Antalya'da yaşayan Asım Bayram'dan haber alamayan Almanya'daki oğlu, 22 Ocak'ta İl Emniyet Müdürlüğü'nü telefonla arayarak, kayıp başvurusunda bulundu. Kayıp ihbarı yapılan emlak zengini Asım Bayram'ın kaybolduktan 49 gün sonra 15 Mart günü ormanlıkta 8 parçaya ayrılmış cesedi toprağa gömülü bulundu.
Olayla ilgili çok yönlü soruşturma başlatan Antalya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, 9 şüpheliyi gözaltına aldı. İşlemlerin ardından adliyeye sevk edilen 9 zanlıdan Murat G., Medeni Ö., Mevlüt S. ve Nihat Y. çıkarıldıkları nöbetçi mahkemece tutuklandı. Diğer 5 zanlı ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Sanıklar Murat G., Medeni Ö. ve Nihat Y. hakkında 'tasarlayarak kasten öldürme' suçlamasıyla ağırlaştırılmış ömür boyu hapis, Mevlüt S. hakkında ise 'nitelikli hırsızlık', 'konut dokunulmazlığını ihlal' ve 'suç delillerini yok etme, değiştirme veya saklama' suçlamasıyla 18 yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, mahkemece kabul edildi.
Sanıklar, Antalya 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşmaya tutuklu sanıklar Murat G., Medeni Ö., Mevlüt S. ve Nihat Y., sanık avukatları, tanıklar ve müştekiler katıldı.
Savunmasını yapan Murat G., diğer 3 sanığı tanıdığını kaydetti. Murat G., “Sanık Medeni çocukluk arkadaşım olur. Sanık Nihat’ı gazino işlettiği için uzun yıllardan beri tanırım. Sanık Mevlüt’le de 4 yıldır tanışıyoruz. Maktul Asım Bayram’ı da daha önceden tanımazdım. Bana maktulden ilk kez Nihat bahsetti. Evde kasasının içerisinde yüklü miktarda parasını olduğunu söyledi. Soygun yoluyla kasasından parayı almayı teklif etti. Bende bu durumu sanıklar Medeni ve Mevlüt’e söyledim. Bu konudan ben ve diğer sanıkların bilgisi vardı. Sanık Nihat bana maktulün bayanlara olan ilgisinden bahsetti ve bu konuyu da bayan yoluyla halledebileceğimizi söyledi. Ayrıca bayan işi olmayınca çevreden hırsız aradım. O iş de olmadı” dedi.
“Bir gün sonra Medeni cesedi parçalamış”
Maktulü ev bahanesiyle Medeni. Ö.’nün evine götürdüğünü ifade eden Murat G., “Medeni adamı etkisiz hale getirmek için başına çekiçle vurdu. Maktul yere düştü. Maktul hareketsiz yatınca da öldüğünü anladık. Bizim amacımız onu öldürmek değildi. Maktul öldükten 1 gün sonra Mevlüt’ü aradım ve Medeni’nin evine getirdim. Durumu kendisine anlattım. Medeni’nin evinin bodrumundaki cesedi de gösterdim. Daha sonra evlere dağıldık. Bir gün sonra Medeni cesedi parçalamış. Parçalanma sırasında ben yoktum. Bildiğim kadarıyla Mevlüt’de yokmuş. Öldürme olayından 1 gün sonra Medeni ile ben paraları almak üzere eve geldik. Evde maktulün birlikte yaşadığı bayan olunca bu işi yapamadık. Ertesi günde eve Medeni ve Mevlüt gitti fakat eve girmeyi başaramamışlar. Daha sonra parçalanmış cesedi ben ve Medeni götürüp Varsak tarafına gömdük” ifadelerini kullandı.
Murat G’nin çocukluk arkadaşı olduğunu belirten sanık Medeni Ö., “Sanık Murat bana gelerek Nihat diye birinden bahsetti. Nihat’ın maktul Asım Bayram’ın evinde yüklü miktarda para olduğundan bahsettiğini ve bunu da soygun yoluyla almamızı önerdiğini söyledi. Bende kabul ettim. Bu süreçte ben Mevlüt ya da Nihat’la görüşmedim. Murat’ın anlatmasına göre önce bir bayan yoluyla halletmeye çalışmışlar o iş olmamış. Murat bana geldi. Maktulü benim evime getireceğini, burada bayıltma suretiyle etkisiz hale getirip anahtarları üzerinden alarak evdeki parayı alacağımızı söyledi. Bende bunu kabul ettim” diye konuştu.
Murat G’nin maktul Asım Bayram ile beraber evine geldiğini ifade eden Medeni Ö. sözlerine şöyle devam etti:
“Ben evdeki çapayı maktulün ensesine vurarak etkisiz hale getirmek istedim. Ancak çapa kafasına geldi. Maktul yere düştü. Kafasından kan gelmeye başlamıştı. Kontrol ettiğimde maktulün öldüğünü anladım. O sırada Murat büyük poşetler getirdi. Maktulü evin bodrum katına götürüp koyduk. Daha sonra Murat gitti. Çıkıp yukarıyı temizledim. Bir gün sonra Murat ile Mevlüt geldi. Mevlüt cesedi gördü. Cesedi görünce korktu daha sonra Murat’la beraber gitti. Murat bana cesedi yok etmemiz gerektiğini söyledi. Bende cesedi bodrum katta tek başıma parçaladım. Maktulün evine ilk gün Murat’la gittim. Evde bir bayan sesi duyunca içeriye girmeden geri döndüm. İkinci gün de eve Mevlüt’le gittim. Yine içeride bayan olunca soygunu gerçekleştiremedik. Parçalanmış cesedi de Murat ile götürüp Varsak tarafına gömdük”
Maktulün üzerinden para ya da değerli eşyanın çıkmadığını vurgulayan Medeni Ö, suçlamayı savunmasında anlattığı şekliyle kabul ettiğini söyledi.
“Medeni parçaladı, Murat da poşetlere doldurdu”
Sanık Mevlüt. S. ise, sanıklardan Murat. G.’nin birkaç kez kendisine maktulü sorduğunu söyledi. Mevlüt S., “Bir gün Murat G. Beni aradı ve yüz yüze konuşmamız gerektiğini söyledi. Medeni ile beni aldılar ve hurdacı gibi bir yere uğradık. Orada yarım saat oyalandık. Ben kendi evime gideceğimi düşünmüştüm ama Medeni onun evine gideceğimizi söyledi. Medeni’nin evine gittik, Bodrum’da ki cesedi gösterdiler. Ceset henüz parçalanmamış durumdaydı. O gece Medeni ile Murat cesedi parçaladı. Hatırladığım kadarıyla Medeni parçaladı, Murat da poşetlere doldurdu. Cesedi gördüğüm gece Medeni’nin evinde telefonumu unutmuşum. Murat’ı aradım, ‘ertesi gün’ alırız dedi. Murat ve Medeni cesedi atmak için yer bakmaya gideceklerdi bende telefonumu alırım bahanesiyle onlarla gittim. Olayın şokunda olduğum için polisi aramak aklıma gelmedi. Ayrıca Murat’ı ve Medeni’yi cesedi parçalarken gördüğüm için korktum” şeklinde konuştu.
Mevlüt S., Murat G. ve Medeni Ö’nün, ‘artık sende olayın içindesin’ diyerek kendisine baskı yaptığını iddia ederek, maktulün öldürülmesi olayına karışmadığını ileri sürdü. Sanık Nihat Y. de sanıklar Mevlüt S. ve Medeni Ö’yü tanımadığını, Murat G’yi ise kendisinin işlettiği gazinoya geldiğinde gördüğünü dile getirdi.
“Suçlamayı kabul etmiyorum”
Nihat Y., “Murat G. ve R.Y. benim işlettiğim gazinoya geldiler. R.Y. bana maktulden bahsederek, ‘o adamın çok parası var mı?’ diye sordu. O gece R.Y. ve Murat G’nin masasında bir bayan olmak üzere 2 kişi oturuyordu. R.Y.’nin masada maktulün parası konusunda konuştuğunu duydum. Ben onlara maktulün kadınlara düşkün olduğunu, parasının kadınlar vasıtasıyla alınacağı yönünde bir söz söylemedim. Bu olay 2018’in ekim ayı içerisinde oldu. Ayrıca ben geçen sene mayıs ayında hapse girdim, ekim ayında çıktım. Bir gazinoda çalıştım. Yaklaşık 15 gün sonra gazinodan ayrıldım. Gazinoya içki aldığım için yılbaşı gecesinde çalıştırdım daha sonra da uğramadım. Benim iddianameye konu olan olaylardan haberim de yoktur. Suçlamayı kabul etmiyorum” dedi.
Maktulün çocukları sanıklardan şikayetçi olduklarını belirterek, en ağır şekilde cezalandırılmalarını talep etti. Mahkeme heyeti ise sanıkların tutukluluğunun devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
Güncelleme Tarihi: 27 Eylül 2019, 18:59