Antalya'da bir giyim mağazasında tezgahtarlık yapan Fatma Kızılçelik, 4 Nisan'da işe gitmeyince arkadaşları telefonla aradı. Genç kadına ulaşamayan iş arkadaşları, durumu yakınlarına bildirdi. Yakınları eve girdiğinde, yatak odasında Fatma Kızılçelik'in cansız bedeniyle karşılaştı. Polis kadının boğazında tırnak ve sıkma izlerine rastlayınca kendisi de bir mağazada tezgahtar olan eşi Osman Kızılçelik'i (28) gözaltına aldı. Polis, yaklaşık 5 yıllık evli ve 3 yaşında kızları bulunan çiftin, bir yakınının düğün dönüşü yolda tartıştığını belirledi. Osman Kızılçelik'in evde devam eden tartışma sonucu eşinin boğazını sıkarak öldürdüğü, sonrasında ise çalıştığı mağazaya gittiği tespit edildi.
Ömür boyu hapis istemiyle iddianame hazırlandı
Sulh Ceza Hakimliğince tutuklanan Osman Kızılçelik hakkında ömür boyu hapis istemiyle hazırlanan iddianame, Antalya 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. Savcılık iddianamesinde cinayetin kredi çekme nedeniyle işlendiği belirtildi. İddianamede Kızılçelik çiftinin uzun süredir şiddetli geçimsizlik yaşadığı, cinayet gecesi çiftin Fatma Kızılçelik'in annesi Selma Taşkıran'a 4 bin TL kredi çektiği için tartıştığı kaydedildi. İddianamede tartışmanın kısa sürede kavgaya dönüştüğü ve Osman Kızılçelik'in eşi Fatma Kızılçelik'i boğarak öldürdüğü ifade edildi.
"Bana 'Caner C.’yi seviyorum' dedi"
4 Ekim'de görülen ilk mahkemede eşini annesi için çektiği söylenilen 4 bin liralık kredi yüzünden öldürdüğü yönündeki iddiaları yalanlayan Osman Kızılçelik olay günü yaşananları şöyle anlattı:
"Fatma ile o gün annesi için çektiği 4 bin TL kredi için tartıştık. Daha sonra bana 'senden ayrılmak istiyorum.' dedi. Ben de ortak çocuğumuz olduğunu belirterek buna karşı çıktım. Daha sonra bana uzun zamandır arkadaşım olan ve zaman zaman bizde kalan arkadaşım Caner C.’yi seviyorum dedi. Hatta uzun süre Caner ile birlikte olduğunu, Caner bizde kaldığı zaman ben uyuduğumda onunla görüştüğünü söyledi. Sen ne biçim erkeksin gibi sözler söyledi. Bunları duyduktan sonra gözüm döndü ve daha fazla dinlemek istemedim. Elimle maktulün ağzını ve burnunu kapattım. Bir süre sonra bayıldığını düşünerek kayınvalidemin evine gittim. Daha sonra saat 10.00’da kendisine mesaj attım ama cevap vermedi. Daha sonra kayınvalidemi arayarak eve gidip bakmasını istedim. Daha sonra ben de evin önüne gittim. Ambulansı gördüm ve ölmüş olduğunu anladım. Caner ile Fatma arasında geçen telefon konuşmalarının araştırılmasını talep ediyorum" dedi.
"Biz Fatma ile sürekli SMS yolu haberleşirdik"
Tanık olarak dinlenen Caner C. ise Osman Kılçelik ile yakın arkadaş olduklarını ama sanığın söylediği gibi eşiyle herhangi bir gönül ilişkisinde bulunmadıklarını söyledi. Caner C., mahkeme başkanının sorması üzerine, "Ben hiçbir zaman maktule ile fiziksel olarak yakınlaşmadım. Biz Fatma ile sürekli SMS yoluyla haberleşirdik. Bu mesajlarda Fatma’ya günaydın canım şeklinde yazardım. Aynı şekilde o da bana bu şekilde yazardı. Samimiyet olarak gördüğüm canım ve gülüm kelimelerini kullanmış olabilirim. Bu konuşmalarımızı Fatma eşi Osman’dan gizliyordu. Haftada genellikle 2 gün civarında onların evinde kalırdım. Biz Osman ile salonda kalırdık Fatma ise kendi odasında yalnız kalırdı" ifadelerini kaydetti.
Mesaj kayıtları çözecek
Eksik evrakların tamamlanması amacı ile Kasım ayına ertelenen dava yarın Antalya Adliyesi 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Mahkeme heyeti bir önceki duruşmada Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünden Fatma Kızılçelik ve Caner C.’nin telefon ve silinmiş mesaj kayıtlarının araştırılması yönünde karar almıştı. Fatma Kızılçelik ve Caner C.’nin mesaj kayıtlarının cinayeti aydınlatması bekleniyor.
Güncelleme Tarihi: 01 Kasım 2016, 12:07