bulunmayan tüm sivil toplum örgütlerinin ve siyasi parti temsilcilerinin bana yapılan bu saldırıyı onaylamayacaklarına inanıyorum.
'HUKUKİ İŞLEM BAŞLATTIK'
Bu kişiler hakkında gerekli şikayeti yaptık ve hukuki süreci de başlattık. Bu şahısların sembol bir günde tarafıma yapmış oldukları saldırının cezasız kalmaması için hukuki sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız.
'TOPLANMA AMACIMIZ: KADIN HAKLARI, EŞİTLİK, KADINA SAYGI'
Ben Alanyada dünkü yaşanan bu siddetten sonra ,şunlarıda söylemeden geçemeyecegim. Biz tüm siyasi parti Kadın Kolları ,sivil toplum örgütleri 5 Aralıkta Kadının seçme ve seçilme hakkı ve 8 Martta Dünya kadınlar günü için yılda iki defa bir araya geliyoruz. Bizlerin toplanma amacımız Kadın olarak ses getirmek, kadın hakları, eşitlik, kadına saygıyı Vurgulamak istiyoruz, toplanma amacımızda bu olmalı. Ama ben Alanya Kadın Kolları başkanı oldugumdan itibaren, bu etkinliklere katıldık, Hep beraber sesimizi duyurma mücadelesi verdik. Kadın dedik, en önemlisi eşitlik iştiyoruz ayrımcılık istemiyoruz dedik. Şunu görüyorum ki daha önceki Kadın Kolları başkanımıza yapıldığı gibi her zaman banada kürsüde konuşurken, konuşmamın sonunda, sözlü hakaretler hep yapıldı. Dünkü olayda tek fark iki erkek olması ve fiziksel şiddettede bulunulmasıdır. Ben şunu ifade etmek isterim ki,şiddet sözlüde olmamalı,bu ne ilkti, inşallah son olur. Bu ifadelerim tabiki orada bulunan tüm kadınlarımıza değil,daha öncede şimdide yapan üstüne alınan tüm kadınlarımıza gelsin. Biz orada Kent konseyinin organizasyondaki emeğine ,bizi dinleyen bayanlara saygımızdan sessizliğimizi koruduk. Irkı ,dini ,fikirleri aynı olmaya bilir. Ama birbirimize saygı göstermeliyiz. Karşı cinstende bunu beklemeliyiz. Haksa hepimizin kadın hakkı bunun bilincinde hareket etmeliyiz.
Güncelleme Tarihi: 09 Mart 2016, 11:45