Antalya'da geçen kasım ayında Aydın Kanza Parkı önündeki otobüs durağında saat 04.00 sıralarında uyuyan Hüseyin Demir, 'Sana çorba ısmarlayacağız' diye uyandırılıp bindirildiği araçta 50 lirası ve cep telefonunun gasp edildiği iddiasıyla polise şikayetçi oldu. Lokantacılık yapan Mehmet Acar da, aynı gece taksi beklerken Fatih Caddesi'ndeki akaryakıt istasyonu önünde 'Seni gideceğin yere bırakalım' diyerek araçlarına alan 3 kişi tarafından dövülüp parası ve cep telefonunun gasp edildiğini belirterek, polise başvurdu. Hüseyin Demir ile Mehmet Acar'ın şikayetçi olduğu şüphelilerin aynı kişiler olduğunu tespit eden polis; Yusuf G., Enes Muhammet K. ve Murat P.'yi gözaltına aldı. Çıraldıkları mahkemece tutuklanan 3 şüpheli hakkında, 22'şer yıla kadar hapis istemiyle Antalya 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde iki ayrı dava açıldı.
'DURUMUNA ÜZÜLDÜK'
Hüseyin Demir'i otobüs durağında uyurken gördüklerinde durumuna üzülüp araçlarına aldıklarını söyleyen sanıklar, "Kendisi 'Çorba parasını ben vereceğim' diyerek cebindeki parayı çıkarıp ön koltuğa attı. Soru sorunca küfürle karşılık verdi. Bu yüzden darp ettik. Kimsenin parasını almadık. 40 lirasını geri verdik. Cep telefonunu da gasp etmedik" diye savunma yaptı. Hüseyin Demir ise sanıklardan şikayetçi olmadığını söyledi. Sanıklardan Yusuf G.'nin eşi İ.G. tarafından hesabına 470 lira yatırıldığı tespit edilen Hüseyin Demir, gasp edilmediğini iddia etti. Mehmet Acar ise sanıkların yalan söylediğini iddia etti. Acar, "Duruşmaya gelirken sanıkların gençliğine verip şikayetimi geri çekecektim. Ancak eşime küfrettikleri için kendilerini affetmiyorum. Benim hesabıma da 520 lira yatırmışlar. Gasp edilen telefonum bulunmadı" dedi. Sanıkların avukatlarından İlkay Eren ise olayın basit bir yaralamadan ibaret olduğunu savunarak tahliye talebinde bulundu. Tahliye talebini reddeden mahkeme, duruşmayı erteledi.
Güncelleme Tarihi: 29 Şubat 2016, 13:36