Baba T.Ş., hastaneden geldikleri günün gecesinde oğlunun uyuşturucu krizine girdini belirterek "Hastane bize sahte çip takmış. Benim de çip takıldıktan sonra uyuşturucu kullanmamam gerekiyor ancak dayanamıyorum. Daha önce takılan çiplerde böyle bir sıkıntı yaşamamıştık" şeklinde konuştu.

Manavgat'ta uyuşturucu kullanan T.Ş. bağımlılıktan kurtulmak için defalarca tedavi görüğünü söyledi. Son olarak Antalya'da özel bir hastanede tedavi için oğlu ile birlikte 10 bin liraya çip taktırdıklarını dile getiren T.Ş. oğlunun çipinin bir süre sonra kendiliğinden çıktığını söyledi. T.Ş. Akdeniz Üniversitesine götürdüklerinde çipin sahte olduğunu öğrendiklerini belirtti.

Konya’da bir arkadaşı aracılığıyla 2008 yılında uyuşturucuya başladığını belirten baba T.Ş., "Annem, kardeşim ve bugüne kadar bize katlanan eşimin desteğiyle defalarca tedavi görmeme ve çip takılmasına rağmen bu illetten bir türlü kurtulamadım. Konya’yı terk edip Manavgat’a yerleştik. İstanbul’da gördüğüm tedavinin ardından tam uyuşturucudan kurtulduğum bir süreçte 2010 yılında 14 yaşındaki oğlumu tuvalette uyuşturucu kullanırken görünce dayanamayıp yeniden başladım. Ondan sonra birlikte kullanmaya başladık. Kriz tuttuğunda genellikle oğlum Antalya'ya gidip uyuşturucu alıp geliyordu. Birçok defa da ben gidip aldım. Manavgat’tan birçok kişi bu illetin müptelası haline gelmiş durumda" dedi.

Manavgat'ta özel bir hastanede tedavi için çip taktırdıklarını kaydeden T.Ş. "Oğluma takılan çip bir süre sonra kendiliğinden çıktı. Akdeniz Üniversitesine götürdüğümüzde çipin sahte olduğunu öğrendik. Hastane bize sahte çip takmış. Benim de çip takıldıktan sonra uyuşturucu kullanmamam gerekiyor ancak dayanamıyorum. Daha önce takılan çiplerde böyle bir sıkıntı yaşamamıştık. Bizi dolandıran hastaneden vermiş olduğumuz 10 bin lirayı alarak tedavimize başka hastanede devam etmek istiyoruz" şeklinde konuştu.

"GENÇ YAŞTA ÖLMEK İSTEMİYORUM"

14 yaşında okul arkadaşı aracılığıyla uyuşturucuya başladığını belirten K.C.Ş., "6 yıldır uyuşturucu kullanıyorum. Kriz gelmediği sürece kimse benim uyuşturucu kullandığıma inanmaz. Ama kriz geldiğinde ne yaptığımı bilmiyorum. Çevremdeki insanlara ve kendime zarar veriyorum. Bir şekilde para bulup, uyuşturucu alıyorum. Kullandığım zaman rahatlıyor kriz gelene kadar normal yaşantımı sürdürüyorum. 20 yaşında hayatımın baharındayım. Genç yaşta ölmek istemiyorum. Bu illetten kurtulup yaşamak istiyorum. Yetkililerden bana yardım etmelerini istiyorum" şeklinde konuştu.

Bugüne kadar önce oğlu, sonra hem oğlu hem torununun uyuşturucu illetinden kurtulabilmesi için 1 milyon lira para harcadığını belirten T.Ş'nin annesi S.Ş. "Konya’da evimi, 4 tane arabamı, elimde avucumda ne varsa sattım hepsini oğlumu kurtarabilmek için harcadım. Rahmetli eşimin Almanya’dan 5 bin lira emekli maaşının yanında gemide çalışan oğlumdan her ay 10-15 bin lira yardım alıyoruz. Tedavinin yanında her gün oğlum ve torunuma 350 TL uyuşturucu alması için para veriyorum. Artık dayanacak gücüm kalmadı. Bankadan, Esnaf Kefaletten kredi çektim. Kredi kartımı 3 aydır ödeyemiyorum. Ne madden ne de manen dayanacak gücüm kalmadı. Son olarak 10 bin lira Antalya’daki hastaneye kart geçirdim. Onlar da sahte cip takarak bizi dolandırdı. Yetkililerden bu işin hesabını sormasını ve oğlumla torunumun bu illetten kurtulabilmesi için yardımcı olmasını istiyorum" dedi.

Diğer taraftan K.C.Ş.’nin anne, baba ve kardeşiyle birlikte oturdukları evde bulunan tüm eşyaları kriz döneminde uyuşturucu almak için sattığı, evde hiçbir eşya kalmadığı için hep birlikte babaannenin oturduğu eve taşındıkları bildirildi.