Büyükşehir Belediyesi’nin mali yapısıyla ilgili bilgiler veren Başkan Menderes Türel, belediyecilikte bugüne kadar hiç borç edebiyatı yapmadığını vurguladı. Belediyelerin borçlanmasının doğal olduğunu kaydeden Türel, önemli olanın o borçların doğru yönetilebilmesi olduğunu belirtti. 2009 yılında belediyeyi 1 milyar liraya yakın bir borçla devrettiklerini hatırlatan Başkan Türel, 2014 yılında tekrar göreve geldiklerinde ASAT borçları da dahil 2.2 milyar liralık bir borçla belediyeyi devraldıklarını anlattı. Türel şu bilgileri verdi: “Bu borcun yönetilmesi gerekiyordu. Aksi takdirde bugün Antalyalıları yapılan hizmetlerle tanıştırma şansımız söz konusu olmazdı. Devraldığımızda sadece Büyükşehir Belediyesi’nin borcu 1 milyar 275 milyondu. 2015 yılında 420 milyon borç ödemek suretiyle toplam borç stokunu 855 milyona düşürebilmeyi başarabilmişiz. Bu borcu ödüyorken yatırım da yaptık. Bu borçları ödedikçe kredi faizine gidecek trilyonları yatırıma dönüştürdük. Yeni yapılanma çerçevesinde belediyeyi 60 milyon lira faiz yükünden kurtardık. İşte bu yatırımların yapılmasına olanak veren değirmenin suyu buralardan geliyor.”

Belediyenin 2013 ile 2015 mali tablosunu mukayese eden Başkan Türel, 2013 yılında bütçenin yüzde 23’ü borç ödemelerine giderken, 2015’te bunun yüzde 10.5’e geriletildiğine, aradaki farkın yatırıma dönüştüğüne dikkat çekti. Türel, 2015’te bu borçları ödüyorken hiç kredi kullanılmadığını, sıfır borçlanarak yılı tamamlamayı başardıklarını dile getirerek, “Bu demek değil ki borçlanmayacağız. Büyük projeler kapsamında uzun vadeli düşük faizli kredilerle borçlanmak son derece önemli. İlk dönemimde 1’inci etap raylı sistem projesi için Avrupa Yatırım Bankası ve İspanya Hazinesi’nden 26 yıl vadeli borçlanmıştık. O dönemde Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı olan Sayın Ali Babacan, bu borçlanmayı son 40 yılda Türkiye’de Hazine’nin bulduğu ve kullandırdığı en uygun kredi olarak tanımlamıştı” dedi.

Mali tablodaki bu değişim sayesinde Büyükşehir Belediyesi’nin artık hiçbir teminat göstermeden, Hazine garantörlüğü olmadan kredi bulabilecek noktaya geldiğini belirten Başkan Menderes Türel şöyle konuştu: “Dünya Bankası Türkiye direktörüyle öğle yemeğinde İstanbul’da bir araya geldim. Şu anda, Dünya Bankası, Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne 1 kuruş teminat almadan, 1 kuruş Hazine garantisi istemeden kredi vermek istiyor. Hem Türkiye direktörü hem de Washington’daki Genel Merkezin Türkiye Daire Başkanı ile yapmış olduğumuz toplantıda, bizim uluslararası projelerimizi de çok yakından takip ettikleri için teminat istemeden, ‘Büyükşehir’in gayrimenkulünü bize ipotek olarak verin biz de size para verilim’ demeden, Hazine garantisi de istemeden bizimle bu projelerde çalışmak istiyorlar. Nedeni belli. Çünkü bu projelerin geri dönüşü kolay olan, kredibilitesi yüksek. Diyorlar ki ‘Biz sizin ortağınız oluruz. Krediyi ortaya koyarız. Çünkü o kredilerin geri dönüşünde en ufak endişemiz yok.’ Ne mutlu ki bu hale geldik.”

2014 yılında 8 aylık belediye başkanı iken Ankara’da bir toplantıda karşılaştığı Hazine Müsteşarı’na kredi talebinde bulunmak için belki kapınızı çalacağız dediğinde, “Kusura bakmayın sizin ekonomik rasyolarınız bizim kredi verebileceğimiz düzeyde değil. Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne kredi veremeyiz” yanıtı altığını anlatan Başkan Türel, şunları söyledi: “8 ayda mali tablomuzu bayağı bir düzelttik. Gelelim size yaptıklarımızı anlatalım belki fikriniz değişebilir dedim. Arkadaşlarımız Ankara’ya gitti performansımızı anlattı. Bunun üzerine kendisi ‘Bu inanılmaz bir değişim 8 ayda bunu başarabilmek nasıl oldu, çok merak ediyorum’ demişti. 8 aylık performansla bile kurumumuzu kredibilitesi yüksek bir belediye haline getirmenin onurunu yaşamış olduk.”