Antalya'nın dünyaca ünlü Çıralı ve Olimpos sahilleri, aynı zamanda nesli tehlike altındaki caretta caretta ve chelonia mydas (yeşil deniz kaplumbağası) türü deniz kaplumbağalarının yuvalarına ev sahipliği yapıyor. Geçen yıllarda özellikle Çıralı sahilinde tatilcilerin kumsalda geceleri çadır kurması, ateş yakıp eğlence partileri düzenlemesi, araçlarla girişi gibi birçok tehdit yüzünden yuva sayısı yarı yarıya geriledi. Olimpos sahilinde ise yuvalar tamamen yok oldu. 

Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, Antalya sahillerinin caretta caretta ve chelonia mydas'ın (yeşil deniz kaplumbağası) üreme alanları olduğunu belirtti. Akdeniz bandında 2 bin ergin caretta carreta ve 500 chelonia mydas'ın yaşadığının belirlendiğini aktaran Prof. Dr. Gökoğlu, caretta caretttaların yüzde 40’ının, chelonia mydas'ın ise yüzde 80’inin yuva yapmak için Türkiye sahillerine geldiğini bildirdi. Bugünlerde caretta carettaların yumurta bırakmak üzere karaya çıkmaya başladığına dikkat çeken Prof. Dr. Gökoğlu, bu noktada tatilcilere ve işletme sahiplerine önemli görevler düştüğünü belirtti. Kaplumbağaların gece karaya çıktığı saatte insanların sahilde bulunmaması gerektiğine değinen Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, “Side, Belek, Boğazkent, Kundu, Lara, Kemer, Olimpos bu kaplumbağaların yumurta bıraktığı kumsallar. Ayrıca sahilde ışıklar ya kesilmeli ya da kısıtlamaya gidilmelidir. Kaplumbağaların yumurtlamaya başladığı yönünde çok sayıda ihbar aldıklarını ve yapılması gerekenler noktasında bize soruyorlar. Özellikle hayvan karaya çıkmaya başladığı andan itibaren rahatsız edilmemesi gerekiyor” dedi. 

Yumurta bırakılan alanın koruma altına alınması ve uyarıcı levhanın konulması gerektiğinin önemine işaret eden Prof. Dr. Gökoğlu, ”Yuvaların üzerine şemsiye dikilmemeli, şezlong konulmamalı, insanlar yürümemelidir. Asla gölge altında kalmamalıdır. Eğer bu önlemler alınmazsa yavruların doğduktan sonra çıkışı güçleşir. Gölge kalırsa da yavruların cinsiyetinde değişiklikler olabilir” diye konuştu. 

Yumurtadan çıkma işleminin ağustos ve eylül ayı başlarına kadar devam edeceğini dile getiren Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, yavruların denize sağlıklı şekilde ulaşabilmesi için ışıkların düşük olmasının hayati önem taşıdığını vurguladı. Denizlerde caretta carettaların yoğun olarak bulunduğu bu dönemde herhangi bir ısırma ya da başka bir durumun yaşanmadığını ifade eden Prof. Dr. Gökoğlu, “Belirli dönemlerde küçük ısırma vakaları oldu. Genellikle temmuz ortaları ve eylül ayının başlarına doğru oluyor. Hayvan ya hedef şaşırma ya da insanlarımızın dokunmak istemesi nedeniyle küçük ısırmalar yapabiliyor. Biz hayvanı rahatsız etmezsek o yolunda gidecektir” dedi.