Antalya'da yaşayan sınıf öğretmeni Tuncer Günay, 9 yıl önce satın aldığı eski model otomobilini yeniden tasarlayarak sosyal projeler için kullanmaya karar verdi. Otomobilin tavanı ve ön kaportasının üzerine demirlerden sepet yapan Günay, arkasına da 'dilek-şikayet- istek kutusu' astı. Günay, yaz tatillinde vatandaşlara ve öğrencilere ücretsiz kitap dağıtırken, okulların açık olduğu zaman ise ekmek dağıtıyor. Her gün sabah erken saatlerde fırına giden Günay, buradan aldığı 200 ekmeği poşetleyerek aracındaki sepete asıyor. Ardından ise aracını derse girmeden önce okulun yakınına park ediyor. Otomobil üzerine ekmek ve kullanılmamış oyuncak, elbise, elektronik eşyalarını gören vatandaşlar ihtiyaçlarına göre alıyor. Arabanın fiyatını soranlara ise arabasının arkasına "Arabanının fiyatını hiç sormayın çünkü ben yoldaşımı hiç satmam" diyerek cevap verdi.
"Maddi durumu iyi olmayan vatandaşlarımız gelip buradan ekmeklerini alıyor"
35 yıldır öğretmenlik yaptığını belirten Sınıf Öğretmeni Tuncer Günay, “Emekliliğim de yaklaştı. 20 yıldır ise muhtaç vatandaşlara yardımcı olmaya çalışıyorum. Ben çok zor bir iş yapmıyorum, herkes aynı maddi duruma sahip değil. Maddi durumu iyi olmayan vatandaşlarımız gelip buradan ekmeklerini alıyor. Sonra kullanılmayan eşyalar oluyor isterlerse onlardan da alıyorlar. Bunları benim kurduğum sistem yapıyor, ekmeklerimi hayırsever vatandaşlar alıyorlar. Bazen de vatandaşlarımız ellerinde bulunan fazlalıkları buraya koyuyorlar, sonra ihtiyacı olan alıyor. Zaman zaman da kapıdan destek de yapıyoruz” dedi.
"Günde 200 ekmek dağıtıyorum, otomobilimi ona göre dizayn ettirdim"
Veren elin alan eli görmediğini belirten Günay, “Ben otomobilimi park eder dersime giderim, isteyen gelir alır. Hepsini götürene tanık olmadım, vatandaşlarımızda güzel bir ahlak var. Gittikten sonra arkama bakmam, askıda ekmek olayını devam ettiriyorum. Günde 200 ekmek dağıtıyorum. Otomobilimi ona göre dizayn ettirdim. Bir insan bana yıllar önce gelerek ‘Hocam bana ekmek alabilir misin' dedi. O saatten sonra benim yelkenler indi. Ondan sonra harekete geçtim. Talep olduğunu görünce de iyi olanları organize ettim. Vermek isteyenler ile almak isteyenleri burada buluşturuyorum. Bana ‘Kızıl Kurt' diyorlar. Arabamın renginden dolayı bunu söylüyorlar” açıklamasına yer verdi.
"Veren el burada alan eli görmez"
Öğretmenliğin sadece okul içerisinde sınırlı kalmaması gerektiğini belirten Günay, “Bu işi yapmaktan dolayı çok mutluyum. Zarf içerisinde para verip bunu kullanın diyen velilerimiz de var. Veren el burada alan eli görmez. Güzel bir sistem var, kültürümüzün parçası bu zaten. Bazen fırına da yönlendirdiğimiz ailelerimiz var. Onlar da fırınlardan alıyorlar. Depremden sonra desteklediğimiz aile sayımız arttı” ifadelerini kullandı.
Mahallede yaşayan Ayten Soytan ise, “Hocamızı her gün burada görüyorum. Sürekli burada yardımda bulunuyor. Allah kendisinden yardımcı olsun. Fakir fukara gelip ihtiyacı olanı alıyor. Bugüne kadar bir kötülüğünü görmedik. Hep yardımlarda bulunuyor” diye konuştu.