Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı’nca geçtiğimiz yıl başlatılan Yeni Türkiye Buluşmaları Konferanslar Dizisi devam ediyor. Bülent Ecevit Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen “1 Kasım ve Yeni Türkiye” konulu konferansa Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Mitat Yolcu, akademisyenler, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. Konferansı yöneten Siyaset Bilimci Dr. Murat Yılmaz, 7 Haziran seçimlerinin ardından yaşanan siyasi boşluk ve terör olaylarının yanı sıra kamuoyunda oluşturulmaya çalışılan olumsuz havaya rağmen 1 Kasım seçimleri ile yeniden Türkiye’de siyasi istikrarın sağlandığına değindi.
“AK PARTİ YENİ KURULMUŞ BİR PARTİ GİBİ ÇALIŞTI”
Konferansa ilk sözü alan GENAR Araştırma Şirketi Yöneticisi İhsan Aktaş, 7 Haziran öncesinde iktidarın ortaya koyduğu çalışma ile sonrasında yapılan çalışma arasında fark olduğunu ve halkın muhalefete bir şans tanıdığına dikkat çekti. Aktaş şunları söyledi: “AK Parti 7 Haziran’a giderken söylem geliştirmeden toplumun karşısına çıktı. Özellikle CHP’nin dar gelirli, emekli ve yoksul kesime mesaj vermesi AK Parti’yi kendisinin de fark etmediği bir durumla karşı karşıya getirdi. İktidar tarafından yollar yapıldı, sağlık hizmetleri dünya standartlarına çıkartıldı ama toplum ‘Ülke büyüdü zenginleşti ama ben emekliyim 1000 lira maaş alıyorum bana ne vaat ediyorsun?’arayışına girdi.”
AK Parti’nin1Kasım seçimlerine giderken yeni kurulan bir parti gibi kendi muhasebesini çok doğru yaptığını ifade eden Aktaş, “AK Parti 1 Kasım seçimlerine gitmeden önce sanki yeni kurulmuş bir parti gibi kendi muhasebesini çok derinden ve ciddi yaptı. Sivil toplum örgütleriyle, kadınlarla ve gençlerle ilgili parti içinde toplantılar yaptı. Parti kendi probleminin üzerine giderek durumu anlamaya çalıştı. Muhalefet partilerinin değiştirebileceği pek bir şey yoktu ancak iktidar partisinin değiştirebileceği çok şey vardı. Sonuç olarak AK Parti bunu başardı” şeklinde konuştu.
DOĞAN YAYIN GRUBU’NDAN HDP GÜZELLEMESİ
Konferansın diğer konuşmacısı Ülke TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Öztürk, 7 Haziran öncesi medyanın seçmen eğilimlerine çok ciddi etkisi olduğuna vurgu yaptı. Öztürk, “7 Hazirana giderken bir HDP gerçekliği ile karşılaştık. Kürt seçmenlerin HDP’ye eğiliminin artmasından ziyade bu bir medya projesi olarak karşımıza çıkmıştır. Doğan grubu özellikle popüler bir yüz olan Selahattin Demirtaş üzerinden muazzam bir HDP pazarlaması yaptı. Saz çalan, sürekli batıya demokratik söylemlerle insan haklarını öne çıkaran, sevimli, tebessüm eden bir HDP Eş Başkanı ve HDP güzellemesi yapıldı. Bu bana göre seçmen eğilimlerini son derece etkiledi. 1 Kasım’da ise seçmenin güvenliğini ve ekonomiyi öne çıkarması, buna karşılık muhalefetten bir şey olmayacağını görmesi tabloyu net bir hale getirdi” dedi.
Konuşmasında Yeni Türkiye vurgusu da yapan Öztürk Türkiye’nin son dönemde attığı adımları da değerlendirdi. Hasan Öztürk, “AK Parti iktidarları döneminde her seferinde önümüze yeni bir vizyon geldi. Yeni vizyon ‘Eğer biz demokratik bir anayasa yapabilirsek, yeni bir Türkiye kurabilir miyiz? Bunda özgürleşmiş, zihin dünyamızdaki sınırların çok daha geniş perspektife yayıldığı bir Yeni Türkiye’den bahsedildiğine inanıyorum. Yeni Türkiye inşasında bölgesel sorunların da çözümü konusunda Türkiye’nin merkez ülke olacağına inanıyorum” dedi.
PROF. DR. KILIÇ’DAN YENİ ANAYASA VURGUSU
Konferansın son konuğu olarak söz alan Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muharrem Kılıç da, Yeni Türkiye ve Yeni Anayasa ilgili şu görüşleri dile getirdi: “Ülkemiz son 10 yılda yaşamış olduğu süreçte çok derin ve sessizden bir devrim gerçekleştiriyor. Bu devrimi bu sükunetle, toplumsal barışı bozmaya çalışan ulusal ve uluslararası bir çok faktöre rağmen sürdürebiliyor olması gerçekten çok anlamlı ve manidardır. Toplumsal yapıyı parçalamaya dönük paralel devlet yapılanması ile birlikte bunların kurgulandığını gördük. Kadim bir devlet kültür ve geleneğine sahibiz. Bu çerçevede demokratik, çoğulcu ve şeffaf biçimde ülkenin siyasal sisteminin yeni anayasa beklentisi çerçevesinde yeniden kurgulanması ve bu beklentinin dinamik bir biçimde harekete geçirilmesi noktasında toplumsal beklentinin yüksek olduğunu belirtmemiz gerekiyor. Temel hak ve özgürlükler noktasında 1982 Anayasası’nın ortaya koymuş olduğu kısıtlayıcı hükümleri bir kenara bırakacak toplumsal barışı ve huzuru temin edecek haklar ve özgürlükler katalogunun ortaya çıkarılması temel bir beklenti. Bunun gerçekleştirilmesi sadece siyasal anlamda istikrar değil, yanı sıra ekonomik ve politik hedefler açısından istikrar hususunda da büyük önem arz ediyor.”
Konferansın ardından Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Mitat Yolcu konuşmacılara Antalya’ya özgü reçel armağan etti.
Güncelleme Tarihi: 30 Kasım 2015, 13:37