Demir, yassı çelik ve saç ürün fiyatlarında son aylarda meydana gelen zamların sektörü zorladığını dile getiren Karataş, üreticiler ve tedarikçiler ile defalarca görüşme yapmalarına rağmen sonuç alamadıklarını kaydetti. Dünyadaki çelik piyasalarında rahatlama olmasına rağmen, Türkiye'deki satış fiyatlarının yüksek olmasını anlayamadıklarını ifade eden Karataş, "Ülkemizde bu yıl çelik üretimi ciddi oranlarda arttı. Ancak ne oluyorsa oluyor, üretimimiz, tüketimimizden fazla olmasına rağmen fiyatlar devamlı yükseliyor. Bu artışlar yatırımları yavaşlatmıştır, durdurmasından endişeleniyorum. Sektör temsilcilerimizin talebi üzerine, bizim toplu durdurma kararımıza gerek kalmadan zaten duracak. Türkiye ekonomisinde direkt 180 milyar lira, dolaylı olarak da 250 milyar liralık inşaat sektörümüzde 2 milyon 200 bin işçi çalışmakta, 800 bin işçi de mevsimsel olarak eklenmekte yani toplam 3 milyon kişiye ekmek veriyoruz. Durdurmayı bırakın, olası bir yavaşlatmayı yüzde 10 bile yapsak 300 bin işçi sokakta kalır. Bu hususta istihdam artış çağrılarını olumsuz etkiler" dedi.

Gıda için buğday ne ise, inşaat sektörü için de demirin o anlama geldiğini kaydeden Karataş, "Fiyatların düşmemesi halinde şantiyelerin durma noktasına geleceği şüphesizdir. Bu noktada inşaat sektörü vergi ayarı düzenlemesine yönelik iki farklı talebi olmuştur. Bunlardan birincisi geçici süreliğine de olsa demir fiyatlarında KDV indirimine gidilmesi gerekliliğidir. Buna ek olarak Ankara’daki federasyonumuz da inşaat demiri ihracatına yüzde 20 vergi getirilmesini istemiştir" ifadelerine yer verdi.

Demirdeki fiyat artışının halen devam ettiğini kaydeden Karataş, "Son 1 yıllık sürede, inşaat demirindeki fiyat artış oranı yüzde 60 düzeyinde. Bu yılın ocak ayında demir bin 780 lirayken aralık ayında 2 bin 720 lira. Bu artış ortalama bir binada toplam maliyeti yüzde 25 etkilerken, okul, hastane gibi yapılarda toplam maliyeti yüzde 30, çelik konstrüksiyon yapılarda yüzde 85 etkilemektedir. Ödenek karşılığı kamu işi yapan müteahhitler devletten enflasyona göre yani ortalama yüzde 9 artış alıyor. Bu haksızlık. Demir, petrol ve enerji ayrı hesaplanmalı, müteahhidin işi şansa kalmamalıdır" dedi.

Demir fiyatlarında bir KDV indiriminin yapılmasının atılacak en somut adım olduğunu ifade eden Karataş, "Fiyat konusunda çözüm için hükümetin devreye girmesi gerekmektedir. İnşaat demiri ihracatına yüzde 20 vergi getirilmesi görüşünü savunan konfederasyonumuzun bu düşüncesine katılıyoruz. Bu talep hükümete iletildi ve hızlı bir şekilde bu görüş ile ciddi bir şekilde ilgilenilmesi gerekmektedir. Maliyet unsurlarından kaynaklı, konutlarda fiyat artışı olmaması için uğraşıyoruz. Satılan aynı daireyi yakın maliyetlerle üretebilmek, bugünkü şartlarda mümkün görünmemektedir. Durum böyle olunca da konut fiyatlarının düşmesi gibi bir durum söz konusu olamamalı ancak piyasaların tedirginliğinden dolayı da satış sayıları gerilemekte, müteahhit girdi maliyetleri de artmaktadır" dedi.

Mevcut ortamda bir daire fiyatının yüksek demir fiyatları nedeniyle yüzde 25 daha pahalıya mal edildiğini işaret eden Karataş, bu durumun Antalya’da daire satışlarında yüzde 5’lik düşüş yaşanmasına neden olduğunu söyledi.