Anadolu Kan Günleri Çalıştayı Başkanı Prof. Dr. Mahmut Bayık, "Sosyal medyadan kendimizi soyutlayamayız. Kan bankacılığı ve transfüzyon konusunda da bizlere çok faydası olabilen bir alan oluyor. Kan bağışçılarının temininde, kan bağışlı kampanyalarda bunlar için çok faydalı ve hızlı fikirler oluyor" dedi.
Ev sahipliğini Türk Kan Vakfı ve Türkiye Kan Merkezleri ve Transfüzyon Derneği’nin yaptığı 8’inci Anadolu Kan Günleri Çalıştayı, Antalya’nın Manavgat ilçesinde düzenlendi. 28 ülkeden kan bankacılığı alanında çalışan çok sayıda bilim adamının katıldığı toplantıda bu yıl, sosyal medyanın kan bankacılığı üzerindeki etkilerine dikkat çekildi. Yabancı katılımcılar, kendi ülkelerinden örneklerle deneyimlerini paylaşarak, sosyal medya etkilerinin olumlu hale getirilebilmesi için çözüm önerilerini sunumları eşliğinde ve gruplar halinde tartıştı.
Anadolu Kan Günleri Çalıştayı’nın 2012 yılında başlandığına değinen Türk Kan Vakfı ve Çalıştay Başkanı Prof. Dr. Mahmut Bayık, amaçlarının; kan bankacılığı ve transfüzyon tıbbı konusunda çok gündeme gelmeyen konularda uluslararası düzeyde deneyim paylaşmak ve beyin fırtınası ile sorunlara çözüm üretmek olduğunu kaydetti. Bayık, "Amacımız konular hakkında farklı ülkelerin fikirlerini dinleyip ortak doğruları bularak bir sonuç bildirgesi yayınlamak, kan bankacılığı ve transfüzyon tıbbı camiasına tartışılan konularda mesajlar verebilmek" dedi.
"NEREDE OLDUĞUMUZU ANLAMAK İŞİMİZE YARIYOR"
Anadolu Kan Günleri Çalıştayı’nın Türk Kan Vakfı ve Türkiye Kan Merkezleri ve Transfüzyon Derneği’nin davetiyle gelen katılımcılarla yapıldığında işaret eden Bayık, "Amacımız; derneğimizin ve vakfımızın hem dünyada tanınırlığını artırmak hem de camiaya üzerinde daha önce çok az konuşulmuş konular hakkında pek çok bilim insanının fikir birliğine vardığı bilgileri sunmaktır. Bu tür toplantılar, farklı ülkelerden değerli insanları bir araya getirmek, onlarla tanışmak, tartışmak, bu kişilerin ülkelerini tanımak ve kendimizi de tanıtmak için çok güzel bir fırsat sağlıyor. Bu çalıştayı düzenlemekten çok mutluyuz; sunumlar sırasında camiada nerede olduğumuzu anlamak işimize yarıyor" ifadelerini kullandı.
"DÜZENLEYİP YAYINLAYACAĞIZ"
Çalıştayda konuşulan, sosyal medyanın kan bankacılığı üzerindeki etkileri hakkında bilgilendirmelerde bulunan Anadolu Kan Günleri Çalıştayı Başkanı Prof. Dr. Mahmut Bayık şu ifadeleri kullandı:
"Bu sene konumuz sosyal medyanın kan bankacılığı ve transfüzyon alanında kullanımı ve etkileriydi. Bizim alanımızda bu, aslında çok az konuşulmuş bir konu. Biliyorsunuz dünyadaki teknolojik gelişmeler çok hızlı ilerliyor. Televizyon, gazete, radyo gibi haberleşim araçlarının önemi giderek azalırken sosyal medyanın kullanımı ve önemi her geçen gün artıyor. Böylece hızla, herkes tarafından, her yerden, fikirler paylaşılabiliyor. Bu alandan kendimizi soyutlayamayız. Kan bankacılığı ve transfüzyon konusunda da bizlere çok faydası olabiliyor. Özellikle kan bağışçılarının temininde, kan bağışı ve kanın gerekliliği konularında bilgilerin hızla fazla sayıda kişiye ulaştırılmasında çok faydası var. Öte yandan zararlı olabilecek yönleri de yok değil. Yanlış bilginin hızla yayılmasının zararlarını bazen yıllarca çalışarak düzeltemeyebiliyorsunuz. Yani aslında pek çok alanda olduğu gibi kan bankacılığı ve transfüzyon tıbbı alanında da iki tarafı keskin bir kılıç gibi. Dolayısıyla sosyal medyanın doğru kullanımı ve doğru yönetimi çok önemli. Ülkeler kendi durumlarını, neyi-nasıl kullandıklarını anlatıyorlar. Ondan sonra da gruplar halinde beyin fırtınası yapılıyor. Ardında gruplar sunumlarını yapıyor ve tüm katılımcılarla interaktif tartışma oluyor. Yapılan tartışmanın sonuçları çalıştay başkanları tarafından sonuç bildirgesi haline getiriliyor ve uluslararası bilimsel platformda yayınlanıyor."
"BUNLARI YÖNETMEK GEREKİR"
Bayık "Amacımız, sanal bir kan bankası kurmak değil, mevcudu geliştirmektir. Kan, yaşantımızın içinde vardır. Hepimize her an kan gerekebilir. Gerektiğinde hele bir de bu gereklilik acilse herkesin içinde bir panik vardır. İlk anda akla arkadaş ve tanıdıklar gelir: ‘şu gruptan kana ihtiyaç var’ mesajları atılmaya başlar. Panikle mesaj yayılır ve bir sürü insan ona yardım etmek için harekete geçer. Güzel bir şey. Ama zamanında ve gerektiği kadar değilse zarar da verebiliyor. Günü geçen mesajların ortamda kalması, fazla sayıda alınan kanın miadının dolarak imha olması ilk anda akla gelen zararları. Oysa kan, insandan elde edilen bir ilaçtır. Siz bağışçılarınızı gereksiz yerde kullanırsanız, gerektiğinde yenisini bulamazsınız. Bunlar tabii ki konunun dışındaki insanların düşünebileceği bir şey değildir. O panikle destekçi bulmaktadır. Kısaca bu iyi niyetli mesajları ve hareketleri, iyi hedefler için yönetmek gerekir" ifadelerin kaydetti.
"BU ÇALIŞMALAR SONUCUNDA NE KADAR İLERLEDİĞİMİZİ HER YIL MUTLULUKLA İZLİYORUZ"
"Türk Kan Vakfı ve Türkiye Kan Merkezleri ve Transfüzyon Derneği çocuklarım kadar önemlidir" diyen Bayık, "İkisinin de kuruluşunda görev aldım. Arkadaşlarla el ele bu işe gönül verdik, tamamen fedakarlıkla özveriyle eğitim çalışmaları yapılıyor. Bu çalışmalar sonucunda ne kadar ilerlediğimizi her yıl mutlulukla izliyoruz. Bütün ülkeyi dolaşıyoruz. Toplantılar, seminerler ve sempozyumlar yapıyoruz. Bu çalışmalarımızın sonucunu da objektif olarak yaşıyoruz. Bu bize gerek bilim adamı gerekse sosyal dernek çalışanı olarak büyük mutluluk veriyor" açıklamasında bulundu.
Kongreye katılmak üzere Almanya’dan Antalya’ya gelen Prof. Gert Matthes, 8’incisi düzenlenen Anadolu Kan Günleri’nin başarılı bir toplantı olduğunu vurguladı.
Kongrenin Avrupa’nın güneyinden, Akdeniz’in kuzeyinden, Balkanlardan kan bankacılığıyla ilgili grupları bir araya getirdiğini kaydeden Matthes, "Daha da büyüyerek katılımcı sayısının artacağını umuyoruz. Bu senenin konusu ise çok önemli; sosyal medya. Sosyal medya aracılığıyla burada kan bağışçılarını nasıl motive edebileceğimizi tartışıyoruz" dedi.
Güncelleme Tarihi: 14 Mart 2019, 10:48