“Bugün açılışını yapacağımız yatırımlar bunların adımlarıdır. 841 milyon yatırım bedeli olan birçok eseri hizmete açıyoruz” diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

“Bunların başında az önce Başbakanımızın bakanlarımızın ve Büyükşehir Belediye Başkanımızın da ifade ettiği raylı sistem geliyor. Uzun zamandır bekliyordu bu hizmeti Antalya ama bundan önceki yerel yönetim raylı sistemden anlamaz, yapılanı durdurma gayreti içindeydi. 311 milyon yatırımla raylı sistem hattının ikinci aşamasının açılışı bugün yapılıyor bugün test açılışlarını özellikle başlatıyoruz inşallah sizler bir ay sonra binmeye başlayacaksınız. Ama bugün test için bizler kullanacağız ve EXPO'ya inşallah raylı sistemle gideceğiz. Şehir merkeze ile havalimanı ve Expo arasındaki raylı sistem rekor sürede tamamlandı. Büyükşehir belediyemiz tarafından alınan raylı sistem araçlarından ikisini de bugün hizmete alıyoruz. Diğer yatırımlar bağlantı yolları ve köprülerdir. Havalimanından gelirken gerçekten Antalya’yı yeniden yine şantiye haline dönmüş olarak gördüm. Onun için büyükşehir belediye başkanı ve ekibine teşekkür ediyorum. Bunlar modern şehircilik anlayışının ne olduğunu ve bunu kimlerin başarabileceğini göstermesi açısından önemli, Antalyalı da bunu iyi bildiği için gereğini yerine getirdi. Bunun yanında yine belediyemiz tarafından tamamlanan yol köprü çevre düzenlemesi projelerinin açılışını yapıyoruz, derslikler atölyeler, spor salonları vs. bunların üzerinde durmayacağım. Sağlık bakanlığımızın birçok hizmetleri oldu, Antalya bir değişim dönüşümü hamdolsun bizim iktidarımız da yakaladı. Ta Belek'ten tut Kemer’e oradan devam et, ta Bodrum’a kadar bütün bu yolların aşılması iktidarımızla birlikte oldu. Biraz sonda açacağımız EXPO 2016 Antalya ülkemizin açılışına önemli katkı sağlayacak. Süreklilik arz eden bir süreci var buradaki tüm birimler bahçeler süreklilik arz eder şekilde Antalya’nın en büyük zenginliklerinden biri olarak hayatını sürdürecek. Çevreciliğin merkezi oluşuyor çeşitli ülkelerin buralarda yerel mimarisinden örnekler var. Bunlarla beraber EXPO böylece Türkiye’nin dünyaya tanıtımında farklı bir fonksiyon icra edecek. 8 milyon ziyaretçi bekleniyor kongre merkezi Türkiye'nin en büyük kongre merkezi olacak."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "dik dur eğilme, bu millet seninle" sloganları karşısında Rabia'yı işaret etti. Erdoğan, "79 milyon tek millet, tek bayrak, bayrağımızdan başka bayrak yok, diğerleri terör örgütlerinin paçavrasıdır, rengi şehidimizin kanı, hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız şehidimizin ta kendisidir. Uğrunda ölen yoksa o vatan değil tarladır. Ölen varsa vatandır, . dördüncüsü tek devlet öyle paralel devlet, öyle bir şey yok. O ta Türkiye Cumhuriyeti devleti. Rabiamız da tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet var. Bu bezim ülkemizin temel taşlarıdır. Böyle yürüdük böyle yürüyeceğiz. Şundan emin olmamız lazım Türkiye Allah’ın izniyle er geç olimpiyatları da alacak dünya EXPO'sunu da alacak bugün olmazsa yarın ama bir gün çok büyük organizasyonlar bizim ülkemize gelecek. Bu konuda karşılaştığımız engellerini asıl sebepleri siyasidir bunu çok iyi biliyoruz yeterlilik değildir yeni Türkiye hedefimiz bir çok kazanım yanında bu tür sorunların üstesinden gelme imkanı da sağlayacaktır. Antalya bu konuda ilk adımı attı g-20 zirvesi ile Antalya zirve yapmıştır G-20’lerin bin numarası Antalya’da olmuştur. Antalya yeni Türkiye’nin öncü şehirleri arasındaki yerini şimdiden sağlama almaya başladı. 52 ülkenin 6 uluslararası kuruluşun katılımcısının bulunduğu Antalya EXPO'su sayesinde şehrimize alt ve üstyapı organizasyonuyla ülkemize girecek olan para 1.8 milyar TL. Expo için oluşturulan peyzaj alanları, müzeler yollar ve kalışı tesisler serginin bitiminden sonra hizmete devam edecek. Antalya’ya gelen herkesin görmek isteyeceği yeni bir zenginliği var. Geçtiğimiz 13 yılda kavuştuğu hizmetlerle çehresi değişmiş adeta rahmetli Özal'ın deyimiyle çağ atlamıştır alt yapısı için 4.3 milyar lira yatırım yaptık. Antalya’nın bölünmüş yollar ortada. Bunların yanında artık Antalya sahilden ülkemizin orta Anadolu’daki şehirlere ağlanıyor hatta İstanbul’a kadar bağlanıyor. Bunlarla birlikte 2020 yılına kadar. Bu hedefler gerçekleşecek" diye konuştu.

Konuşmasında önceki Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Mustafa Akaydın'a da gönderme yapan Erdoğan, "Ben çok merak ederim, Antalyaspor’a ait stad meselesi vardı çok enteresan bir ara dönem oldu Menderes Bey’den sonra stat durduruldu, niye durduruyorsun devlette devamlılık esastır yaptırmadı yine nasip oldu başlayan gel bitirdi" şeklinde konuştu.

Medeniyetler beşiği Akdeniz havzasının önemli bir bölümünün siyasi ekonomik krizlerle boğuştuğunu hatırlatan Erdoğan, dünyanın bütün renklerini içinde barındıran dayanışmanın, paylaşmanın adı olan Akdeniz'in sürekli insani dramlarla gündeme gelmesinden üzüntü duyduğunu kaydetti. Erdoğan, "O yavruların denizde boğulması bizi kahrediyor ama batının bir endişesi var mı biz denizlerden 100 bin insanı kurtardık, diğerleri ise botları şişleyerek batırdılar ve annelerin çocukların ölümüne sebep oldular. Birçok gün önce 400'ü aşkın umut yolcusu hayatını kaybetti burada boğulan tüm insanlıktı asıl önemli olan bu. Bu acı manzara hepimizin yüreklerini dağlıyor, derin yaralar açıyor Türkiye bu çalkantının ortasında hem kendi vatandaşları hem de bölgedeki diğer insanlar için güvenli bir liman halindedir" dedi.

Konuşması sloganlarla kesilen Erdoğan, "Dik dur eğilme, bu millet seninle" sloganlarının yinelenmesi üzerine, "Bundan sonra da insani değerlerin merkeze alan Türkiye bundan sonra da yoluna devam edecektir. Akdeniz'e yakışan adı gibi ak olmaktır. Bu güzel coğrafyada bereketle, medeniyetle paylaşmayla anılmaktır. Suriye'deki ve ıraktaki sıkıntılardan kaçanlara ev sahipliği yapıyoruz. Türkiye ensar, gelenler muhacirdir. Türkiye BM verilerin göre dünyada en fazla sığınmacı alan ülke konumundadır. Aynı şekilde milli gelirine oranla insani yardımlarını en çok artıran yine Türkiye. Gençler, dik duracağız eğilmeyeceğiz, bundan endişeniz olmasın sadece Allah’ın huzurunda rükuda eğildik başka hiçbir yerde asla eğilmedik eğilmeyiz. Gençler sizden isteğim şudur; bir olun, beraber olun, iri olun, diri olun, kardeş olun hep birlikte Türkiye olun. Bunu asla kimse fitneyle nifakla bozmaya muvaffak olamaz. Onlara bunu fırsat vermeyin” ifadelerine kullandı.

Antalyaspor’un bir stadyum sorunu yaşadığını aktaran Erdoğan, “Antalyaspor’a ait stad sorunu var. Menderes Türel ara verdi, stat durduruldu niye durduruyorsun, devlette devamlılık esastır yaptırmadılar. Yine nasip oldu başlayan geldi bitirdi. Olay bu” diye konuştu.

Medeniyetlerin beşiği Akdeniz’in önemli bir bölümünün ekonomik, siyasi ve sosyal krizlerle boğuştuğuna değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyanın bütün renklerini güzelliklerini barışı içinde barındıran Akdeniz’in sürekli insani dramlarla gündeme gelmesinden üzüntü duyuyorum. Orada o yavruların denizde boğulması bizleri kahrediyor. Biz buna üzüyoruz. Ama Batı’nın burada bir endişesi bir derdi var mı? Akdeniz’den, Ege’den 100 bin insanı kurtardık. Diğerleri botları şişleyerek batırdılar. Oradaki çocuk, kadın anne ve babaların ölümüne neden oldular. Daha birkaç gün önce 400’e yakın umut yolcusu Akdeniz’in azgın dalgalarında hayatlarını kaybettiklerine şahit olduk. Burada boğulan sadece gemideki mülteciler değil onlarla birlikte tüm insanlıktır. Asıl önemli olan bu. Bu acı manzara hepimizin yüreğini dağlıyor. Vicdanımızda yaralar açıyor. Türkiye bu çalkantının ortasında hem kendi, hem de bölgedeki tüm ihtiyaç sahipleri için güvenli bir limandır” dedi.

Türkiye bölgesel ve küresel düzeyde yaşanan tüm sorunlara rağmen demokrasi ve kalkınma hamlelerini devam ettirdiğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin bu istikrarlı ve kararlı yürüyüşünün hem içeride hem de dışarıda birilerinin rahatsız ettiğini görüyorum. Sürekli kriz peşinde koşan sürekli çatışma, çekişme, kavga arayışında olanlar her gün yeni ve bazı oyunlarla karşımıza çıkıyorlar. Gezi olayları işte böyle bir hesabın ürünüydü. 17-25 Aralık’ta harekete geçirilen paralel yapı aynı amaca hizmet ediyordu. Bölücü terör örgütü yine bu projenin bir parçası olarak eylemlere başladı. Suriye’de ve Irak’ta yaşananların bir hedefinin de Türkiye’nin istikrarı ve kazanımları olduğunu kimse inkar edemez. Rusya’nın sınırlarımızı ihlalini cümle alemin kabul ettiği bir uçağının düşürülmesini bahane ederek, ülkemize karşı gösterdiği sert reaksiyonun gerisinde de aynı sebep vardır. Ülkemizde mutlu şekilde tatillerini yapan Rus turistlerde ülkemizden giden tarım ve sanayi ürünleriyle hayatları kolaylaşan Rus vatandaşı da işte bu hoyrat siyasetin kurbanlarıdır. Avrupa’da Parlamentosu’nda giderek sertleşen ifadelerin kararların gerisinde aynı karın ağrısı olduğunu biliyorum. Sandılar ki Türkiye üst üste yaşadığı bu toplumsal ve siyasi sorunların altında kalır, yerle yeksan olur. Çünkü 1990’lı ve 2000’li yılların başında hep böyle yaptılar ve hedeflerine ulaştılar. Bu kez işler umdukları gibi gitmedi. Çünkü Türkiye, eski Türkiye değil. Türkiye’nin ekonomik ve siyasi ölçekleri büyüdü. Beş, on milyarlık spekülasyonlarla arkası boş tehditlerle, diplomatik ayak oyunlarıyla istikrarı bozulacak bir Türkiye hayaliyle harekete geçenler hezimete uğradılar. Çünkü biz, ir kapıyı kapatan Allah’ın başka kapıyı açacağına inanıyorduk. Bu ihracatta da turizmde de böyledir. Ahlakımızı ve vicdanımızı kaybetmediğimiz sürece Allah’ın izniyle kimse sırtımızı yere getiremez” dedi.

Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: 

“Bugün bizden kat ve kat zengin Avrupa ülkeleri 50, 100 bin mülteci karşısında endişeye kapılırken, Türkiye’nin 3 milyon göçmene ev sahipliği yapmasının gerisinde bu duruşa sahip olmamız vardı. Bizim yaşadığımız sorunların hiçbirine maruz kalmayan ülkeler, küresel ekonomik krizin pençesinde kıvranırken Türkiye’nin istikrarını hazmedemeyenler işte bu kıskançlıklarından dolayıdır. Son dönemde yaşadığımız gelişmeler bile geleceğimize ışık tutmaya yeter. Dün Osman Gazi Köprüsü açılışını yaptık. Son tabliye vidalarını sıktık, 40 kilometrelik otoyolda birlikte seyahat ettik. 6 milyonluk kentsel dönüşüm için sempozyum yaptık. Geçtiğimizi ay Yavuz Sultan Selim son tabliyesini yerleştirdik. İstanbul’un üzerinde uçakla her geçişimizde yeni havalimanın nasıl şekillendiğine şahit oluyoruz. Şehir hastanelerinin 18 inin inşaatı sürüyor. 29 tana dev stadyum inşa edildi. Bütün bunla bir aşk sevda işidir. Aşkı, sevdası, derdi olmayan bunları yapamaz.”