Alanyamız’da dün yaşanan olayları değerlendirmek için toplandığımızda ülkemiz terörle mücadelesi devam ediyordu. Şehitlerimiz ülkesi için kahramanca canlarını vermeye devam ediyorlardı. Hakkari/Şemdinli Tekeli köyü bölgesinde bulunan askerlerimiz, yol kontrolü esnasında Bölücü Terör Örgütü mensubu teröristler tarafından, daha önceden yol kenarına yerleştirilen El Yapımı Patlayıcı patlatılmıştır. Patlama sonucunda Kahraman iki Mehmetçiğimiz şehit olmuş ve Kahraman beş Mehmetçiğimiz hayati tehlikeleri olmayacak şekilde yaralanmıştır. Türk Milleti’nin başı sağ olsun. Yaralı Mehmetçiklerimize acil şifalar diliyoruz.

Bugün ülkemiz, ABD Başkanı Obama’nın kara gücümüz dediği PKK ile savaş yürütmektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri, emniyet güçlerimiz ve buna destek olan bütün milli güçlerin ülkemizi yıkmaya, bölmeye kalkışan başta Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği, İsrail ve onların taşeronu olan PKK’ya karşı sonuç alıcı mücadeleye girmiştir. Devletimizin bekası için yapılması gereken budur. Oynanan oyun milletimizce anlaşılmıştır. Milletimizin milli güçlerine yapılan komplolar bertaraf edilmiş, şimdi de bu güçlerin yok edilmesi ve milli demokratik bağımsız Türkiye’nin kurulması yönünde ilk adımlar atılmıştır. ABD, AB, İsrail ve onun işbirlikçileri ülkemizde kaybetmeye başlamışlardır. İşte asıl büyük resim budur.

ABD, onun özel kuvvetleri Delta Force, AB, İsrail, NATO ve bunların taşeronu PKK’yı baş hedef göstermeyen her söylem ve eylem hatalıdır. Yanlıştır. Bu, şer güçlerin gizlenmesine hizmet etmektedir. Hedef parti tabelaları değil, ABD, onun özel kuvvetleri Delta Force, AB, İsrail, NATO ve bunların taşeronu PKK dır. En son daha bir hafta önce Almanya resmen PKK’ya silah temin ettiğini itiraf etmiştir. PKK’ya silahları ve ekipmanları sağlayan güçler bunlardır. Geçmişten günümüze yaşanan süreçleri anlatan Kurtoğlu sözlerine söyle devam etti.

Habur, Oslo süreçleri, AKP tarafından ortaya konan açılım süreçleri, AKP ve CHP’nin el birliğiyle PKK’nın siyasi uzantısı olan HDP yi meclise sokma konusundaki gayretleri, CHP yöneticilerinin bu durumları destekleyen açıklamaları ortadadır. Bunların hepsi bu şer güçlerinin ülkemizde oynamaya çalıştığı oyunların bir parçası olarak karşımıza çıkmıştır. Mesele tabela indirilmesi meselesine indirgenemez. Hedefi bulunmayan, göstermelik ve milletimize zararlı eylemleri benimsemiyoruz. Reddediyoruz. Asıl hedefi gizleyen faaliyetler olarak görüyoruz. Türk’te Biziz Kürt’te Biziz Hepimiz Türk Milletiyiz. Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir. Hiç birimizin bunları unutmaması gerekir. Bu anlayışa sahip örgütlerin birleşmemesi durumunda başarıya ulaşmak mümkün değildir. Örgütsüz yapılan hiçbir hareket başarıya ulaşamaz. Sadece göstermelik, günü kurtarmaya yarayan, etkisiz eylemler olacaktır. Yönlendirmeye açık eylemler olacaktır. Amacından uzak resmi görmeyen amaçsız eylemler olacaktır.

“Bu şer güçlerine karşı ülkesini, milletini, bayrağını seven bütün milli güçlerin ve partilerin zaman geçirmeden birlik ve beraberlik içerisinde ülkemizin ve bölgemizin ortak düşmanına karşı birleştirecek Türkiye Cephesini kurmaya davet ediyoruz”dedi.

Bugün Alanya’mız da yaşananlar ülkemize şunu göstermektedir. Biz Vatan Partisi olarak diyoruz ki: Bir Türkiye Cephesi kurulmalıdır. Ortadoğu’daki bölücü ve yobaz terörünün arkasında Amerika ve İsrail var. O zaman bir Türkiye Cephesi ABD, İsrail ve onların aleti durumunda olan PKK’ya karşı bir Türkiye Cephesi kuralım. PKK’yı yanına alan, kucağına alan bir barış cephesi Türkiye’yi vurmak için kurulur. O bir ihanet cephesi olur. Onun için CHP’yi bu ihanet içinde yer alan tutumdan vazgeçmeye çağırıyoruz.  Bakın yakın zamana kadar CHP HDP’ nin koruyucusu kesildi. Bir eli HDP’de, bir eli AKP’de. AKP’de aynı şekilde hala çözüm sürecinden bahsediyor. Hala PKK ile işbirliğinden bahsediyor. Derhal buna AKP’de CHP’de son vermelidir. ABD ve İsrail’e karşı bir Türkiye Cephesi zorunluluktur. Vatan Partisi Türkiye Cephesi’nin başında yer alıyor. PKK ile el ele veren bir cephe değil, bölücülüğe karşı bir Türkiye Cephesi kurulacaktır. Vatan Partisi olarak mücadelemiz bu çerçevede devam edecektir. Son olarak “Halkımıza her şart ve koşulda gerçekleri anlatmaya devam edeceğiz” dedi.