Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Alanyalı gazetecilerle Park Orman Restoran'da öğle yemeğinde buluştu. Doğasıyla ünlü Park Orman Restoran'da gazetecilerin sorularını içtenlikle yanıtlayan Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, CHP İlçe Kadın Kolları Başkanı Şengül İyidoğan'ın, 'Kadınlar Plajı cinsiyet ayrımcılığına neden oluyor' yönündeki sözlerine, "CHP'nin Antalya'daki bazı ilçe başkanları, Kadınlar Plajı'na karşı değiliz diyor. Alanya'da ise karşı çıkıyorlar, kendi aralarında bir anlaşsınlar da biz ondan sonra cevaplayalım. Antalya'da CHP'li bir İlçe Başkanı, 'Biz Kadınlar Plajı'na karşı değiliz' diye açıklama yaptı. Bakarsanız google'den orada çıkar. Önce bu konuda kendi aralarında bir anlaşsınlar, Kadınlar Plajı'na karşılar mı, değiller mi, onu bir anlayalım. Ama Antalya 640 kilometre, 640 kilometre sahilde bir kilometresi ya vardır ya yoktur Kadınlar Plajı olarak. Geri kalan 639 kilometresi herkese açık plajlar. Dolayısıyla CHP İlçe Kadın Kolları Başkanı'nın açıklamasını ben de okudum. İster Kadınlar Plajı'na gider, isterse başka bir yere gider. Kimse kimseyi zorlamıyor, biz herkesin ihtiyacına göre hizmet üretmekle mükellefiz. Kadınlar Plajı'nı da talep eden arkadaşlar var, ötekini de talep eden arkadaşlar var. Biz herkese hizmet veriyoruz. Ben bir çok yerde söyledim, Antalya'da Kadınlar Plajı'na başladığımızda ilk başta Antalya'da da karşı çıkıyorlardı ama şimdi burada da karşı çıkıyorlar. Çünkü burada yeni olduğu için bu hizmet tam anlaşılmadığı için böyle beyanlar söz konusu olabilir. Antalya'da Kadınlar Plajı'na bulunan hatıra kitabına insanlar duygularını yazıyor. Bir tane insanımız, 'Ben size oy vermedim. Efendim oy da vermeyi düşünmüyorum. Muhtemelen size bir daha da size oy da vermem. Çünkü ben CHP'liyim ama bu Kadınlar Plajı çok daha güzel olmuş. Elinize sağlık' diye yazıyorlar. Ben onlarca böyle el yazısı ve imzasıyla size yazı gösterebilirim. Ama bir bakıyorsunuz Antalya'daki Kadınlar Plajı'na. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmuş yabancı uyruklu bayanlar, hanımefendiler, hep oradalar. Çok rahat, çok konforlu bir şekilde denizden istifade ettiklerini söylüyorlar. Dolayısıyla bakım hani kadınlar plajı ayrıştıracaktı, bakıyorsunuz iktidarı seven, muhalefeti seven, CHP'lisi, MHP'lisi, AK Partilisi, bütün kadınlar orada birleşiyor. Türk, Rus, Alman bütün kadınlar orada. Müslüman, gayrimüslün herkes orada. Alevisi, Sünnisi herkes orada. Noldu, Kadınlar Plajı ayrıştırıyormuymuş, birleştiriyormuymuş. Kadınlar Plajı işte, gelsinler görsünler, nasıl birleştiriyormuş, anlasınlar ondan sonra konuşsunlar. Kimseyi de oraya gidecek diye bir zorlama yok. Beğenmeyen de başka bir yere gidebilir. Biz herkese hizmet vermekle mükeffeliz" diye yanıt verdi.
"ANTALYALILAR İSTER, GENEL MERKEZ TAKDİR EDERSE ADAY OLURUM"
'Antalya'da yeniden Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday olmayacağınız yönünde bir beyanda bulunmuşsunuz. Bu konuyu değerlendirebilir misiniz?' yönündeki soruya Türel, "Biz projeksiyonumuzu öyle bir kaç yıla sığdıracak şekilde dar kapsamlı yapmıyoruz. Geniş bir vizyon ortaya koyuyoruz ve Cumhuriyetimizin 100'ncü yıl hedefi hükümetimizin ve bizim yerel yönetimler olarak önemli bir hedeftir bizim için. İnşallah, 2023 hedefini yakalamak istiyoruz, Yerel yönetimlerde ve hükümette. Benim aday olmayacağım hususunda bir beyanatım yoktur, doğru da değil. Benim adaylığım önce Allah'ın lütfudur, onun dışında Antalyalılar isteyecek, Genel Merkez de takdir edecek. Bunlar olursa söz konusu olur. Ben 2009'da da böyle dedim, 2014 yılında da adayları tespit eden üst kurul üyesi ve Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısıyken. Benim adayları yazdığım bir dönemde bile Cumhurbaşkanımız Başbakanken, kurulun onayıyla da Antalyalılar isterse, Genel Merkez uygun görürse, 'Ben Antalyalılara hizmet etmekten şeref duyarım' dedim. Ben Alanya'nın ve Antalya'nın hizmetinde olmaktan şeref duyuyorum. Ama takdir milletin, onay Cumhurbaşkanımızın ve Genel Merkezindir. Çünkü ben adayım desem de hikaye, aday değilim desem de hikaye. Çünkü Antalyalıların da isteyip, istemediğini de ölçmek çok kolay artık. Bugünkü anket çalışmalarıyla herşeyi bilimsel olarak çok kolay ortaya koyuyor. Hatta ben 2014'te de üst kurul üyesiyim, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday olacağım dönemde Büyükşehir değerlendirileceğinde iyi söyleyecek olan, kötü söyleyecek olan olabilir diye salonda kalmadım, müsade isteyip dışarıya çıktım. Daha sonra toplantı bittikten sonra içeriye girdim, Cumhurbaşkanımız, o dönemin Başbakanı ve Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın bana ilk beyanı şöyle oldu, 'Menderes Bey, Antalyalılar seni istiyor, Antalya'ya gidiyorsun' dedi. Öncelikle benim adaylığımı Antalyalılar isteyecek ki, Antalyalılar istemezse zaten Genel Merkezin takdiri olmaz. Antalyalılar istedikten sonra Genel Merkezimiz değerlendirir ve nihai kararı verir" diye konuştu.
"MUHALEFETE EKMEK ÇIKMAZ"
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile aralarının açık olup, olmadığı yönündeki bir soruyu da yanıtlayan Türel, "Bardağın yarısında su varken, boş tarafını görürseniz olmaz. Benim attığım twiti görmezsen doğru bir sonuca varamayız. Benim attığım twit var, tüm bakanlara başarı dileklerime ilişkin. Tüm bakanlarımız benim dostum. Mevlüt Bey de dahil tabi. Ben tek tek tebrik yaparsam tüm bakanlara benim twit sayfası kapanır. Doğal olarak tüm bakanlarımızı tebrik ettim ama Sena Nur Çelik bizim bir milletvekilimiz. Antalya'da tüm milletvekillerimizin hepsi bir göreve seçilseydi tüm Antalya Milletvekillerini kutlardım. Bunlar bizim aramızda sorun olacak şeyler değil. Mevlüt Bey konusunda da söyleyim. Biz hepimiz Antalyamıza hizmet etmekle mükellefiz. Bunun bilincindeyiz, bunun sorumluluğundayız. Sayın B:akan ile de birlikte Antalya'ya çok önemli hizmetlerimz oldu ve olmaya da devam edecek. Tabi dışarıda bazı dedikodu olabilir, ben de okuyorum ama bizim hedefimiz tek ve o da Antalya'ya hizmettir. Biz bu sandalın, kayığın içindeki tüm AK Partililer, hep birlikte aynı amaca dönük çalışırız. Bu amaca yönelik kol kola hizmet ederiz, bundan da hiç kimse bizi ne yaparsa yapsın, ne dedikodu çıkarırsa çıkarsın alı koyamaz. Bu kadar net söylüyorum. Çünkü Cenab-ı Hak bile nifak, adam öldürmekten kötüdür der. AK Parti, muhalefet gücüyle yıkamayacaklarını düşünenler, içeride nifak tohumları yeşerterek yıkabileceklerinin hesaplarını yapıyorlarsa, burdan onlara fazla ekmek çıkmaz. Çünkü biz dava eriyiz, dava adamıyız, biz bu davanın içinde belediye başkanı olmak için bulunmuyoruz. Milletvekili, bakan, il başkanı, ilçe başkanı olmak için bulunmuyoruz, meclis Üyesi olmak için bulunmuyoruz. Biz bu davanın içinde nefer olarak bulunuyoruz. Dolayısıyla dava adamlığı sorumluluğu parti içinde bir kavgayı bize müsade etmez. Ha biz elbetteki farklı görüşler her zaman her yerde olur. Ama sonuçta aynı hedefe giden insanlar olarak biz geçmişte MYK'da Sayın Başbakanımızın Genel Başkanlığı'nda 12 kişiden biri olarak görev yaptım. Biz orada saatlerce konuları konuşurduk. Bir seçim şarkısını seçmek için 2 saat 50 dakika biz şarkı dinledik. Herkesin görüşü farklıydı, ben dombrayı tercih ettim ama başka şarkıları tercih edenlerde vardı. Orda seçim şarkısı olarak dombra tercih edildi. Her farklı görüş istişarenin gerekliliğini işaret eder. Ama karar verildikten sonra aynı görüşe gözümüz aynı hedefe kilitlenir ve gerekliliğini yaparız" diye konuştu.
"KOORDİNATÖRLER İLÇE BELEDİYE BAŞKANININ RAKİBİ DEĞİLDİR"
Yeni dönemden itibaren Türkiye'deki ilçe belediyelerinin kapatılacağı ve bu bölgelerin Koordinatörlükle yönetileceğine dönük iddialara da yanıt veren Türel, "İl konusu gündemde değil. Gündeme girer mi, gerecek mi onu biz bilemeyiz. İlçe belediyeleri kaldırılacak lafı külliyen yalan. Halkın seçtiği belediye başkanlarından vazgeçemeyiz. Bizim yaptığımız Büyükşehir Yasası, bizim demokrasimizi güçlendirmiştir. Eskiden köydeki bir vatandaş, kimi seçiyordu, bir muhtarı seçiyordu, bir de İl Genel Meclisi'ni seçiyordu. Alanya Belediye Başkanı'na köyde yaşayan bir vatandaş oy verebiliyor muydu, veremiyordu. Büyükşehir Belediye Başkanı'na oy verebiliyor muydu, veremiyordu. Ama artık en ücra köşedeki, yayladaki, ovadaki ve dağdaki vatandaş, İlçe Belediye Başkanı'na oy verebiliyor, bir de Büyükşehir Belediye Başkanı'na oy veriyor, bir de Belediye Meclisi'ne oy veriyor. Ve İlçe Belediye Meclisi'ne oy verirken Büyükşehir Belediye Meclisi'nde de belirleyici faktör oluyor, Muhtarını da seçiyor. Eskiden bir muhtarı seçerdi. Yani biz bütün bunları demokrasinin güçlenmesi adına planladık, adımımızı attık. Dolayısıyla bizim halkın seçtiği belediye başkanlarından vazgeçmemiz gibi bir şey olacağını düşünmüyorum. Büyükşehir Yasası ile veya diğer konularda bir şey olunca Ankara'daki büyüklerimiz emreder, biz de gideriz, orada bu işlerin içinde çalışmış birisi olarak böyle bir konu gündemimizden teğet bile geçmedi. Nerden uyduruyorlar, onu da bilmiyorum. Bu Koordinatörlük sistemi de biz de tartışılan bir konu. Koordinatörlükler bizde ciddi konuda tartışıldı. Büyükşehir Yasası'nı hazırlayan birisi olarak ilk Koordinatörlüğü uygulayan ilk belediye başkanlarından birisi benim. Bir çok belediye başkanımız da bana nasıl yürüğünü ve yürümediğini sordu. Bu koordinatörlük sisteminin doğru olup olmadığı da yerel yönetimler başkanlığında da ele alındı. Hukuki olup, olmadığı hususunda Alanya'da bir dava açıldı, o davayı açanlar da kaybettiği için hukuki olarak da artık teyit edildi yargı tarafından. Ben Koordinatörlük sisteminin çok doğru ve yararlı olduğunu düşünüyorum. Ama Koordinatörlük sistemi Büyükşehir'in de bir hizmet birimidir. Ama bir İlçe Belediye Başkanı ile yarışacak bir birim değildir Koordinatörlük. Koordinatörlerin de yetkisi ayrıdır, ilçe belediye başkanlarının da yetkisi ayrıdır. Biz bugün niçin Koordinatörlükleri koyuyoruz, Gündoğmuş Köprülü'den vatandaş veya muhtar, direk Antalya'ya gelmek yerine önce oradaki Koordinatörle muhatap olup, yerinde hizmet, hızlı hizmet için biz bunu yaptık. Ve Koordinatörlüğün çok faydasını görüyorum. Alanya'da Hüseyin Güney Bey olmasa düşünebiliyor musunuz, bana gelecek taleplerin misli mislisinin geleceği. Bana talep gelmiyor mu, elbette geliyor. Bence Koordinatörlük doğru bir sistemdir ama İlçe Belediye Başkanı'nın rakibi değildir Koordinatörler. Kurumsal olarak söylüyorum, kişisel olarak değil. Hem İlçe Belediye Başkanları lazım, hem de Koordinatörlük. İkisinin de görevleri farklı" şeklinde konuştu.
"ALTSO'YA SİYASET KARIŞMAMALI"
Önümüzdeki Ekim-Kasım ayında yapılması planlanan Alanya Ticaret ve Sanayi Odası (ALTSO) Genel Kurulu öncesi bir adaya destek vereceği, diğer adaya destek vermeyeceğine ilişkin bir soru üzerine Türel şöyle yanıt verdi:
"Ben eski Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanıyım. Dolayısıyla Ticaret ve Sanayi Odası seçimlerine siyasetin karıştırılmasına, Ticaret ve Sanayi Odası ömrüm boyunca karşı çıkmış birisiyim. Ticaret ve Sanayi Odası seçimleri siyaset üstüdür. Bugün siyasetçi kimliğimle buna karışıyor olmam kendimi inkar olur, bu mümkün değil. Alanya'daki adayları bile bilmiyorum kimler. Öğrenmem içinde bir sakıncam yok ama tamamen benim ilgi alanım dışındadır Ticaret ve Sanayi Odası seçimleri. Ben Ticaret ve Sanayi Odası Başkanıyken, 13 yıl Ticaret ve Sanayi Odası'na seçim girmesin diye karşı gelmiş birisiyim. Ben Ticaret ve Sanayi Odası Başkanıyken, siyasete girmeye karar verdiğim zaman o zaman kanuni bir sorun olmamasına rağmen Türkiye'de bir belediye başkanlığına aday olup, görevinden istifa eden Türkiye'deki tek Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı bendim. Ben kendimle çelişemem. O zaman 42 tane Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı vardı ama bir tanesi istifa etmedi görevinden. Şimdi mecburen istifa edecek. Ama o zaman bir tek ben ettim. Neden, çünkü ben o kadar Ticaret ve Sanayi Odası'na siyaset girmesin diye mücadele ederken, ben kendim siyasete girdiğimde o mücadeleyi unutamazdım. Kimse bizim önümüze dün dündür, bugün bugündür diye aksini koyamaz. Biz kim Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı'na seçilirse hayırlı olsun deriz."
Güncelleme Tarihi: 18 Ağustos 2017, 18:27