Çürümüş haldeki cesedin oğluna ait olduğunu, kıyafetlerinden ve kimliğinden tespit edebildiğini söyleyen baba İhsan Yıldız ise, üniversite okuyan oğlunun ikinci dönem hiç okula gitmediğini, harç parasını dahi yatırmadığını söyledi. Acılı baba, Adana’daki 8 yaşındaki en küçük oğlunun hiçbir şeyden haberi olmadığını belirtip, “Küçük kardeşi, ‘Abim Kurban Bayramı’na gelecek diyor’. Ben nasıl söyleyeceğim bunu ufak oğluma” diyerek uzun süre gözyaşı döktü. 

15 Temmuz Pazartesi günü, Döşemealtı ilçesindeki Güver Uçurumu'ndaki kanyonda bir erkek cesedi olduğunu fark edenler durumu yetkililere bildirmiş, bölgeye AFAD ve polis ekipleri sevk edilmişti. İlk etapta çıkartılamayan ceset için bir gün sonrası çalışmalar sabah erken saatlerde tekrar başlatıldı. Yaklaşık 150 metre derinlikte bulunan cesedin yanına iple inildi. Dört saatlik çalışmanın ardından ceset, üzerine konulduğu sedyeyle uçurumdan çıkarıldı. Ceset kime ait olduğunun belirlenmesi için adli tıp morguna götürüldü. 

Cesedin çıkartılışını izlemişti 

Cesedin yaklaşık iki ay önce bölgede kaybolan üniversite öğrencisi Eyyüphan Yıldız'a ait olma ihtimaline karşı baba İhsan Yıldız da Güver Uçurumu'nda çalışmaları incelemişti. Yüz kısmı tanınmayacak şekilde olan cesedin üzerinde yapılan incelemede Eyyüphan Yıldız’a ait kimlik ve fotoğraf çıktı. Adli tıp morguna kaldırılan çürümüş cesedi teşhis edemeyen bana, sadece üzerinden çıkan kimlik, fotoğraf ve kıyafetlerin oğluna ait olduğunu söyleyebildi. 

Babadan DNA örneği için kan alındı 

Antalya Adli Tıp Morgu’nda tutulan cesedin, otopsi için İstanbul Adli Tıp Morgu’na gönderilerek araştırılacağı öğrenilirken, babadan da DNA örneği için kan örnekleri alındı. Yaklaşık 1-2 aylık bir araştırma sonucu cesedin kime ait olduğu ve ölüm nedeninin tam teşhis edileceği belirtildi. 

Cesedin oğluna ait olduğunu kabullendiğini belirten acılı baba İhsan Yıldız ise, olayın intihar olduğuna inanmadığını söyledi. ‘Benim oğlum 2 metre hendekten bile atlayamaz. 150 metreye niye atlasın’ diyen Yıldız, “Kesinlikle intihar filan değil. Bunun açığa çıkması için İstanbul’daki otopsi sonuçlarını bekleyeceğiz. Şu anda ne olduğu belli değil ama benim oğlum olduğu şöyle belli; ayakkabısı, tişörtü solmuş kendi de tanınmayacak şekilde ama cüzdanı, banka kartları, içerisindeki resmi var” dedi. 

“Kanun çıkarsınlar”

 

Üniversitede Sivil Havacılık Bölümü okuyan oğlunun ikinci dönem hiç okula gitmediğini, harç parasını dahi ödemediğini aktaran Yıldız, “Bir öğrenci harç parasını yatırmamış, ikinci dönem okula gitmemiş. Hiç okula gitmeyen bir öğrenci için, ‘Sayın velim bu öğrenci okula gelmiyor, harç parasını yatırmadı’ denmez mi? Hadi harç parasını yatırmadı, parası olduğu halde okulu neden terk etti? Bütün okullarını takdirle geçiren bir çocuktu oğlum. Ders olsun anne ve babalara. Kimseyi suçlamıyorum ama bir okul diyemez mi bir insan 18 yaşını geçtiğinde dokunulmazlığı varsa bile o yine bizim çocuğumuz. Tam hızlı dönemi. Başka çevrelere gider. Genelde üniversitelerde oluyor bu. Bir kanun çıkarsınlar, bırakın dört ayı bir ay okula gitmediğinde söylesinler. Bunu Milli Eğitim Bakanlığının bir düzene sokması lazım. Her ay burs alıyor, gelmeyen çocuğa ‘neden para veriliyor’ denmesi lazım. Okula gitmiyor, para veriyorsunuz aydan aya. Üniversite öğrencilerini karalamıyorum ama velilere duyurmak istiyorum, 10 kilo süt satıp da çocuklarına gönderenler var, hizmetçilik yapanlar var. Oğlum pırıl pırıl, Türkiye’ye faydası olacak bir gençti. Yazık değil mi? Neden böyle oldu? Neden bu okul, ‘İhsan Bey, oğlunuz okula gelmiyor’ demedi. Söyleseniz önlemimizi alırdık” ifadelerini kullandı. 

“Küçük kardeşi 'Kurban Bayramı’nda ağabeyim gelecek' diyor” 

En küçük oğlunun, abisinin durumundan haberi olmadığını belirten Yıldız, “Kurban Bayramı’na gelecek abim diyor. Nasıl gelecek? Hadi gelsin, nasıl gelecek söyleyin. Ben ne diyeceğim ufak oğluma. Biz onun yanında onun olayını konuşmuyorduk” diye konuştu. 

Tek tesellinin oğluna ait bir mezar olacağını dile getiren Yıldız, velileri çocuklarını takip etme konusunda da uyardı. 

Yıldız, cenazenin Adana’ya İstanbul ve Antalya’daki adli tıp araştırmalarının ardından defnedileceğini, bunun süresinin ise en az 1-2 ay kadar süreceğini dile getirdi.