Rektör Prof. Dr Mustafa Ünal, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Altunkaya, Prof. Dr. Erol Gürpınar, Prof. Dr. Ahmet Ögke ile senato salonunda basın mensuplarıyla bir araya geldi.
Prof. Dr. Ünal, 8.5 aylık vekil rektörlüğünün ardında 12 Temmuz’daki seçim sonrası YÖK’ün önerisi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın takdiriyle 3 Ağustos’ta AÜ Rektörlüğü’ne atandığını hatırlattı.
Şeffaf, hesap verebilir, adalet ve liyakate dayalı bir yönetim sergileyeceklerini vurgulayan Prof. Dr. Ünal, "Geçen dönemde bunu yaptık. Ulaşılabilir, iletişime açık, tarafsız bir yönetim sergileyeceğiz. Akademik personel ve idari personelin özlük haklarına saygılı ve bu konunda herhangi bir rezerv koymadan adil bir yönetim sergileyeceğiz" dedi.
"Bina eksiğimiz yok"
AÜ’nün fiziki anlamda ciddi bir bina eksiği olmadığının altını çizen Prof. Dr. Ünal, "Eksik olan birkaç bina var. Mimarlık bölümü kuruldu fakültesi yok. İletişim fakültesi binası tamamlanacak. Eksik hastane bloklarını tamamlayacağız. Hayalimiz üniversitemize ve Antalya’mıza bir kongre ve kültür merkezi kazandırmaktır. Yarım kalan hastane inşaatını onkoloji merkezi haline getireceğiz. Üniversitemize bilimsel anlamda bir atak yapma adına AR-GE binası yapacağız. Bir de kütüphane binası yapacağız" ifadelerine yer verdi.
"200 milyon borç"
Hastane borçlarına da değinen Prof. Dr. Ünal, "Üniversite hastane borçları sadece bizim değil, tüm üniversite hastanelerin sorunudur. Konuyu Maliye Bakanlığı ve YÖK’e taşıdık. Hastanelerin neden bir borç sarmalı içinde bir kaldığına dair çalışma yapıldı. Bunun birkaç nedeni var. SGK'nın hastanelere ödediği ücretler on yıldır sabit. Ama sizin ameliyat için harcadığınız maliyet yüksek. Yaptığınız işlemler zarar ediyor. Hastanede birçok personel devlet tarafından değil bizim döner sermaye ile çalışan personel. Bin 800 personel bu kapsamda çalışıyor. Hastanenin yaptığı büyük ciro oraya gidiyor. Önceki yıllarda devlet nakit yardımı yaptı. Ama borç yeniden birikti. Çünkü altta yatan neden ortadan kaldırılmalıdır. Hastanemizin 200 milyona yakın borcu var. Haciz riski yok. 5-6 yıldan bu yana birikmiştir" dedi.
"129 personel açıkta, 87 kişi halen gözaltında"
AÜ’de son dönemde yapılan operasyonlara değinen Prof. Dr. Ünal, "Yolsuzluk operasyonunda 90 kişi değil 36 kişi gözaltına alındı. Bu kişiler üniversite ile iş yapan firmaların sahipleriydi. O kapsamda gözaltında olan sayı 10 kişidir. FETÖ/PDY soruşturması kapsamında ise aşağı yukarı 170 civarında üniversite personeli bu süreç içinde gözaltına alındı. 87 personelimiz halen gözaltında bulunuyor. 83 kişi de ilk sorgularının ardından serbest bırakıldı. Yaklaşık 129 personeli açığa aldık. Hiç gözaltına alınmayıp, bizim açığa aldığımız kişiler de var 3-5 kişi. Bir liste hazırlayamadık. YÖK’ten yazı gelir gelmez hemen operasyon oldu. Soruşturma yapamadık. Emniyet ve yargı süreci devam ediyor. YÖK liste istemişti ama o listenin bilgi ve belgelerle desteklenmesi isteniyordu. Başka türlüsünün yanlış olacağını bildirdiler" ifadelerine yer verdi.
"Soruşturmaya destek"
FETÖ mensuplarının üniversiteden temizlenmesine kararlı şekilde devam edeceklerinin altını çizen Prof.Dr. Ünal, "Bu konuda kararlıyız. Tüm kurumlarda olduğu gibi bizden de temizlenmesi noktasında inancımız tam. Bu yapıyla alakası olmayan personelimiz de içeriye alındılar. Gerekli bilgi ve belgeleri ilgili yerlerle paylaştık. Kısa süre içinde bu durum düzeltildi. Bu tür hatalar olabilir. Önemli olan hızla düzeltilmesidir" dedi.
Prof. Dr. Ünal, hastane imamı olarak iddia edilen Eski Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Geçici’nin de açığa alındığı bildirdi.
"Parayı ödeyecekler"
Prof. Dr. Ünal, 3 öğretim üyesinin formasyon programı kapsamında, ‘koordinasyon hizmeti’ olarak 2 yıl boyunca 55 bin TL maaş almaları ile ilgili olarak ise şöyle konuştu:
"Bizi bu konuda önce Sayıştay uyardı. Ödemelerin yersiz ve fazla olduğunu bildirdiler. Oradan bir öğretim üyesinden de bize fazla miktarda ödeme yapıldığı noktasında dilekçe ile bir ihbar geldi. Soruşturma başlattık. Çok fazla miktarda para aldıklarını belirledik. Paraları geri ödemesini istedik. İkisi öğretim üyesi geri ödedi biri ödemedi, gerekirse icra takibi başlayacak. FETÖ başlamadan biz konunun üstüne gitmeye başlamıştık. Orası bir formasyon eğitimi verilen yer. Üçü de yönetimde bulunmalarına rağmen hem normal hem de mesai dışı ödemeler almışlar."
Prof. Dr. Ünal, AÜ’nün bilimsel alanda ilk 10 içinde yer almasını hedeflediklerini aktardı.
"Aidiyet hissi"
En büyük sorunun aidiyet hissinin zayıfladığının altını çizen Prof. Dr. Ünal, "O hissin yeniden kazanılmasını ciddi anlamda telafi ettik. Bu kurumda çalışan herkes rahatlıkla 'AÜ’de çalışıyorum' diyebilmeli ve kurumun daha iyi noktaya gelmesi için gayret etmelidir" dedi.
Güncelleme Tarihi: 10 Ağustos 2016, 13:14