Edinilen bilgiye göre, Antalya’nın Muratpaşa ilçesinde yaşayan 4 çocuklu İpekten ailesinin çevresine dolandırıcılar adeta kamp kurdu. Yaklaşık 1 yıl içerisinde defalarca dolandırıldığını iddia eden aile, gündelik yevmiye usulü çalıştığı temizlik işinden gelen kazancı ile işsiz eşinin birikimi olan ev paralarını dolandırıcılara kaptırdı. İddialara göre, 47 yaşındaki 4 çocuk annesi Fatma İpekten, temizlik işi yaptığı evde 2016 yılı Temmuz ayında tanıştığı M.A.B. İsimli şahsın kendisini, eşi Ali İpekten ve büyük oğlu Uğur İpekten'i, ‘Almanya’dan telefon getirip satacağız’ vaadiyle 100 bin liraya yakın dolandırdığını öne sürdü. Olayın ardından neye uğradığını şaşırıp kendilerini toparlamaya çalışan İpekten ailesinin peşini ilerleyen sürede diğer dolandırıcılar da bırakmadı. İpekten ailesi, 100 bin liralarını dolandıran M.A.B.’yi bulmak için bir kişiye 3 bin lira, ‘SSK’dan arıyoruz, borcunuz ödenmezse hacizlik olacaksınız’ diyen bir şahsa da 400 lira kaptırdı. Üst üste gelen olaylarla yıkılan Fatma İpekten ise sonunda isyan bayrağını çekti.

İlk dolandırılma hikayesini anlatan Fatma İpekten, 2016 Temmuz ayında gittiği temizlik işinde M.A.B. isimli şahısla tanıştığını ve her şeyin bundan sonra başladığını söyledi. M.A.B. ile eşinin işsiz ve birikmiş parası olduğunun bilgisini paylaştıktan sonra M.A.B.’nin eşine iş bulacağı vaadinde bulunduğunu öne süren İpekten, “Telefon işi yapıyormuş. Almanya doğumluymuş, orada önce bu işi yapıyormuş. ‘10-15 siparişim, hazırda müşterilerim var, bu işte de iyi para var enişteyle konuş’ dedi. Eşimle konuştum ilk önce kabul etmedi, sonra o eşimle görüşmek istedi. Eşimle görüştüğünde 10 milyarlık mal alındığında 2,5 bin kar edileceğini söyledi, aldığı para için de senet yapılabileceğini, başına bir şey gelirse de babasının bunu ödeyebileceğini söyledi. O şekilde ikna etti” dedi.

M.A.B.’ye güvendikten sonra eşinin bankadaki parasını çektiğini belirten İpekten, “Ertesi gün bankaya gittik parayı çektik, verdik, senedi yaptık. 3 gün sonra eşime tekrar ‘3 bin lira daha lazım, siparişler var’ dedi. Aradan 10 gün geçti tekrar sipariş olduğunu söyledi, 14 bin 750 lira olduğunu söyledi. Onu da verdik. 10 gün içerisinde, 12 bin 500, 3 bin, 14 bin 500 bunların hepsi 10 gün içerisinde oldu. 1 ay içerisinde 27 milyarı geçkin para verdik. Bize hep malların geleceğini, başka adreslere gittiğini falan söyledi. Bu bir ay sonrası ise yine mallar gelecek, 2-3 bin şeklinde istemeye devam etti, toplamda 50 bine yakın para verdik” diye konuştu.

Dolandırıldıklarını anladıklarında her şeyin artık çok geç olduğunu söyleyen İpekten, “Ev sahibinin kendisini evden çıkarttığını söyledi, biz şok olduk. Çünkü bize evinin kendisinin olduğunu söylemişti. ‘Aklınızdan yanlış bir şey geçmesin, bakın Lara’da bir ev var orada nişanlımın yanında oturacağım ve onunla evleneceğim’ diyerek eşyalarını toplayıp gitti. Daha sonra oradan telefonla konuşmaya başladık. Telefonlar geldi mi diye sorduğumuzda ise ‘Şu anda dağıtımdayım, babamlar geldi, düğün hazırlıklarına başladık’ deyip zaman istedi. Yani bizi zaman aşımına uğrattı. En son dedi ki, abla bana 2 gün süre daha verin dedi. Eşim de 4 al sana 4 gün süre olsun dedi. Ağustos’un 2’siydi beni aradı, ‘parka gel orada vereceğim’ sana bende o kadar parayı dışarda almak istemediğim için, bankaya gönder dedim. Bankada sırada olduğunu ancak önünde sıra olduğunu, 16.00’a kadar EFT ile yatıracağını söyledi. Daha sonra 16.01 geçti ve aradı, ‘Abla tüh dedi, bugün hesaba geçmeyecek’ dedi. Yarın geçer, hadi hayırlı olsun’ dedi. Ben dekont istedim, onu isteyince de ‘abla bana güvenmiyor musun?’ dedi. Daha sonrada şarjım bitiyor diyerek telefonunu kapattı” şeklinde konuştu.

Ertesi gün sabah erkenden yine M.A.B. İsimli şahsı aradığını ancak telefonunu hala kapalı olduğunu söyleyen İpekten, “10.30 gibi bankaya gittim, paranın hesaba yatmadığını gördüm. İşte o an dolandırıldığını anladım ve dünya başıma yıkıldı sanki” diyerek gözyaşı döktü.

Olay sonrası karakola ve savcılığa gittiğini anlatan talihsiz kadın, 10 gün içerisinde takipsizlik kararı geldiğini söyledi. 2 gün sonrası ise oğlunda aynı kişi tarafından dolandırıldığını öne süren İpekten, “Üstüne gittiğimde, ‘benden de 10 bin lira aldı’ dedi. Önce 10 bin bir bankadan almış, daha sonra başka bir bankadan da 15 bin lira çektirmiş. Bunları bizi dolandırmadan önce yapmış. ‘Bak senin sevdiğin bir kız var, ailenin durumu yok. Gel sana kredi çekelim, şu kadar para kazanırsın, ailene yük olmayıp sevgilinle nişanlanırsın’ deyip ona da çektirmiş. Banka sicili çok temiz olduğu için vermiş. 1 hafta içerisinde 2 bankadan çektirmiş. Banka 40 gün içerisinde sisteme düşer dedi, bu bir haftada 2 bankadan çektirmiş, ‘çok uyanık bir insanmış’ dediler. Toplamda oğlumuzdan 40 bin lira üstünde para almış” dedi.

Ellerinde senetlerinin olmasına rağmen işe yaramayacağını söyleyen İpekten, “Savcılıkta takipsizlik kararı verdi. Adam da zaten çalışmıyormuş, ganyan oynayıp duruyormuş, sonradan araştırdık. Oturduğu apartmanda Belkıs diye bir kadını 6 bin lira dolandırmış, Diyarbakır’da 23 yaşında yeni bir öğretmen kızla Facebook’tan tanışmış, ona da 40 bin kredi çektirmiş” dedi.

Dolandırıldıktan aylar sonra kara günlerin devam ettiğini de söyleyen talihsiz kadın, “Parkta oturuyordum. Bir bıçaklama olayı vardı. Orada konuşuyorduk başımızdan geçenleri. Adamın birisi geldi, abla ben sana yardımcı olurum, onun nerede olduğunu buluruz dedi. Anlaştık. Daha sonra 2 gün sonra tekrar geldi, Biz bunu bulduk, Aydın’daymış. 2-3 bin lira yol parası lazım dedi. Biz de verdik. Daha sonra bir daha ses seda çıkmadı” ifadelerini kullandı.

En son M.A.B.’nin babasıyla konuştuğunu da söyleyen İpekten, durumu ona da söylediğini ve karşıdan gelen sözlerle şoke olduğunu söyledi. M.A.B.’nin babasının, ‘15 yıldan beri ben bu çocuktan çekiyorum. Her dolandırıldığını beni buluyor. Bunu bulursanız öldürün’ dedi. Bende, ‘Oğlunu öldüreceğim, onu bu hayattan kurtaracağım ama ben gidip cezaevinde yatacağım. Bana bir iyilik yap oğlunun nerede olduğunu söyle veya karakola bildir’ dedim. Böyle dedikten sonra adam da benim telefonumu engelledi” diye konuştu.

Son olarak 1 hafta önce de başka bir telefon dolandırıcılığına kurban gittiğini anlatan İpekten, “Bir telefon çaldı, sigorta borcumun olduğunu söyledi. Oğlumun SSK’ya borcunun olduğunu, yarım saat içerisinde 400 küsür bir para yatırmam gerektiğini ve yatırılmazsa cezalı bir şekilde 2 bin liranın üstünde para yatırmam gerektiğini söyledi. SSK’ya gitmek isteyince de oraya yatmayacağını, paranın PTT’ye yatacağını söylediler. Oğluma verdim telefonu, ona anlattılar. Kaç gündür ev temizliğine gidiyordum, elimdeki parayı çocuğa verdim, beraber çıktık yola. Hatta giderken çocuğuma ‘oğlum bunlar dolandırıcı olmasın’ dedim. O da ‘hayır anne ATM’den yatırılıyor’ dedi. Çocuk nereden bilsin, ben nereden bileyim bunların dolandırıcı olduğunu. Çocuk önden koştu az süre var diye gidip ATM’den yatırdı, makbuzu getirdi. Eve geldim, komşuma anlatmıştım. Arayan numaraya bakınca ‘dolandırıcılara paraya kaptırmışsın’ dedi. Yani anlayacağın abi, bütün aksilikler bizi buldu. Alnımızın teriyle kazanıyoruz bu parayı ama niye böyle oluyor bir türlü çözemedim” diyerek yaşadığı olaylara sitem etti.