ASAT Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen Konyaaltı Boğaçayı Projesi Tanıtım Toplantısı’na, Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek, STK temsilcileri, meslek odalarının başkanları, muhtarlar, basın mensupları ve çok sayıda Antalyalı katıldı. Yoğun ilgi nedeniyle katılımcılar salondan taşınca, bir çok vatandaş toplantıyı dışarıdaki ekranlardan takip etti. Beklentinin üzerindeki ilgi için Antalyalılara teşekkür eden Başkan Menderes Türel, “Boğaçayı Projesi Antalya tarihinin akışını değiştirecek ufkunu değiştirecek, Antalya’ya çok önemli katkı sağlayacak bir proje. Uzun zamandır çalışıyoruz. Sizlerin böylesine ilgisi bizi heyecanlandırıyor ve moral veriyor” dedi.

Toplantıya, meslek odalarından STK’lara, muhtarlardan ve proje çevresindeki mahalle sakinlerine Antalya’nın bütün taraflarını davet ettiklerini belirten Başkan Menderes Türel, şunları söyledi: “Boğaçayı Projesi, benim 2009 senesindeki adaylığımdan bir sene öncesinde ön hazırlıklarını başlattığım bir projedir. 2009 yerel seçimlerinde seçim taahhüdü olarak halkımızla paylaştık. Halkın takdirine saygımız sonsuz. Yeniden görev yapma imkanı bulamadık. Antalya, projeyi yeniden hayata geçirmek için 2014 senesinde tekrar göreve gelmemizi bekledi. 2014 seçimlerinde projemizi yineledik, Antalyalılara kazandırmak istediğimizi açıkladık. İlk işimiz projeyi yeniden hayata geçirmek ve canlandırmak noktasında bir gayretin içine girdik.” 

Boğaçayı Projesi’nin sadece Boğaçayı ırmağını kapsamadığını, bir havza planı olduğunu ve 925 kilometrekarelik bir havzayı kapsadığını kaydeden Başkan Menderes Türel, şunları dile getirdi: “Sadece üst yapıya yapılacaklar değil. Esasen alt yapı sorunlarının giderilmesiyle ilgili bir gayret önceliğimiz olacak. Geçmişte Boğaçayı’nda bir sel felaketi yaşamıştık. 2300’lük bir debi ile sel felaketi taşkına dönüşmüş, üzerindeki köprüyü alıp gitmişti. Ardından DSİ’nin burada sette çalışmaları söz konusu oldu. Ancak, taşkın ve sel felaketine yönelik risk halen ciddiyetini koruyor. Biz Boğaçayı’nın üst yapısına hiçbir şey yapmayacak da olsak, taşkın önlemeye yönelik alt yapı çalışmalarının mutlaka ve mutlaka yapılması gerekir. Çünkü Konyaaltı ciddi bir risk ve tehlike altındadır. Çevresinde yerleşim alanları çok ciddi sel riski altındadır. Bu açıdan bile ele alındığında çok ciddi bir taşkın riskinin kaldırılması söz konusudur. 2300 debilik sel felaketi köprüyü bir kürdan gibi denize alıp götürebiliyorsa bu risk halen aynı şekilde Antalya’da söz konusudur.”

Boğaçayı Projesi’nde önceliği taşkın önlemeye yönelik gayretlere verdiklerini anlatan Başkan Türel,  “2300 debi değil, 4300-4600 debiye göre riski ortadan kaldıracak önlemlerin alınması suretiyle çalışmalar yürütüldü. 2300 debinin, 2 misli su geldiğinde bile bu projede bir risk söz konusu olmayacak. Burada yaşanan en büyük taşkının 2 misli sel felaketi ihtimaline göre tedbirler alınmak suretiyle bu proje hazırlanmıştır” dedi.

“Elbette bizim de eksiklerimiz olacaktır” diyen Başkan Türel, şunları ifade etti: “Meslek odalarından uzmanların, STK’ların, muhtarların ve vatandaşların projeye katkı koymaları en büyük beklentimizdir.Zira biz bu projeyi gündeme taşıdığımızda daha ne sunacağımız bilinmeden ‘Biz bu projeye karşıyız, istemiyoruz’ diyen çevrelere üzüldüm. İnsan bir ne yapacağımızı bekler. Daha bilmeden, biz bu projeyi istemiyoruz demenin manasını anlamakta güçlük çekiyorum. Önce katkı koymaya çalışırsınız, baktınız olmuyor görüşünüzü açıklarsınız. Katılımcı yönetim anlayışımızda arzumuz beklentimiz budur. Daha ilk kez şu an burada sunacağımız projeyi bilmeden üzerinde yorum yapmak açıkçası abesle iştigaldir.”

Toplantıda projenin bütün detaylarını açıklayacaklarını ve katkı alınmak üzere kamuoyunun takdirine bırakacaklarını söyleyen Türel, “Milyar liralık bir yatırım Antalya’da yapılacak. Marka değeri haricinde, Antalya ekonomisine büyük bir katma değer kazandıracak. Esnaf, proje yapılırken ekonomik kazanç sağlayacak. Proje bittiğinde 10 bin vatandaşımız bunun içinde iş sahibi olacak. İstihdama katkı sağlayacak. Şimdi bunlar bir taraftan duruyorken daha bunların nasıl olacağını duymadan bu projenin Antalya’ya ne katkısı olacak diye sormanın ne anlam taşıdığını sormak gerek. Bu proje siyasi malzeme yapılacak kadar küçük bir proje değildir. Bütün Antalya’nın katma değerini misli misli yükseltecek projedir. Gelin el ele verelim. Bizim de varsa eksiklerimizi tamamlayın, gelin birlikte hareket edelim. Gelin bunun sonunda kazanan Antalya olsun” diye konuştu.

Kendisinin bu projelerden zerre kadar siyasi beklentisinin söz konusu olmadığını vurgulayan Başkan Türel, “Daha önce de söylemiştim. Demiştim ki ilahi bir güç gelse dese ki ‘Ey Menderes Türel, biz projeyi Antalya’ya kazandıracağız,  şu beyaz kağıdın altındaki istifa mektubunu imzala’ gözü kapalı imzalarım Yeter ki Antalya kazansın. Bu projenin siyasi bedeli varsa ben ödemeye hazırım. Hep söyledim, Antalya kazanacaksa Menderes Türel kaybetmeye her zaman hazırdır” ifadelerini kullandı.

Medyanın Boğaçayı Projesi’ni Kanal İstanbul Projesi ile birlikte “Çılgın Proje” olarak nitelendirdiğini hatırlatan Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, “Bu sıfatına fazlasıyla layık bir projeyi ortaya koyacağız. Denizden karaya doğru Antalya’ya 40 kilometrelik yeni bir sahil kazandıracağız. Büyükşehir Yasası’ndan önce, geçen dönem Antalya’nın 5 merkez ilçesi ile toplam sahil uzunluğu 40 kilometreydi. Şimdi toplam sahil sınırına 40 kilometrelik yeni bir sahil daha olacak.”

Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek’a ayrıca teşekkür eden Başkan Menderes Türel, “Çünkü bu projenin henüz başlangıcındaki küçük bir meselede dahi bu konudaki ilgisini ve desteğini göstermek suretiyle niyetini ortaya koymuştur. Sayın Başkanla, ele ele vererek Batı Çevreyolunu kazandırdık. Antalya’ya hizmet kazandırmak için aynı siyasi partide olmak gerekli değil. Başka muhalif belediye başkanlarımızla bazı projeleri birlikte yürütebiliyoruz. Siyaset seçim zamanı yapılır hizmet zamanı yapılmaz. Ele ele bu projeyi Antalyamıza kazandıracağız.”

Boğaçayı Projesi’nin 3-5 sene de bitecek kadar küçük bir proje olmadığını söyleyen Başkan Türel, projeyi etap etap yapacaklarını kaydetti. Projenin ilk ayağının taşkın önleme, 2'nci ayağında kum ve çakılın yönetimi, 3'üncü ayağında deniz suyu tuzlanma çalışması ve son ayağında projenin görünen yüzü üstyapı binalarının yer aldığını kaydeden Türel, “İlk etap olarak sahilden 2 kilometre içeriye kadar olan kısmını tamamlamayı planlıyoruz. Önümüzdeki 3,5 yıl içinde hem denizin içinde hem de nehrin içinde iki yat limanını içinde barındıran, halka açık yaşam merkezlerinin olduğu rekreasyon alanlarının olduğu bir projeyi inşallah ilk dönemde tamamlamayı planlıyoruz. Daha sonra bu proje, diğer süreçlerde de devam eder. Temennimiz budur.” 

Başkan Türel, projede dünyada bu konuda en önemli projelere imza atmış önemli bir mühendislik firması olan Perkins Will ile çalışıldığını söyledi. Türel, Konyaaltı’nda Crown Plaza Otel yanındaki Arı Deresi’nin de Boğaçayı Projesi kapsamında bir cazibe merkezine dönüştürüleceğini sözlerine ekledi. 

Ardından projeye büyük katkıları olan Prof. Dr. Zuhuri Sarıkaya ve proje kapsamında yapılacak taşkın önleme, tuzlama, sedimasyon ve alt yapıya yönelik çalışmalar hakkında bir sunum yaptı. Sarıkaya, projenin alt yapıyla ilgili bir master plan seviyesinde çalışmalar yaptıklarını anlatarak, üst yapının bir vizyon plan şeklinde olduğunu ifade etti. Sarıkaya, projede İstanbul Teknik Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi’nden hocaların proje danışmanlığı yaptığını, çalışmaların bu konuda ihtisas sahibi mühendislik ve yazılım firmaları ile yürütüldüğünü belirtti. Zuhuri Sarıkaya, projede Boğaçayı’nın akış yatağının bir setle marina ile ayrıldığını, marina ve yaşam alanlarının olası taşkınla temasının olmayacağını açıkladı. Deniz suyu nedeniyle tuzlanma riski var mı konusunda çeşitli modellemeler üzerinde çalışıldığını anlatan Sarıkaya, civardaki plajların projeden olumsuz etkilenir mi, ne tür yapılar yapılmalı gibi konularda da çalışmalar yürüttüklerini dile getirdi. 

Akademisyenler ve mühendisler de, taşkın riski, deniz suyu tuzluluğu, kıyı güvenliğiyle ilgili yapılmış olan çalışmalar konusunda katılımcıları bilgilendirdi. 

 

Amerikalı Perkins Will firması Türkiye ve Ortadoğu sorumlusu David Green de projenin üst yapı çalışmaları ile ilgili bir sunum gerçekleştirdi. Marina projesi ile ilgili bilgiler veren Green, “Buradaki en önemli nokta marina projesi şehri canlandıran ve genişleten bu boyuta ulaşıyor olması. Marinayı farklı bileşenlerle destekleyip katma değer sağlamak istiyoruz. Marinayı çocuklarınızla ailenizle akrabalarınızla gitmek isteyeceğiniz bir yer olarak planladık. Kanal projesi sadece su kenarı olmaktan çıkıp insanların yaşayabileceği farklı aktivitelerle eğlenebileceği bir proje olacak” dedi.

Toplantı sonunda bir teşekkür konuşması yapan Başkan Menderes Türel, “Bugün Boğaçayı Projesi’ni tartışmaya açmaktan, Türkiye’de katılımcı, şeffaf yönetimin anlayışının en güzel örneklerini Antalya’da veriyor olmaktan mutluluk duyuyoruz” dedi.

Başkan Türel, katkılar alınıp, projeye nihai şeklini verdikten sonra Mart ya da Nisan ayından itibaren ihale sürecini başlatacaklarını kaydetti.