Antalya'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında tutuklanan eski Antalya Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Ahmet Yurdagül, eski Burdur Garnizon Komutanı ve 58. Piyade Eğitim Alay Komutanı Piyade Albay Metin Karagöz ile eski Antalya 3. Piyade Er Eğitim Tugay ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Mustafa Kaya'nın yargılandığı davanın ilk duruşması tamamlandı.
Antalya 8. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliye binasındaki 15 Temmuz Şehitleri Konferans Salonu'nda görülen duruşmada, sanıklar, avukatları ile yakınları hazır bulundu.
İddianamede üç eski komutan hakkında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "silahlı terör örgütüne üyelik", "askeri komutanlıkların gasp edilmesi", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs", "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs" suçlarından ayrı ayrı üçer kez ağırlaştırılmış müebbet, birer kez müebbet ve 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Duruşmada sanıklardan Ahmet Yurdagül savunmasında, 15 Temmuz 2016 günü Kemer ilçesinde SOLOTÜRK'ün gösterisini izlediğini, saat 22.00 sıralarında İl Jandarma Komutanlığından nöbetçi Subay Ferhat Konuş'un kendisini arayarak, "Acil alaya dönmeniz gerekiyor, telefonda söyleyemem" dediğini aktardı.
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Bölge Başkanı ve İl Emniyet Müdürünün de kendisini arayıp neler olduğunu sorduklarını hatırlatan Yurdagül, onlara da hiçbir şey bilmediğini söylediği bilgisini verdi.
Yurdagül, Vali Münir Karaloğlu'nun kendisini aradığını, bir darbe girişiminin söz konusu olduğunu ancak bunun Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından yapılmadığını söylediğini, kendisinden birlik personelinin bu kalkışmaya katılmamasını sağlamasını istediğini ileri sürdü.
Yurdagül şu ifadeleri verdi:
"İl Jandarma Komutanlığındaki odama gittiğimde, komutanlığa sözde 'sıkıyönetim direktifi' başlıklı yazının geldiğini gördüm. Bazı komutanların bunu incelendiğini gördüm. Odada Bülent Toy, Fatih Üstündağ ve ben vardım. Fatih Üstündağ bana sıkıyönetim direktifini anlattı. Tunceli Jandarma Bölge Komutanı olarak görevlendirildiğimi söyledi. Ben bunun bir cuntanın teşebbüsü olduğunu söyledim, bu sıkıyönetim direktifinin uygulanmayacağını, alt birimlere gönderilmeyeceğini emrettim. Söz konusu mesajı ve belgelerini de alarak Vali Karaloğlu ile görüşmek için makamına gittim. Burada Başsavcıvekilleri Mehmet Karakaya, Cevdet Kayafoğlu ve Adnan Tabar ile İl Emniyet Müdürü Cemil Tonbul vardı. Karaloğlu'na yazıyı verdim. Vali Bey, Antalya'ya kimin görevlendirildiğine baktı. Antalya sıkıyönetim komutanı olarak görevlendirilen Metin Karagöz'ün kim olduğunu sordu. Ben kendisine Metin Karagöz'ün Burdur Piyade Eğitim Alay Komutanı olduğunu, bugün sancak devir teslimi yaparak görevini devrettiğini söyledim. Başsavcıvekillerinin bulunduğu ortamda Tunceli Jandarma Bölge Komutanlığına görevlendirildiğimi anlattım. Darbe girişiminin Türk Silahlı Kuvvetlerinin emir komuta zincirinde olmadığını, sıkıyönetim direktifinde Genelkurmay Başkanının imzasının bulunmadığını, bir tuğgeneralin imzasının olduğunu söyledim."
"Basın açıklaması"
Vali Karaloğlu'nun kendisinden basın açıklaması yapmasını istediği aktaran Yurdagül, Genelkurmay Başkanlığından izin almadan bunu yapamayacağını söylediğini belirtti. Konuta gelen Mustafa Kaya ve Metin Karagöz'ün de Vali Karaloğlu'na aynı yanıtı verdiklerini hatırlatan Yurdagül, Karaloğlu'nun açıklama yapması durumunda onun yanında yer alabileceklerini ifade ettiklerini kaydetti.
Yurdagül, Konya Jandarma Bölge Komutanlığından, Antalya Jandarma Komutanlığındaki telsizlerin yarısının frekans değişikliği ile şifre yüklenmesine ilişkin Konya'ya istendiğine dair bir yazı geldiğini, bunun üzerine yapılan görüşmelerin ardından telsizlerin Konya'ya gönderildiğini savundu.
Takvim tarihleri
İddianamede, masasının üstündeki takvimde üç tarihin işaretlendiğinin hatırlatılması üzerine de Yurdagül, "Takvimde 8 Temmuz, 15 Temmuz ve 22 Temmuz tarihlerinin işaretlendiğine ilişkin iddianamede bir açıklama var. Bu tarihleri işaretleyip işaretlemediğimi hatırlamıyorum fakat işaretlemişsem buna ilişkin yorumum şudur; 1 Ağustos'a kadar üç hafta sonu var, bu üç hafta sonu için ailemle beraber bir program yapmayı planlamış olabilirim yani denize gitmeyi ya da başka bir plan için bu şekilde bir işaretleme yapmış olabilirim fakat takvimi neden işaretledim hatırlamıyorum" dedi.
Mahkeme heyeti, diğer sanıklar Metin Karagöz ve Mustafa Kaya'nın dinlenilmesi için duruşmayı 3 Mayıs'a erteledi.
Güncelleme Tarihi: 30 Nisan 2017, 09:20