Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Yönetim Kurulundan yapılan yazılı açıklamada, 17 yıl önce Türkiye'nin en karanlık günlerinden birinin yaşandığı, Kocaeli/Gölcük merkezli olan ve saat 03.02'de Richter ölçeğine göre 7,4 büyüklüğünde gerçekleşen depremin binlerce can aldığını, faciadan sağ kurtulanlara ise ömür boyu unutamayacakları bir acı bıraktığı kaydedildi. Söz konusu depremin gerek büyüklük gerek etkilediği alanın genişliği gerekse sebep olduğu can ve maddi kayıplar açısından son yüzyılın en büyük depremlerinden biri olduğu belirtilen açıklamada, depremin Türkiye'nin önemli sanayi bölgesi olan Marmara Bölgesi'nde meydana gelmiş olmasının da ülkede büyük sıkıntılara neden olduğu ifade edildi. Depremin ardından zorunlu deprem sigortası başta olmak üzere bir takım yasal düzenlemeler getirildiği kaydedilen açıklamada, "Yapım hatalarından çöken binaların müteahhitlerine yaklaşık 2 bin 100 dava açılmıştır. Bu davalardan bin 800'ü hukuki boşluklardan dolayı cezasız sonuçlanmıştır. Geriye kalan 300 davanın 110 kadarında ceza verilmiş, birçoğu ertelenmiştir. Bunun dışında kalan davalar ise 16 Şubat 2007 tarihinde 7,5 yıllık zaman aşımı süreleri dolduğu için zaman aşımına uğramış ve düşmüştür." denildi. Türkiye topraklarının yüzde 93'ü, nüfusunun yüzde 98'i, sanayi kuruluşlarının yüzde 98'inin deprem bölgeleri içinde yer aldığı, barajların da yüzde 95'inin tehlikeyi hat üzerinde bulunduğu kaydedilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi: "İlimiz Antalya'ya bakacak olursak, Antalya ve çevresi Türkiye Deprem Bölgeleri Haritasında 1., 2., 3. ve 4. deprem bölgeleri içerisindedir. Antalya Körfezi batısı sahil ve yakın çevresi birinci derece deprem bölgesinde, batısındaki diğer yerler ile doğuda Manavgat da dahil İbradı'ya kadar olan yerler ikinci derece deprem bölgesinde, İbradı, Akseki, Güzelbağ dahil Gündoğmuş'a kadar olan yerler üçüncü derece deprem bölgesinde ve bunun doğusunda kalan yerler yani Gündoğmuş, Alanya ve Gazipaşa'nın olduğu yerler de dördüncü derece deprem bölgesinde bulunmaktadır."