Mayıs ayında yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 39,59, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 40,76 oldu. Enflasyonda kaydedilen düşüşe ilişkin rakamları değerlendiren Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Ali Bahar, “Enflasyon Nisan ayında olduğu gibi gerilemesini sürdürse de yıllık ortalama enflasyonun cari hızı TÜFE'de yüzde 65-70, ÜFE'de yüzde 90-100 bandında seyretmiştir. Her ne kadar küresel ve yurt içi enerji fiyatlarına bağlı olarak enflasyon artışı yavaşlasa da mevcut dış ticaret açığının yanı sıra enflasyonun temel belirleyicilerinden olan ithal ham madde fiyatlarının kur artışı nedeniyle TL bazında artışı enflasyonla mücadelede önemli bir sorun olarak durmaktadır” diye konuştu.
“Konut kiralarında gerileme”
Manşet enflasyon gerilemesinin olumlu olduğunu kaydeden Başkan Bahar, “Çekirdek enflasyonda bir artış söz konusu. Nisan ayında çekirdek enflasyon yüzde 45,48 iken, Mayıs ayında yıllık çekirdek enflasyon yüzde 48,48 olmuştur. Yıllık bazda TÜFE ve Yİ-ÜFE makasının Mayıs ayında daraldığı gözlemlenmiştir” şeklinde konuştu. Madde bazında fiyatı en çok artan ürünlerin giyim grubunda olduğunu belirten Başkan Bahar, “Çocuk giyimde yüzde 19, erkek giyimde de yüzde 16 ile bir artış söz konusu. Mayıs ayında her ne kadar dünyadaki küresel gıda fiyatlarındaki düşüşe paralel olarak artış hızı yavaşlasa da gıda fiyatları yıllık enflasyonun artış trendinde yüzde 52,52 ile etkili olmaya devam etmiştir” dedi. Sağlık, eğitim, konut, giyim gruplarında TÜFE verilerine göre artışa işaret eden Başkan Bahar, “Yıllık enflasyon düşüş hızının gerilemesinde yüzde 13,79 azalışla konut fiyatlarının gerilemesi ve yüzde 36 oranında elektrik, gaz ve diğer yakıtlardaki fiyat düşüşü etkili olmuştur” ifadelerini kullandı.
“Enflasyon artış hızı geriliyor”
Yıllık enerji fiyatlarında artış hızında gerileme görüldüğünü dile getiren Başkan Bahar, “Gerilemenin başlıca nedenleri Aralık 2022'den itibaren küresel enerji fiyatlarında yaşanan aşağı yönlü trend ve ayrıca yurtiçinde elektrik ve doğal gaz fiyatlarına yapılan indirimlerin yanı sıra Mayıs ayı itibarıyla başlanan 1 ay ücretsiz doğal gaz uygulamasıdır. Yıllık enflasyon artış hızı doğal gaz ile gerilemeye devam etse de yüksek enflasyon baskısı sürüyor” dedi. ABD'de FED'in politika faizini 25 baz puan artırdığını belirten Başkan Bahar, “Son 16 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 5-5.25 seviyesine çıkarması uluslararası sermaye akımlarını etkilediğinden Türkiye'de Merkez Bankası'nın hem fiyat ve hem de döviz kuru istikrarına yönelik politikaları üzerinde baskı oluşturmaktır” ifadelerine yer verdi.
“Rezervlerin güçlenmesi mücadelenin önemli bir parçası”
Enflasyon ve hayat pahalılığı ile mücadelede enerji fiyatlarındaki düşüşün etkili olduğunu kaydeden Başkan Bahar sözlerini şöyle sürdürdü:
“Enerji fiyatlarında başlayan indirim uygulamasının devam etmesinin yılsonu enflasyon seyri açısından önem arz etmektedir. Zira kış mevsiminin etkisi ile artan enerji talebi ve ithalatı nedeniyle enflasyon trendinin yukarı yönlü olması beklenmektedir. Bunun yanı sıra temel girdi fiyatlarının düşüşü ve döviz kurunun da makul seviyelere gerilemesi ve cari açığın azalması enflasyonun düşürülmesine katkı sağlayacaktır. Ancak Mayıs ayında yüzde 16 artışla rekor seviyeye ulaşan ithalat nedeniyle oluşan yüksek cari açık seviyesi, döviz işlemlerindeki devam eden kısıtlamalar ve piyasada döviz kurunun yükseleceğine dair güçlü beklentiler enflasyon-döviz kuru sarmalını daha da güçlendirmektedir. Bu nedenle toplumda enflasyonun düşeceğine dair olumlu beklenti ortamının oluşturulması, Merkez Bankası rezervinin güçlendirilmesi ve reel sektörün döviz ihtiyacının karşılanması bu mücadelenin önemli bir parçasıdır.”
“Fiyat istikrarı için kalıcı döviz girişi ve döviz kurunun seyri önemli”
Yurt içinde kalıcı döviz girişi ve ekonominin üretim yapısının güçlendirmesi gerektiğine işaret eden Başkan Bahar, “Merkez Bankası'nın dolarizasyonu caydırmaya yönelik bankacılık sistemindeki kredi mekanizmaları ile döviz kurunu baskılamaya yönelik 'Liralaşma' stratejisine rağmen döviz kurunda artış ve para ikamesi süreci devam etmektedir. Yüksek ve istikrarsız kurlar, kur artışı kaynaklı maliyet artışları ile kalıcı fiyat istikrarı önünde önemli engel teşkil etmektedir” dedi.