Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında konuştu. Konuşmasının başında Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın dün gece yapmış olduğu korona virüs açıklamasına temas eden Erdoğan, konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı:
“Avrupa’dan gelen bir vatandaşımızda yapılan tetkikler sonucunda korona virüs tespit edildi. Genel sağlık durumu iyi olan bu vatandaşımızın tedavisi sürüyor. Ailesi ve yakın çevresi de şu anda izlemeye alınmış durumda. Tüm dünyayı kasıp kavuran bu hastalığı ülkemize sirayet etmemesi için gereken her türlü önlemi vakitlice aldık. Ancak biz hangi tedbiri alırsak alalım yakın çevremizde bu kadar yaygınlaşmış bir virüsten tamamen korunmak mümkün olamadı. Ülkemizdeki vaka Avrupa kaynaklı şimdilik tek bir örnekten ibarettir. Sağlık Bakanlığımız, diğer bakanlıklarımız ve kurumlarımızla iş birliği halinde gereken koruma tedbirlerini sıkı bir şekilde uygulamayı sürdürecek, yarın da dar çerçeve bir toplantıyı bakanlarımız ve ilgili kurumlarımızla başkanlığımda yapacağız. Vatandaşlarımızdan ricam sağlık personellerinin bu konudaki ikazlarına uymalarıdır. Bu virüsten korunmanın ilk şartı temizliktir. Geçtiğimiz Cuma gününden beri tokalaşmayı kesip uzaktan selamlaşma yöntemine geçerek bu çerçevede üzerimize düşenleri yerine getirmenin gayreti içindeyiz. Sadece Türkiye’de değil yurt dışında da. Türkiye bu sıkıntıyı herhangi bir kayıp vermeden atlatacaktır. Hiçbir virüs bizim tedbirlerimizden daha güçlü değildir. Her hastalık gibi bu virüse karşı da bireyler olarak göstereceğimiz dikkat ve alacağımız tedbirler en etkili korunma yöntemi olacaktır. Özellikle yaşlılarımızın ve bünyesi zayıf vatandaşlarımızın bir müddet kalabalık yerlerden uzak durmaları gerekiyor. Milletimiz nice saldırıları dertleri göğüslemeyi başarmıştır. Allah’ın izniyle bunun da üstesinden gelecektir."
Moskova’da Rusya Devlet Başkanı Putin ile yapılan görüşmeye değinen Erdoğan, “Moskova’da Rusya ile İdlib’te yaşanan krizi ateşkesin de dahil olduğu bir dizi tedbirle en azından bir süre için engelleyen bir sonuç ile döndüm. Türkiye’nin İdlib’te bir ay boyunca fiilen yürüttüğü operasyonlar ve başlattığı harekat sınırlarımıza dayanan tehditlerin önüne geçme kararlılığımızın bir ifadesidir. Harekata katılan tüm askerlerimizin alınlarından öpüyorum. Gazilik şehadet bunlar bizim için çok yüksek mertebeler. Suriye’de bulunma amacımız ne bu ülkenin topraklarını işgal ve ilhak etmektir, ne de bölgedeki güçlerle bilek güreşinde tutuşmak, kapışmaktır. İdlib’teki mücadelemiz de ülkemizin sınırlarının güvenliğini sağlamayı ve katliam tehdidi altındaki milyonlarca insanın hayatını kurtarmayı hedef alıyor. Türkiye’nin Suriye’de özellikle vermekten geri durduğu her mücadeleyi kısa bir süre sonra kendi topraklarında yürütmek zorunda kalacağı gerçeğini asla aklımızdan çıkartmamalıyız. Terörle mücadelede binlerce güvenlik görevlisini kaybetmiş Türkiye’nin yeniden benzer bir kısır döngünün içine düşürülmesine izin vermeyeceğiz.
Suriye olan 911 kilometrelik sınır hattımızın her karışını hem terör örgütlerini hem de mezhepçi rejim güçlerini uzak tutacak şekilde güvenlik altına almakta kararlıyız. Cerablus’ta, Afrin’de, Tel Abyad ve Resulayn’da ne yaptıysak İdlib’te de aynısını yaptık, yapıyoruz. Sınır hattımızın diğer kısımlarını da bu güvenlik çemberine dahil etmeyi sürdüreceğiz. İdlib’te gerçekleştirdiğimiz harekat diğerlerinden farklı olarak sadece terör örgütüne değil aynı zamanda çok daha donanımlı bir güce karşıydı. Bu süreçte ordumuzun, ülkemizin, kamusu ve özel sektörüyle savunma sanayimizin kabiliyetlerini görme tartma imkanı bulduk. Çok daha büyük mücadelelere hazır olduğumuzu gördük, aksaklıkları gidererek, eksikleri tamamlayarak, koordinasyonu güçlendirerek, projelerimizi hızlandırarak Türkiye’yi bölgesinde ve tüm dünyada etkin bir güç haline getirme kararlılığımız bu vesileyle teyit ettik. İdlib’teki masumları bombalayarak katleden rejim ülkemizin gücü ve askerlerimizin kahramanlığı karşısında Suriye krizinin başından beri en ağır kayıpları vererek bu işin öyle kolay olmadığını görmüştür. Ateşkes kararının akabinde İdlib halkı uzun bir aranın ardından ilk defa rahat nefes aldı. Henüz İdlib’te kalıcı bir çözüm bulunabilmiş değildir. Rejimin ve onunla birlikte çalışan mezhepçi milislerin ateşkese ne kadar bağlı kalacakları belirsizdir. Daha şimdiden ufak tefekte olsa ateşkes ihlalleri yaşanmaya başladı. Rusya tarafı ile vardığımız anlaşmaya uygun şekilde bu gelişmeleri paylaşıyor ve tedbir alınmasını bekliyoruz. Rejimin ve onu destekleyen milislerin ateşkes hattına yaptıkları yığınakları da yakından takip ediyoruz. Biz verdiğimiz söze karşı tarafta aynı hassasiyeti gösterdiği sürece sonuna kadar bağlı kalırız. Ama karşımızdakiler sözünü tutmazsa bir öncekinden daha ağır şekilde üzerlerine gitmekten asla kaçınmayız. Gözlem noktalarımızın güvenliği önceliklerimizin en başında yer alıyor. Buralara yapılacak en küçük bir saldırıda sadece karşılık vermekle kalmayacak çok daha ağır mukabelede bulunacağız” açıklamasını yaptı.
Suriye olan 911 kilometrelik sınır hattımızın her karışını hem terör örgütlerini hem de mezhepçi rejim güçlerini uzak tutacak şekilde güvenlik altına almakta kararlıyız. Cerablus’ta, Afrin’de, Tel Abyad ve Resulayn’da ne yaptıysak İdlib’te de aynısını yaptık, yapıyoruz. Sınır hattımızın diğer kısımlarını da bu güvenlik çemberine dahil etmeyi sürdüreceğiz. İdlib’te gerçekleştirdiğimiz harekat diğerlerinden farklı olarak sadece terör örgütüne değil aynı zamanda çok daha donanımlı bir güce karşıydı. Bu süreçte ordumuzun, ülkemizin, kamusu ve özel sektörüyle savunma sanayimizin kabiliyetlerini görme tartma imkanı bulduk. Çok daha büyük mücadelelere hazır olduğumuzu gördük, aksaklıkları gidererek, eksikleri tamamlayarak, koordinasyonu güçlendirerek, projelerimizi hızlandırarak Türkiye’yi bölgesinde ve tüm dünyada etkin bir güç haline getirme kararlılığımız bu vesileyle teyit ettik. İdlib’teki masumları bombalayarak katleden rejim ülkemizin gücü ve askerlerimizin kahramanlığı karşısında Suriye krizinin başından beri en ağır kayıpları vererek bu işin öyle kolay olmadığını görmüştür. Ateşkes kararının akabinde İdlib halkı uzun bir aranın ardından ilk defa rahat nefes aldı. Henüz İdlib’te kalıcı bir çözüm bulunabilmiş değildir. Rejimin ve onunla birlikte çalışan mezhepçi milislerin ateşkese ne kadar bağlı kalacakları belirsizdir. Daha şimdiden ufak tefekte olsa ateşkes ihlalleri yaşanmaya başladı. Rusya tarafı ile vardığımız anlaşmaya uygun şekilde bu gelişmeleri paylaşıyor ve tedbir alınmasını bekliyoruz. Rejimin ve onu destekleyen milislerin ateşkes hattına yaptıkları yığınakları da yakından takip ediyoruz. Biz verdiğimiz söze karşı tarafta aynı hassasiyeti gösterdiği sürece sonuna kadar bağlı kalırız. Ama karşımızdakiler sözünü tutmazsa bir öncekinden daha ağır şekilde üzerlerine gitmekten asla kaçınmayız. Gözlem noktalarımızın güvenliği önceliklerimizin en başında yer alıyor. Buralara yapılacak en küçük bir saldırıda sadece karşılık vermekle kalmayacak çok daha ağır mukabelede bulunacağız” açıklamasını yaptı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun İdlib’te kaç gözlem noktası olduğunu dahi bilmediğini söyleyen Erdoğan, “Bunlara bedeli sandıkta ödettiğiniz sürece o zaman bunlar neyin ne olduğunu dahi anlayacaklar. AK Parti davası sıradan bir dava değildir. Biz icraatla ortadayız. 17-18 senedir biz lafla mı yürüdük, icraatla mı yürüdük. Dersini bir çalış ya. Burada kaç tane gözlem kulesi olduğundan haberin yok. Ben sizlere buradaki gözlem kulelerini de göstereceğim. Bay Kemal 12 gözlem noktası var ve bu gözlem noktasında bizi Suriye’nin askerleri korumadı. Suriye’nin askerleri verilen söze yapılan mutabakata uymadı. Uymadığı içinde biz uyarılarımızı yaptık. Şu anda orada 12 gözlem noktasında biz ne yapıyoruz, çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. 12 gözlem noktamız şu anda var. Bay Kemal bunu da öğren. Eğer arzu edersen seni de oraya gönderebiliriz. Ama gidemez. Bakınız şu anda yapmış olduğumuz anlaşmanın son Moskova seyahatinde içeriğinden de bunun haberi yok. Ne yaptılar, ne konuştular inanın haberi yok. Takip etmiyor çünkü bunun akıl hocaları maalesef çok farklı” dedi.
Tel Rıfat bölgesinde bölücü terör örgütü mensuplarının saldırı teşebbüslerinin giderek arttığını vurgulayan Erdoğan, “Buradaki teröristleri de bulduğumuz yerde etkisiz hale getirerek ülkemize yönelik tehditleri bertaraf ediyoruz. Ne diyor Bay Kemal, bizim gözlem kulelerini Suriye askerleri koruyormuş. Eline diline dursun. Ne Suriye askeri ya. Suriye askeri kendini korumaktan aciz ve kendi vatandaşlarını acımasızca katleden Suriye askerini savunuyor ya hale bak. Türk askeri bu milletin evlatları hiçbir zaman zalim Esed’in korumasına muhtaç değildir, bunu böyle bil Bay Kemal. Sen kendin korunmaya muhtaç olabilirsin ama bu milletin evlatları asla ve bugüne kadar El Bab’da, Cerablus’ta, Afrin’de nasıl dimdik durduysak, ardından İdlib’te nasıl dimdik durduysak bundan sonra da aynı şekilde dimdik durmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Güncelleme Tarihi: 11 Mart 2020, 12:10