1-7 Ekim arası Dünya Emzirme Haftasında; tabi ki konumuz anne sütünün aslında ne kadar paha biçilemez bir gıda olduğu.Her damlası kıymetli ve yeri doldurulamaz bir besin. Doğanın size sunduğu bu mucizeyi sizler de çocuğunuza sunmalısınız; ki bence bir annenin çocuğuna olan ilk sorumluluğunun başladığı yerdir. Eğer ki annenin sütü yetersiz ise tabii ki destek ürünler kullanılacaktır fakat yeterli sütünüz varsa lütfen önceliğiniz mama olmasın.
Zira emzirmeyle bir tek bebeğinize değil kendinize de iyilik yapıyorsunuz. Emzirme, rahim kaslarını kasılmaya yönlendirip, rahmin eski haline dönüşünü hızlandırır. Doğum sonrası kanamalarının erken kesilmesini sağlar.Anneyi rahim ve meme kanserlerine ve kemik erimesine karşı koruyucudur.
Doğumdan hemen sonra salgılanan kolostrum (ağız sütü) adı verilen ilk sütün bebeğe verilmesi çok önemlidir. Başlangıçta az miktarda salgılanan bu sütün üretimi bebek emdikçe giderek artar. Kolostrum doğumdan sonra ilk 4-5 gün içinde salgılanır ve bu sarımsı renkteki süt adeta bebeğin ilk aşısı gibidir.Onu hastalıklardan koruyucu maddeler açısından oldukça zengindir. Yenidoğan bebeğin bu sütten maksimal derecede yararlanabilmesi için de doğumu takip eden ilk 2 saat içinde emzirilmeye başlanmasında fayda var.
Doğumdan sonra ilk 6 ay içinde anne sütü bebeğin ihtiyacı olan protein, yağ, demir, vitamin gibi her tür besin değerlerini karşılayacak yapıdadır ve sindirimi hazır mamalardan daha kolaydır. Dünya Sağlık Örgütü ilk 6 ay bebekleri su dahil hiçbir ek gıda almadan sadece bu mucizevi besinle beslemek gerektiği konusunda uyarıyor. Emzirmenin 2 yaşına kadar da devam ettirilmesini öneriyor.
Aslında farkında olmadan tüm işaretler ille de anne sütü diyor!! Her annenin sütü kendi bebeği için en uygun özelliktedir. Prematüre bebeği olan annenin sütü prematüre bebeğe, 1 aylık bebeği olan annenin sütü 1 aylık bebeğe, 3 aylık bebeği olan annenin sütü 3 aylık bebeğe göredir.
Anne sütü daima taze, temiz ve bebeğe verilmek üzere hazırdır. Mamalar gibi hazırlama gerektirmez ve ekonomiktir, satın almaya gerek yoktur.
İçinde bulunan immünglobulinler ile bağışıklık sistemini güçlendirir ve enfeksiyonlara karşı bebeği koruyucudur.
Anne sütü alan bebeklerde solunum yolu ve gastrointestinal enfeksiyonlar daha az görülür. Orta kulak iltihabı riskini azalır.
İleride çocuğunuzda olabilecek bazı kronik hastalıkların oluşma riskini azaltır( Tip 1 Diyabet, Çölyak Hastalığı, obezite, koroner kalp hastalığı gibi)
Anne sütü ile beslenen bebeklerde süt alerjisi görülmez, çünkü içeriğinde inek sütünde bulunan alerjen proteinler yoktur.
Bebeğin ruhsal, bedensel ve zeka gelişimine yardımcı olur. Dikkat dağınıklığı, ilgisizlik gibi olgularda anne sütünün etkili olduğu yapılan araştırmalarca kanıtlanmıştır.Ayrıca anne ile bebeği arasındaki duygusal bağı güçlendirerek sevgi dolu bir ilişkiyi kolaylaştırır.
Gereksiz yere başlanan ek gıdalar sonucunda bebekler kısa sürede anne sütünü bırakabilirler.Eğer sütünüz yeterliyse vaktinden önce ek gıdaya geçmeyin.Ek besine erken geçmek anne sütünü almayı azaltacağı gibi ileride obezite riskini de artırmaktadır.Tam tersi bir durum da yani geç başlamak da çene ve diş sağlığını olumsuz etkiler.
Ne verirsek verelim hiçbir besin asla anne sütünün yerini tutamaz unutmayalım. Bu kadar çok yararı olan bir mucizeden ne kendinizi ne de bebeğinizi mahrum etmemenizi diler iyi bir hafta dilerim.