Ulukapı’dan Kızılağaç’a motosikletle gidip gelen Fatma Arslan ve Ayşe Gün, otelden getirdikleri yemekleri yolları üzerindeki kedi ve köpeklere dağıtıyor. Evinde 5 tane köpeği olduğunu belirten Fatma Arslan, çok sayıda da sokak köpeği ve kediye baktığını, çocukluğundan beri hayvanları sevdiğini söyledi.
"Çöpe atılan yemeklerin bir kısmını poşete koyup köpek ve kedilere getirmeye başladım"
Ulukapı Sülek köyünde ikamet ettiğini belirten Fatma Arslan, “Kızılağaç’ta bir otelde garson olarak çalışıyorum. Arkadaşımla birlikte her gün Ulukapı’dan Kızılağaç’a bu güzergahtan motosikletle işe gidip geliyorum. Yaklaşık 2 ay önce buradan geçerken bu köpekleri ve kedileri gördüm. O zaman çok küçüktüler. Motosikletin üzerine saldırıyorlardı. Aç olabileceklerini düşündüm. Onlara ekmek poğaça getirip verdim. Otele gittiğimde artan yemeklerin çöpe atıldığını görünce ‘neden bu yemek atıklarını köpeklere götürmüyorum’ diye düşündüm. Böylelikle çöpe atılan yemeklerin bir kısmını poşete koyup köpek ve kedilere getirmeye başladım” dedi.
"Evde kalan ve anneleri işten gelirken ona koşan çocuklar gibi benim önüme koşuyorlar"
Uzun süredir kedi ve köpekleri beslediğini söyleyen Arslan, “Artık onlar iyice bize alıştılar. Güzel bir arkadaşlığımız oluştu. Kendi evimde de tavşanım, köpeğim, kedim, kuşum her şeyim var. Mahallede de çok sayıda hayvana bakıyorum. Sonuçta bunlar dilsiz, konuşup dertlerini anlatamıyorlar, bizim gibi aç olduklarını söyleyemiyorlar. Şu an ben onlara yemek verince beni anneleri gibi falan görüp peşime takılıyorlar. Ben motosikletle gelirken gördüklerinde evde kalan ve anneleri işten gelirken ona koşan çocuklar gibi benim önüme koşuyorlar. Ben hayvanları beslemeyi onlarla ilgilenmeyi çok seviyorum. İleride bir gün zengin olursam hayvanlar için bir yuva açmayı düşünüyorum. İnşallah bu hayalim gerçek olur” diye konuştu.