Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Serik’te sanayi sitesi esnafını ziyaret etti. Esnafın sorun ve taleplerini dinleyen Türel, projelerini anlattı. Esnafa seslenen Başkan Türel, seçimden önce 5 senede 19 kavşak sözü verdiklerini hatırlatarak, “3 sene dolmadan 26 kavşağı Karayollarımız ile birlikte tamamladık. İşte bunlardan Serik girişinde olanı biliyorsunuz şimdi devamındaki kavşaklarımız da sırada onlar da yapılacak” dedi.
“Kız Deresi Projesi ile Serik’e güzel bir giriş kazandırdık”
Kız Deresi Projesi ile Serik’e güzel bir giriş kazandırdıklarını belirten Türel, “Kız Deresi’ni kaderine terk edilmiş halinden kurtardık. Şimdi Atatürk Caddesi’ni yapıyoruz. Bitirdiğimizde tek yön olacak ve çok daha güzel bir hale gelecek. Tabi burada arıtma meselesi vardı. Onu çok kısa bir zamanda tamamladık ve hizmete açtık. Bir arıtma deyip geçmeyin 40 milyon TL. 2013 senesinde Büyükşehir Yasası buralara hizmet imkanı tanımıyordu. İl Özel İdaresi’nin toplam yatırım bütçesi 10 milyon TL idi. Şimdi sadece Serik’teki arıtmaya 40 milyon harcıyoruz” diye konuştu.
Hayırcı zihniyet hep karşımıza çıkıyor
Referandum sürecine de değinen Başkan Menderes Türel, “Biz ne zaman iyi bir şeyler yapmaya kalksak hep karşımızda hayırcıları gördük. Bir kesim insanın hayatı hayır demekle geçmiş. Yani nikah masasında nasıl evet demişler ona da hayret ettiğimi söylüyorum. Dolayısıyla bu hep hayırcı zihniyet biz ne zaman iyi bir şey yapsak hep karşımıza çıkıyor. Antalya’da önemli bir istikrarımız vardı. Benim ilk dönemimde önemli bir hizmet imkanını bulduk. 2004-2009 dönemimde Antalya almış başını gidiyorken, büyük bir hizmet kervanı ile karşılaşmışken Büyükşehir Belediyesi’nde maalesef istikrar bozuldu. Antalya adeta bir asansörle üst katlara çıkıyorken ara katlarda birisi girdi, stopa bastı 5 sene bekledi. Biz ilk dönemde 11 kavşak yapmışız bizden sonra bir tane kavşak yapılamadı. Adeta bir ağaç dikilmedi desek yeridir. Neden? İşte istikrar bu. İstikrar bozulunca bu hizmetleri yapabilmek mümkün olmuyor” ifadelerini kullandı.
PKK hayır diye bağırıyor
Memleketi bölmeye çalışanların da hayır dediğini söyleyen Başkan Türel, “Kandil’dekiler, teröristler ne diyor? Onlar da hayır diyor. Niye? Biliyorlar başlarına gelecekleri. Allah’ın izni ile Kandil’i başlarına geçireceğiz şimdi. Bunu niye bugüne kadar yapamadık. 40 senedir ordumuzun askerimizin içine sızan hainler bu mücadelenin güçlü bir şekilde verilmesini maalesef engellemiş. Allah razı olsun Cumhurbaşkanımızdan bunları şimdi temizlemek için gayret gösteriyoruz. Bir kısmını da temizledik hala da temizlemeye devam ediyoruz. İlk defa 4 metre karın üstünde askerimiz gitti bunların inlerine girdi, tertemiz etti. Daha da edeceğiz. Herkesin görüşüne saygılıyız. Hayır diyen vatandaş da bizim vatandaşımız evet diyen vatandaş da bizim vatandaşımız. Burada bir sorun yok. Ama hayır diyen vatandaşlarımız şunu bilsin, PKK oradan hayır diye bağırıyor. Her hayır diyen kesinlikle teröristtir diyemeyiz. Ama teröristler hayır diyor oradan bunu bilsinler, kimin safında durduklarını bilsinler. Hayır diyeceklerse bile ben de teröristlerle aynı kararı mı veriyorum diye sorsunlar. PKK benim milletimin faydası için ne yapmış bugüne kadar. 16 Nisan’da evetlerinizle bunların hepsinin hakkından geleceğiz” dedi.
Hollanda ve Almanya ‘Siz kimsiniz?’
Hollanda ve Almanya’nın devlet televizyonlarında hayır kampanyası yaptığına işaret eden Türel, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Size ne, siz kimsiniz? Milletim bilir kime ne oy vereceğini, evet mi hayır mı diyeceğini. Hollanda'daki gazete bakıyorsunuz Türkçe başlık, Türklere mesaj gönderiyor, ‘Hayır oyu verin’. Mesajın senin olsun, çekin elinizi benim milletimin üstünden. Senelerce bu milleti idare etmeye çalışmışsınız. Hala ona çalışıyorsanız bu millet inşallah 16 Nisan’da onlara güzel cevap verecek. Dertleri güçlü Türkiye olmasın, başka bir dertleri yok.”
Hangi diktatör iki seçimle kendini kısıtlar
Tek adamlık, diktatörlük söylemlerine de cevap veren Başkan Türel, “Dünyanın hangi ülkesinde halk diktatör seçiyor? Halkın seçtiği bir sistem diktatörlük olur mu Allah aşkına. Hangi diktatör iki defa seçilmesine izin veriyor. Hangi diktatör beni iki defa seçin diye kendisini kısıtlar. Hangi diktatör kendisinin yargılanmasını, soruşturmasını kolaylaştırır. Mevcut sistemde cumhurbaşkanları yargılanamaz, mümkün değil uygulaması yok. Anayasada dörtte üç meclisin çoğunluğuyla Cumhurbaşkanı yüce divanda yargılanır yazıyor. Bugünkü sistemde bu yazıyor. Dörtte üç çoğunlukla. Ama arkasından şunu da yazıyor diyor ki, vatan hainliği suçundan yargılanır. İyi güzel de hiçbir kanunda kitapta ceza kanununda hiçbir yerde vatan hainliği diye bir suç tanımlanmamış bizde. Olmayan bir suçtan yargılanacak. O yüzden bir tane Cumhurbaşkanı yargılanmamış bugüne kadar. Şimdi her suçtan yargılanabiliyor. Eğer Cumhurbaşkanı kırmızı ışıkta geçti diye meclis beşte üç yargılansın dedi mi yargılanacak. Bugünkü sistem bunu getiriyor. Hangi diktatör kendisinin yargılanmasını kolaylaştırması için bir gayret gösterir, milletini evet demeye davet eder. Bunların hepsi safsata, hepsi hikaye, hepsi yalan” şeklinde konuştu.
Çift başlılıktan çok çektik
Türkiye’nin çift başlılıktan çok çektiğini dile getiren Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Türel, “12 Eylül Anayasasıyla yetkilerin bir kısmını Cumhurbaşkanlığı almış bir kısmı hükümette kalmış. Cumhurbaşkanının yetkisi çok ama sorumluluğu yok, yargılanamıyor. Yetkiler de yarı yarıya paylaşıldığı için devletin zirvesinde hep kavga etmişler. Rahmetli Özal, Cumhurbaşkanı oldu rahmetli Demirel Başbakandı. Bir günden bir güne Demirel Özal’a Sayın Cumhurbaşkanı demedi. Çankaya’daki zat diye hitap etti. Yanına da gitmedi, sürekli kavga ettiler. Bunlar memleketin kalkınmasını engeller. Devletin zirvesinde kavga ne demek? Hizmet birlik beraberlikle olur. Kavga hep kalkınmayı azaltır. Sonra Demirel, Çankaya’ya çıktı partisini kızım dediği Tansu Çiller’e emanet etti. 3 ay sonra Demirel çıktı dedi ki Çankaya’nın balkonundan kızımı az daha atacaktım. Yaşadık bunları hatırlayın. Ondan sonra Ecevit geldi Ahmet Necdet Sezer’i Cumhurbaşkanı seçtirdi. Bir sene sonra Ahmet Necdet Sezer bir kitap fırlattı Sayın Ecevit’e Milli Güvenlik Kurulu’nda Türkiye tarihinin en büyük ekonomik krizini yaşadı. Millet fakirleşti. O zaman faiz yüzde yüzün üzerindeydi sabah bir kalktık yüzde 7 bin 500 faiz olmuş. Şimdi artık bu kavga bitiyor bu çift başlılık bitiyor. Milletimiz 2007 referandumunda sandık başına gitti dedi ki Cumhurbaşkanını biz seçeceğiz. Cumhurbaşkanın ben seçeceğim demişse halk, bu yetkilerin Cumhurbaşkanlığı sistemi içerisinde toplanması lazım” dedi.
Sistem uzlaşmayı gerektiriyor
Referandumda siyasi bir tercihte bulunulmayacağını, memleketin büyümesi kalkınması için bir tercihte bulunulacağını söyleyen Başkan Türel, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Sistem artık uzlaşmayı gerektiriyor. Darbe bitecek. Ben size bir örnek vereyim. Aslında bizim belediyede başkanlık sistemi, uygulamada Cumhurbaşkanlığı sistemi gibidir. Başkana ayrı oyu veriyorsunuz, meclise ayrı oyu veriyorsunuz. Şimdi geçenlerde Sayın Kılıçdaroğlu’nun anayasa metnini okumadığı anlaşıldı. Diyor ki ya başkan ayrı partiden, meclis ayrı partiden olursa. Ya kardeşim bunu çözmek için yapıyoruz zaten. Okumayınca anlayamamış, idrak edememiş. Başkan ayrı partiden meclis çoğunluğu ayrı partidense dönün Korkuteli’ne şöyle bir bakın. Meclisinde AK Parti çoğunluğu var, başkan MHP’li gül gibi geçinip gidiyorlar. İstese meclis başkanın bütçesini onaylamadığı anda başkanı düşürür. Ama düşürdüğü gibi kendi de düşüyor. Aynı bugünkü sistem işte. Kendini düşürmemek için gidiyor uzlaşıyor. Memlekete hizmet edeceğim diye. Diyelim ki cumhurbaşkanlığı başka parti, meclis çoğunluğu başka parti, Kılıçdaroğlu’nun dediği oldu. Anlaşacaklar. Anlaşamadılarsa Meclis derse ki bir daha seçim yapalım, çare çözüm millettir. Meclis de düşüyor Cumhurbaşkanı da düşüyor. Veya tersi Cumhurbaşkanı da seçildi anlaşamadı seçim yapalım dedi. Kendi de düşüyor meclis de düşüyor. Bundan sonra artık meclis de Cumhurbaşkanlığı seçimleri de aynı gün yapılacak. Bu anayasa değişikliği bunu getiriyor. Cumhurbaşkanların bunu demesi daha zor çünkü Cumhurbaşkanı iki kez seçilebiliyor. Milletvekilleri için sınırlama yok, istediği kadar seçilir. Diyelim ki anlaşamadılar. Meclis çoğunluğu öteki partiden çıktı, “seçim dedi” Cumhurbaşkanı. Bir dönemi gitti. Beş senede yapacağı görevi iki ayda gitti. Hiçbir Cumhurbaşkanı mecbur kalmadıkça bunu istemez. Yani sistem barışın uzlaşın diyor. Sistem birlikte yönetimi zorluyor.”
Mesele memleket kararımız ‘Evet’
Ülkenin geleceğini düşündüklerini ifade eden Başkan Türel, konuşmasını şu şekilde tamamladı:
“Mesele memleket meselesi. Bugün güçlü bir liderimiz, iktidarımız var; ama biz yarını düşünmek zorundayız. Mesele iktidar değil. Esas bu sistem yarın Cumhurbaşkanımız gibi güçlü bir lideri bulamazsak o zaman işe yarar. O zaman sistem yüklerden arındığı için hızlı bir çalışma ortamı olacak. Biz bunları çocuklarımız torunlarımız için yapıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın kendisi için bir beklentisi yok. Hayatını bu millete adamış. Ömrünü bu devlete adamış. Nasıl bu ülkeyi kalkındırırım nasıl bu milleti zenginleştiririm, refaha ulaştırırım derdinden başka derdi yok. 2023’te dünyanın 10. büyük devleti olma Avrupa’nın 3. büyük devleti olma hedefimiz var. Gelecek nesillere daha iyi bir Türkiye bırakalım diye uğraşıyoruz. Çok net söylüyorum 16 Nisan’daki mesele memleket meselesidir. O yüzden mesele memleket kararımız evet.”
Sanayi Sitesi’nin ardından Serik Atatürk Caddesi’nde Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen cadde düzenleme çalışmalarını denetleyen, Başkan Türel, cadde üzerindeki esnafı da ziyaret ederek, kolaylıklar diledi. Serik Belediyesi Konferans Salonu’nda STK temsilcileri, muhtarlar ve vatandaşlarla buluşan Türel, AK Parti Serik Koordinasyon Merkezi’nin açılışını da yaptı.
Güncelleme Tarihi: 19 Mart 2017, 12:33