8’inci Türkiye Enerji Zirvesi, Antalya’nın Belek Turizm Merkezi’ndeki bir otelde gerçekleştirildi. Zirveye, Bakan Albayrak’ın yanı sıra Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, AK Parti Antalya İl Başkanı Rıza Sümer, enerji ve akaryakıt sektörünün üst düzey temsilcileri katıldı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı himayesinde ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) desteğiyle gerçekleşen zirvede moderatörlerin sorularını yanıtlayan Albayrak, "Yeni dönemde yenilebilir teknolojilerin Türkiye’deki üretim artışı değil, maliyetlerinde düşme çerçevesinde yeni bir modele geçmeye çalıştıklarını belirtti. Bakan Berat Albayrak, "Bu modelin Türkiye’ye katkısının bulunduğu noktalardan bir tanesi de maliyetlerin düşmesiydi. Eski modeldeki yerlilik oranıyla güneşte 19.5 cent ne kadara düştü? 6.99 müthiş bir oran. Rüzgarda 10 cent civarı olan maliyetler, bir dünya rekoru rakamla 3.48’e düştü. Filli olarak alım garantisi yok, böyle bir rakama çıktı. Piyasa fiyatlarının altında. Biz alım garantisi vermeden ihale neticelenmiş oldu. Önümüzdeki dönemi böyle ifade edebiliriz" diye konuştu.
"Dışa bağımlılıkta risk minimuma inmelidir"
Elektrik üretim kaynaklarında yerlilik projeksiyonunuz nedir? şeklindeki soruya Bakan Albayrak, "Sektördeki paydaşların sıkça kafa yorduğu noktalardan biri olduğunu düşünüyorum. Genel siyasi bir söylem mi, yoksa altı dolu mu? Bununla ilgili ciddi bir alt çalışma var. Mevcut yüklü kurulu kapasitemiz önümüzdeki dönemde hangi metodlarla bu misli yerli kaynakların ağırlığını, ithale bağlı kaynakların ağırlığını düşünerek bir profil oluşturmak amacıyla yola çıktık. Türkiye çok zor ve sıkıntılı bir coğrafyada yaşıyor, buna rağmen 15 yıllık bir başarı hikayesi varsa siyasi ve ekonomik olarak Türkiye bir çok açısından bir üst lige çıkmak için büyümeye devam ediyorsa, dışa bağımlılık açısından yaşanabilecek potansiyel krizlere karşı da enerji anlamında da bağımlılığını risklerini, çeşitlendirebilme adına minimuma indirecek stratejiler izlemelidir. Bunun sac ayaklarından biri yerlilikte. 30-40’lı civarı seyrediyordu, Türkiye’nin elektrik enerjisindeki yerli ekonomi. Geçtiğimiz yıl yüzde 49’u bulduk. Bu sene toplam üretimimizdeki rakam artacak, her ne kadar bu sene, özellikle barajlarımızdaki su seviyesinin geçen yılın yarısının altında gerçekleşmesine rağmen ama toplam üretimde geçen yılı geçmiş olacağız. Yerli üretimle elektrik artmaya devam edecek. 2011’den sonra en büyük artışı yakalayacağız, yüzde 6-7-8’lere doğru gidiyoruz. Yıllık elektrik tüketimindeki artıştaki rakamda bu sene tarihi rekor kırdık. 47 bin, 48 bin poundlara yaklaştık. Ciddi rakamlar bunlar" dedi.
"2023 yılında nükleer reaktör devreye girecek"
2023 yılında ilk reaktörün nükleer anlamda devreye gireceğini öngördüklerini anlatan Bakan Berat Albayrak, "Bu oranları o süreçte yaklaşık yakalamayı öngörüyoruz. Hem büyüyen talebi karşılayacak bir portföy, hem de yerlilik oranının daha da artacağı bir portföy. İthal kaynaklı portföyün de yerliye dönmesi içinde farklı teşvik ve cazip mekanizmalar üzerinde çalışıyoruz" diye konuştu.
"Amacımız yerli kaynakların önceliklendirilmesi"
Yerli kömür alım şartları noktasında açıklamalarda bulunan Bakan Berat Albayrak, "3’te 2’lik yerli portföyün içinde yerli kömür olduğu içinde kömürden bahsettik. Türkiye’deki toplam üretilen elektriğin içerisindeki kömürün payında çok büyük bir artış öngörmüyoruz. Şöyle bir algı oluştu, şunu netleştirelim. Toplam Türkiye’de belirli bir miktar kömürden elektrik enerjisi üretiliyor. Yüzde 30’lar. Bu bakan geldi, yüzde 90 kömür yapacak. Böyle bir şey yok. Bunun altını çiziyorum. Biz bu kömür portföyü içinde bunun yaklaşık yüzde 17’si yerli kömür, bundan biraz fazla oranın ithal kömür yüzde 30’lar civarında bir kömür portföyümüz var. Ama bizim öncelikli hedefimiz yine yerli kaynakların önceliklendirilmesi. İthalata para ödüyorum ben. O zaman benim yerli kömürüm varsa, bunu öncelikleyeceğim. Yılda 30-40 milyon ton kömür ithal ediyorum. Bunun sanayiye, fabrikalara, üretime etkisi var. Bunun yerli kömürle üretim santrallerdeki tüketime etkisi var. Bu oranı arttırmak. Bunu yerli kaynak ve yerli sahalarla sağlayacağız" ifadelerine yer verdi.
"Türkiye’nin 350 milyar dolarlık kömür rezervi var"
Son 10 yılda 8 milyar tondan daha fazla kömür rezervini Türkiye rezervine kattıklarını kaydeden Bakan Berat Albayrak, "Son 1 yılda 1.4 milyar ton yeni kömür rezervleri keşfettik. 15.9’dan 17.3 milyar tona çıktı son 1 yılda. Ciddi bir arama yaptık. Potansiyel rezervlerimiz artıyor Sadece hacim değil kömürümüzün kalitesi de artıyor. Bu toplam kömür rezervi noktasında piyasa fiyatları dalgalanıyorsa da ortalama 15-20 dolardan hesaplasanız 300-350 milyar dolarlık değerden bahsediyoruz. Türkiye’nin 350 milyar dolarlık rezervi var. Biz buna dokunmayalım, ithal edelim. Bundan kesinlikle faydalanmamız lazım. Ekonomide daha fazla katma değer üretmesi için ortaya koymamız lazım. En son teknoloji, en çevreci kriterlerle, dünyadaki metotların en doğrusuyla devreye almamız lazım" dedi.
"Yerli kömürde teşvik 2018’de başlıyor"
Yerli kömürü teşvikle ilgili bir süreç başlattıklarının altını çizen Bakan Albayrak, "Sektörün beklentisi, bankacılık sektörü ile ilgili süreç var. Çalışıyoruz. Piyasanın sağlam temeller üzerine oturmasına bağlı olarak belirlizasyonu geliştiği ölçüde rekabet, rekabet arttığı ölçüde maliyetler düşecek kalite artacak. Bunun önünü açmamız lazım. Bugün yaşanılan sorunları da kamudan ayrı düşünülmemelidir. Bu dönüşümü hep birlikte yapacağız. Kamu menfeati, vatandaş memnuniyetini oluşturacaksınız. Mümkün olduğu kadar döviz efektinden arınmış bir enerji piyasasına dönüşme noktasında da kritik adımlar atıyoruz. Sessiz sessiz bu dönüşümü başlattık. Yerli kömürle ilgili başlattığımız teşvik ve destek mekanizmasını 2018 başı itibari ile devreye alacağız" ifadelerini kullandı.
"Dağıtıcı ve müşteri düzenlemesi"
Enerji dağıtıcıları özelinde zor bir dönemden geçildiğine vurgu yapan Bakan Albayrak, sektörün birkaç yıldır yaşanan döviz krizine dayalı ciddi riskler ile karşı karşıya olduğunu söyledi.
Bakan Berat Albayrak, özellikle 2018 sonrası süreçle alakalı performansa, müşteri memnuniyetine, kayıp kaçağa dayalı her iki tarafından kazanacağı bir modelle teşvik edileceği bazı düzenlemeler üzerinde çalıştıklarına dikkati çekti.
Bakan Albayrak, "7-8 kalemde hem müşterinin, hem de hizmeti sağlayan kesimin kazanacağı bir düzenleme noktasında son rötuşları yapıyoruz. Müşteri memnuniyeti endeksli performansı çok ciddi şekilde artıralım istiyoruz. Sektörün stres testinden geçtiği bu süreçte heyecanla beklediği bu gelişmelerle alakalı inşallah adımları atacağız. Sektörün tamamı ile ilgili dönüşümle çok ciddi bir iyileştirme öngörüyoruz" dedi.
"Bu kış doğalgaz kesintisi olmayacak"
Bakan Berat Albayrak, doğalgazın enerji portföyünde yadsınamaz bir gerçek olduğunu belirterek, doğalgazdan vazgeçilmeyeceğini söyledi. 40 küsur milyon vatandaşın doğalgazdan faydalandığını dile getiren Albayrak, şöyle devam etti:
"Bu yıl 100'den fazla ilçeye, önümüzdeki 2 yıl içinde de 200-250 ilçeye doğalgaz gidecek. Kalan 3 ile de gelecek yıl doğalgazı getirerek 81 ilin tamamına, nüfus olarak 50 milyon vatandaş doğalgazı kullanacak. Gaz özelinde baktığımızda ciddi bir talep var. Bunun risk oluşturmaması farklı stratejik adımlarla ilgilidir. Kaynak çeşitliliğini dayalı hızlı mesafeler ortaya çıktı. Boru gazının ötesinde hızlı yol almamız lazım. 2015 yılı sonu itibariyle 34 milyon metreküp günlük gazlaştırma kapasitesi olan altyapımızı, bu yıl sonu itibariyle 117 milyon metreküpe çıkarıyoruz. Bu yıl sonu itibariyle bu kışa yaklaşık 290 milyon metreküplük doğalgaz kapasitesine ulaşıyoruz. Bu da kış aylarında havanın soğuk geçtiği dönemlerde, ısınmak için tüketimi çok artırdığı ve aynı zamanda sanayi üretiminin arttığı en pik zamanda 250 milyon metreküpü bulduğumuzda farklı kısıntılara gidiyorduk. Genelde de sanayide kesintiler başlıyordu. Bu kış büyük bir sıkıntı yaşamazsak hiçbir kesintiye gitmeyecek ilk kışımız bu altyapı ile gerçekleşmiş olacak. Hedef 400 milyon metreküplere ulaşmak."
"İlk derin sondaj 2018’de başlayacak"
Bakan Berat Albayrak, bağımlı olunan ve ciddi paralar ödenen enerji alanında, Türkiye’nin arama yapmasının bir seçenek olduğunu aktararak, "Bu çerçevede çok önemli bir adım bir süreç başladı. İkinci sismik gemimizin devre girmesiyle kendi arama sondaj gemimizle Akdeniz başta olmak üzere Karadeniz'de de rol alacağız. Yazın bunun müzakerelerini tamamladık. Bu yıl bitmeden gemimiz geliyor. Bu yıl bitmeden ilk Akdeniz su sondajını malzeme ve ekipmanlar yetiştikten sonra 2018 yılı içinde ilk derin sondajımızı yapacağız. Burada amaç, kendi gemimiz, kendi mühendislerimizle buraya girmemiz gerekiyor. Bu kadar bağımlı iseniz ve etrafınızda bu kadar kaynak varsa o zaman biz de çok daha etkin ve farklı metotlar uygulayarak tecrübeleri sindirerek, inşallah faklı neticeler bulmayı hedefliyoruz. Bunu da kendi insan kaynağımızla yapacağız. Bu süreci başka bir noktaya taşımamız gerekiyor. Önce kendimiz, sonra özel sektörle Akdeniz başta olmak üzere Karadeniz'de de daha aktif bir sondajcılık gerçekleştireceğiz" diye konuştu.
"Nokta atışı yapacağız"
Bu yöntemle ciddi bir maliyet avantajı elde edeceklerini kaydeden Bakan Albayrak, "Bu yöntemle başkasına verilen parayla bir kuyu kazılırken, şimdi iki kuyu kazacağız. Akdeniz özelinde çok umutluyuz. KKTC'nin karasularında çalışmalar yapacağız. İhtimali dahilinde kuyuları kazmaya başlayacağız. Sonrası ya nasip. Ama ya nasip demeden önce kumarhaneye gidip zar atıyormuş gibi değil, bilimsellikle birlikte nokta atışı yapacağız. Süreç artık yoluna girdi. Somut ete kemiğe büründükten sonra halkımızla paylaşacağız" şeklinde konuştu.
"Nükleer santralinin temelini atacağız"
Nükleer santral konusunda en ufak riski göz ardı etme lüksü olmadığının altını çizen Bakan Albayrak, "Türkiye bu teknolojide çok yeni olduğu için adımları 10 defa düşünüyoruz. Mersin Akkuyu'da inşaat iznine bağlı olarak, bu yıl sonu, en geç önümüzdeki yılbaşında temel atmayı devlet başkanları düzeyinde temelini atacağız. Hedefi de 2023 yılı olarak koyduk. Cumhuriyetimizin 100'üncü yılına yetiştirmeyi planlıyoruz" ifadelerine yer verdi.
Güncelleme Tarihi: 11 Ekim 2017, 13:32