Tarım Sigortaları Havuzu(TARSİM) Genel Müdürü Yusuf Cemil Satoğlu, Antalya ve ilçelerinde tarım alanlarını etkileyen doğal afetlerin meydana getirdiği hasarlara ilişkin değerlendirmede bulundu.
Antalya'da basın toplantısı düzenleyen Satoğlu, Antalya'nın Türkiye'nin hem tarım hem de turizm alanında göz bebeği bir şehri olduğunu söyledi. Yaşanan son gelişmelerin Antalya'nın ekonomisini olumsuz yönde etkilediğini aktaran Satoğlu, tarımın afetler nedeniyle ciddi zarar gördüğünü kaydetti.
Geçen yıllarda da Antalya'da tarım alanında farklı hasarlar yaşandığını hatırlatan Satoğlu, "Bu sene diğer farklı etkenlerden dolayı etki biraz daha fazla oldu gibi. Biz TARSİM olarak Antalya'daki sigortalı üreticilerimizin her zaman yanındayız" dedi.
"KÜRESEL RİSKLER RAPORUNDA HAVA ŞARTLARI İKİNCİ SIRADA"
Davos'ta Dünya Ekonomi Forumu'nun devam ettiğini dile getiren Satoğlu, "Bu forum için hazırlanmış olan 2016 yılı küresel riskler raporu yayınlandı. Bu raporda en yüksek potansiyel risk, iklim değişikliği riski birinci sırada yer alıyor. 2016 yılı içinde gerçekleşme ihtimali en yüksek riskler arasında hava koşullarındaki anormal değişimler ikinci sırada yer alıyor. Doğal afetler beşinci sırada yer alıyor. İlk kez çevre ve iklimle ilişkili risk birinci sıraya çıkıyor. Bu rapordan en çok etkilenecek alanlardan birisi tarım alanıdır. Açık alanda yapıldığı için risklere en çok maruz kalacak olan tarım ekonomisidir. Türkiye'nin tarım ekonomisi bundan son yıllarda ciddi şekilde olumsuz etkileniyor. Biz bunu çok yakından görüyoruz" diye konuştu.
"2 BİN 800 İHBAR ALINDI"
2014 ve 2015 yıllarında beklenmeyen ciddi doğal afetlerle karşı karşıya kaldıklarının altını çizen Satoğlu, "Tarım ekonomisine, sürdürülebilir olmasına ciddi sekte vuran risklerdi bunlar, don, dolu başta olmak üzere. Bu bölgede hortum ve fırtına hasarları da dahil olmak üzere çok ciddi riskler yaşandı. Bu yıl bu bölgede Ocak ayının başında 1 ve 2 Ocak'ta ciddi don hasarı narenciyeyi de çok olumsuz etkiledi. Ardından 17 Ocak'taki hortum hasarı seraları olumsuz etkiledi. 1 Ocak'tan bugüne kadar yaklaşık 2 bin 800 hasar ihbarı aldık. 2 bin 500 tanesi bitkisel ürünlerle ilgiliydi, ağırlıklı narenciyeydi. 323 civarında da seralarla ilgili özellikle hortumdan kaynaklanan hasar ihbarı aldık. Bitkisel tarafın sigorta bedeli olarak poliçelerin sigorta bedelleri yaklaşık 76 milyon liraydı. Hasar miktarı ise 10 milyon civarındaydı. Kesin ekspertiz raporu çıktıktan sonra bu rakam daha da netleşecektir. 323 seranın toplam sigorta bedeli yaklaşık 91 milyondu, 7-8 milyon hasar tespiti olacak gibi. Seralarda bölgeye göre değişmekle birlikte yüzde 25 ile yüzde 35 arasında hasarı tespit ediliyor" dedi.
"80 EKSPERTİZ HASAR TESPİTİ YAPIYOR"
80'in üzerinde eksperin bölgede hasar tespit çalışması yaptığını vurgulayan Satoğlu, TARSİM poliçeli üreticilerin kesinlikle hiçbir mağduriyet yaşamadan en kısa sürede hasarlarının karşılanacağını kaydetti.
"TEK ÇARE TARIM SİGORTASI"
Antalya'nın doğal afetlerin yanında Rusya kriziyle de yaşayabileceği sorunlar nedeniyle TARSİM olarak bölgeye ayrı bir önem verdiklerine değinen Satoğlu, "Seralarda ekspertiz çalışmaları tamamlandı. Ama bitkisel ürünlerde çalışmalar devam ediyor. Olgunlaşmaları farklı çünkü. Bu sadece filmin bu kısmı. 1 Ocak ile 17 Ocak arasıdır. Bu riskler devam edecek. Bekli de artarak devam edecek. Antalya bölgesi de bundan olumsuz etkilenmeye devam edecek. Bunun dünyada da ülkemizde de tarım için tek çare tarım sigortalarının yapılmasıdır. Üreticilerimiz bu vesile ile tarım sigortalarını ihmal etmesinler" diye konuştu.
"TARSİM KAR AMACI GÜTMEZ"
TARSİM'in 2006 yılında faaliyete başladığını ve bu sistemin ticari bir sistem olmadığının altını çizen Satoğlu, "Ticari kuruluş değiliz. Kar amacı gütmüyoruz. Temel hedefimiz tarım ekonomisinin sürdürülebilir olmasına katkı sağlamaktır. Bu havuz sistemi dünyada başarı örneklerden biridir" dedi.
"SERALARIN BİR ÇOĞU SİGORTALI OLMAYA ELVERİŞLİ DEĞİL"
Seralarda risk kabul kriterleri olduğunu kaydeden Satoğlu, "Seraların asgari bazı şartları yerine getirmeleri gerekiyor sigorta yaptırabilmeleri için. Yani ilkel seralardan çıkıp, daha donanımlı seralara dönüşmesi içinde zaten elzem. Örneğin çevre betonun olmadığı seraların fırtına teminatı alması mümkün değil. Burada sera üreticilerimiz eksiklikleri giderip poliçelerini temin etsinler. Bizim bu kriterler dışında sigorta yapmama gibi bir lüksümüz yok. Gelen talepleri mutlaka karşılıyoruz. Seraların bir kısmı bu asgari şartları karşılayamıyor ve ciddi kayıplar yaşıyorlar. Bunun yaşanmaması için asgari şartlar yerine getirilmelidir" ifadelerine yer verdi.
"20 MİLYONLUK HASAR"
Satoğlu, Antalya bölgesinde sigortalanabilir seraların poliçe sahibi olma oranının yüzde 15- 20 civarında olduğunu kaydetti.
Satoğlu, 1-17 Ocak arasında gerçekleşen don, hortum ve fırtına sonrası yaklaşık 20 milyon civarında bir hasar tespiti olacağını belirtti. Sigorta sahibi zarar gören üreticilere en geç bir ay içinde ödeme yaptıklarını ifade eden Satoğlu, 2015 yılında Türkiye genelinde 700 milyonluk hasar ödemesi yaptıklarının altını çizdi. Satoğlu, yaşanan olumsuzlukların ardından çiftçilerin sigortalanma oranının yüzde yüz artış gösterdiğini ifade etti
Tarım İl Müdürü Ahmet Dallı ise seraları modernize etmek isteyen çiftçiler için düşük faizli kredi uygulamasının devreye girdiğini belirterek, başvuruların Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine yapılabileceğini belirtti.
Toplantıya, TARSİM Genel Müdür Yardımcısı Zeki Karakurt, TARSİM Antalya Bölge Müdürü Mustafa Değer de katıldı.
Güncelleme Tarihi: 22 Ocak 2016, 12:54