Alanya Kültür Merkezi’nde düzenlenen Haşim Yetkin imzalı ‘Muzun Doğduğu Yer Alanya’ kitabı için düzenlenen imza gününe Alanya Belediye Başkan Yardımcısı Abdullah Akbaş, Alanya Ticaret ve Sanayi Odası (ALTSO) Başkanı Eray Erdem ile vatandaşlar katıldı. Okuyucuları için kitabını imzalayan Yetkin, yedinci kitabını çıkardığını ve dördüncü sergisini açtığını söyledi.
Yetkin, “Geçmişte de her serginin ardından mutlaka daha önceden hazırladığım kitabı imzaya açarım. Dostlarım sayesinde de hep bugüne geldim. Son kitabım yalnızca muzla ilgili. Birinci kitabım ‘Adım Adım Alanya.’ Alanya’nın her tarafını gezdik. Eski Alanya’yı anlattım. İkinci kitabım ‘Dünden Bugüne Alanya.’ Alanya’nın çeşitli yönlerini, camilerini, yatırlarını, yaylalarını yazdım. Üçüncü kitabım ‘Dünden Bugüne Alanya Sofrası.’ Geçmişte İbni- Battuta’nın, Evliya Çelebi’nin Alanya’ya gelip yediği yemeklerden övgüyle bahsetmeleri beni bu kitabı yazmaya zorladı. Dördüncü kitabımı Alanya Kadınları Yardımlaşma Derneği’nin ricası üzerine yazdım. Beşinci kitabım ‘Dünden Bugüne Alanya’yı biraz daha genişletip ‘Dünden Bugüne Alanya’da Yaşam’ dedik. Altıncı kitabım bu kitapları biraz daha genişletip ‘Okumazsan Bak Bari’ dedim. Okumuyorlar ama baktıkları zaman da baktıklarını unutmuyorlar. Eksikliğini hissettiğim, Alanya’nın olmazsa olmazı muzu, portakalı, tropikal meyveleri ile ilgili kitap yazdım. Son kitabım da ‘Muzun Doğduğu Yer Alanya” diye konuştu.
Muzun ilk olarak Alanya’da yetiştirildiğini açıklayan Yetkin, “Şerifalioğlu Ahmet Efendi adında Alanyalı, İskenderiye’de o zaman kereste tüccarı olduğu için gidip gelirken buraya bir kök muz getiriyor. Göleviz dediğimiz muzu getiriyor. Türeyip gidiyor ama muzu getirdiği zaman Alanya dünyaya kapalı bir yer. Sadece denizden çalışılabiliyor. Karadan yol olmadığı için yetiştirilen tüm ürünler deniz taşıtlarıyla Alanya’dan Mısır, Libya, Suriye’ye, deniz kenarında olan tüm ülkelere kadar gidiyor. Gelirken de bize ihtiyaç maddelerimizi getiriyor. Buradan deniz yoluyla çalışan Alanyalıların en önemli gelir kaynağı da kömür, odun ve kereste” ifadelerine yer verdi.
