Alanya'da yaşanılan terörü lanet eylemleri ve protestolarının ardından hemşeri dernekleri temsilcileri tekrar bir araya geldi. Daha önce Alanya Kaymakamı Hasan Tanrıseven'i ziyaret ederek fikirlerini paylaşan hemşeri dernekleri temsilcileri bu kez 25 Metrelik Yol'daki Hancı Pastanesi'nde buluştu. Alanya Karadenizliler Derneği'nin (ALKARDER) ev sahipliğini yaptığı kahvaltılı toplantıya Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Genel Başkan Yardımcısı ve Alanya Gazeteciler Cemiyeti (AGC) Başkanı Mehmet Ali Dim, ALKARDER Başkanı Ali Hanci ile Alanya'daki hemşeri derneklerinin temsilcileri katıldı. 

ALKARDER Başkanı Hancı, bir araya gelerek Alanya'da yaşananlarla ilgili toplumun huzurunu bozmadan insanlar ve ulusal ile uluslararası basına bir mesaj vermenin uygun olduğunu düşündüklerini söyledi. Hancı, "Bunun için de Alanya'daki yabancı ülkelerin derneklerini, Alanya Yabanclar Meclisi kanalıyla bütün iskeledeki Şelale Meydanı'nda bir araya getirelim. Bir festival havasında Alanya'nın aslında güvenilir bir şehir olduğunu ve burada yaşamaktan mutlu olduklarını onların kendi dilinden ulusal ve uluslararası basına duyurmak istedik. Bu düşüncemizi geçtiğimiz cuma günü Kaymakam Tanrıseven ile paylaştık. Kendisi de böyle bir etkinliğin olumlu sonuç vereceğini söyledi ve bizidestekledi. Yapacağımız etkinliğin Alanya'ya fayda getirmesini, tanıtımına bir parça katkıda bulunmasını ve güvenli bir şehir olduğunu dile getirmeyi hedefledik" dedi.

AGC Başkanı Dim de, "Sizler Alanya'nın bir parçasısınız. Çoğunuz memleketlerinizden sermayesini, emeğini, birikimlerini getiren ve buraya gönülden koyan insanlarsınız. Alanya hepimizin ortak paydası, kaygısı, sevinci, mutluluğu. Hepimiz için Alanya çok şey ifade ediyor ama maalesef son zamanlarda meydana gelen olaylar hepimizi derinden yaraladı ve üzdü. Keşke hiç olmasaydı. Ne yazık ki toplumun belli bir kesiminde ciddi bir elektriklenme, tepki oluştu. Biz bu acıyı elbette yaşıyoruz. Sonuçta ülkemizin bölünmez bütünlüğü, milletimizin varlığı, birliği üzerinde oynanan ciddi bir oyun var. Bu oyunun bir parçası Güneydoğu'da sergilenen ve şehitlerle sonuçlanan, her yöremizi derinden etkileyen, yaralayan  olaylar Alanya'yı da yaralıyor. Bunu elbette haklı gösteren bazı gerekçeler de var ama Alanya hassas bir coğrafyada. Alanya, Türkiye'nin vitrini. Bu noktada Türkiye'nin vitrininde olması gereken olayların dozajının biraz arttığını, yükseldiğini gördük. Keşke bu daha minimize edilebilseydi. Bu manada hepimizin ortak kaygıları, ihmali oldu. Daha önce Kaymakam Tanrıseven ile bir toplantı yaptık. Orada da bunu ifade ettim. Bir şekilde insanların toplumsal psikolojisinin anlanması, onların özümsenmesi ve empati yapılması gerekiyor. Biz eğer devlet, sivil toplum örgütleri, Alanya'nın ileri gelen insanları ya da önderleri olarak toplumun önüne düşüp de onların enerjisini alamıyorsak, onlar bunu bir şekilde yaparlardı. Şonuçta da bu oldu. Maalaesef devletimizin bu konuda sadece TOMA ya da polisiye güçlerle engelleme çabaları da bana göre ters tepti ve toplumda farklı algılandı. Bunların hepsinin toplamında da Alanya'daki hepimizin ortak ekmek kavgası olan turizm etkilendi. Hepimiz bugün turizmin yara aldığını biliyoruz. Doluluk oranlarımız

düştü. Esnafımız iş yapamaz hale geldi. Yurtdışında farklı bir algı ve imaj oluştu. Bu imaj kolayca yıkılacak bir şey değil. Biz burada 100 defa toplantı yapıp 100 kez basın açıklaması yapalım, bu imajı yıkmamız mümkün değil. Bu zamanla olacak bir şey. Bence kısa vadede yapılacak bir şey kalmadı ama sizlerin iyi niyeti, burada bir araya gelmeniz, Alanya'da birlik ve beraberliğin oluşmuş olması, hangi şehirden olursa olsun, insanların nüfus cüzdanına bakılmaksızın, ne yazdığının önemi olmaksızın Alanya için bir araya geldiğinizi göstermesi açısından bu toplantı önemli. Buradan çıkacak olan mesajı bizler yayınlayalım. Bu mesajı ulusal ve uluslararası basına da servis edelim. Bu önemli ancak tekrar söylüyorum, inşallah bu acıları tekrar yaşamayız. İnşallah tekrar şehitler gelmez. Vatanımızın üzerinde oynanan oyunlar sona erer, devletimizin gücü ortaya çıkar. Önümüzdeki seçimden de iyi, istikrarlı bir tablo ortaya çıkarsa, sabredelim gelecek yıllara daha umutla bakacağımız bir Alanya ortaya çıkar diye umut ediyorum" şeklinde konuştu.

ALKARDER Başkanı Hancı da, "Şehit haberleri geldikçe hepimizin ciğeri yanıyor. Buna bir Türk insanının kayıtsız kalması mümkün değil. Biz Alanya'da yaşıyoruz. Alanya, Türkiye'de çok farklı konumda olan bir şehir. Alanya bizim dünyaya açılan penceremiz. Tabiki buradaki insanlar da bir şekilde teröre karşı tepkisini de göstermek durumunda ama dozajı, TOMA'lar, gazlar olunca bu kez dışarıdan gelenlerde, yerleşik yabancılarda, turistlerde çok büyük bir korku yarattı. Bunlar sokağa çıkamaz oldu. Hepimiz esnafız. İşlerimiz yüzde 30, 40 düştü. Bir anda bıçak gibi kesildi. İnsanlar artık sokağa çıkmıyor. Bir anda Alanya sanki güvenli bir şehir değilmiş imajı ortaya çıktı. Aslında Alanya çok güvenli bir şehir. Geldiğimiz noktada bu güven krizini aşmak için bir şeyler yapmamız lazım. Biz Alanya'yı seviyoruz. Alanya'nın ticaretinin geriye gitmesinden hoşnut değiliz. Burada yapacağımız bir şey varsa, elimizi taşın altına koyalım diye çaba gösteriyoruz" diye konuştu.

Alanya Kahramanmaraşlılar Derneği Başkanı İsmail Demir 

de, terörü lanet protestolarına katılan kişilerin ne derneklere, ne odalara, ne de siyasi partilere bağlı olmadığını söyledi. Dışarıdan gelen bu kişilerin turizme ve esnafa zarar verme amacı taşıdığını ifade eden Demir, yürüyüşlerin yasal çerçeve içerisinde yapılması gerektiğini hatırlattı. Polisin sert müdahaleden kaçınması gerektiğini de vurgulayan Demir, derneklere yapacak çok işin düştüğünü kaydetti