Alman ortaklı bir finans şirketinin kendisini 21 bin 900 euro dolandırdığı öne süren İzmir’de emlak ve alım-satım işleriyle uğraşan 67 yaşındaki İbrahim Topçu, Alanya Adliyesinde 10 yıl ve 27 mahkeme geçmesine rağmen ortada kesin bir karar olmamasına tepki göstererek yargı sürecinin noktalanmasını istedi. Şeker ve kalp rahatsızlığı olduğunu söyleyen Topçu, mahkeme süresince evini, yazlığını, iş yerini ve arabasını sattığını ileri sürdü. 

İzmirli iş adamı Topçu, bugünkü duruşmanın da ileriki tarihe ertelenmesine isyan ederek adliye önünde "10 yıldır gerçekleşmeyen adalet adalet değildir. İzmir’den Alanya’ya yürümekle adalet gerçekleşmiyor" yazılı pankart açarak isyan etti. 

Alanya 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen davanın 27. duruşmasında mahkeme heyeti sanık Dieter Günter Kiehl hakkında CMK’nın maddesi gereğince çıkarılan yakalama emrinin infaz edilmediği anlaşıldığını beyan etti. Duruşmada hazır bulunan Topçu ifadesinde, "Daha önceki mahkemenize katılmıştım. Beyanlarımı tekrar ederim, dava 10 yıldır devam ediyor. Bir an önce lehime veya aleyhime sonuçlanmasını talep ederim" dedi. 

Mahkeme heyeti sanık Dieter Günter Kiehl hakkında CMK’nın maddesi gereğince çıkarılan yakalama emrinin devamına, infazının beklenilmesine, akıbetinin sorgulanmasına bu nedenle ara günlerin dolu olmasını dikkatte alarak duruşmanın 1 Ekim 2018 tarihine ertelenmesine karar verdi. 

İhlas Haber Ajansı’na (İHA) konuşan İbrahim Topçu, "Benim başıma gelen olayın hiç kimsenin başına gelmesini temenni etmiyorum. 2008 yılında bizi dolandıran kişiler Alanya’da faaliyet gösteren bir şirketin mensuplarıydı. Bizim paralarımızı aldılar. Bu şirketin ayakları Almanya, İzmir ve İstanbul’la da uzanıyor ve Antalya’da emniyet müdürü olarak görev yapmış muhterem bir zat o da dahil ama ben geciken adaletin adalet olmaktan çıkacağına inanıyorum ve 10 yıldır mahkeme devam ediyor. Gerekçenin bir Alman vatandaşının yakalanamamasına bağlıyorlar. Sayın mahkeme başkanına dedim ki; ‘verin cübbenizi bana 2 de polis memuru gidip getireyim size kendisini.’ Nasıl konuşabilirim ki başka 10 yıldır gerçekleşmeyen adalet, adalet midir? dedim ve şimdide hakiminin reddini isteyeceğim, lehime veya aleyhime önemli değil" dedi. 

Davanın sonuçlanmasını talep edeceğini söyleyen Topçu, "Bu dolandırıcılar şuanda devlet büyüklerimizin adlarını telaffuz ederek ve arkalarına sığınarak korunmaya devam ediyorlar ama yok öyle bir dünya. Kim ne yapmışsa bedeli ödemekle hükümlüdür. Onun içi yüzlerce kişinin var olduğu çetenin içinde sadece bir kişinin yakalama kararı 27 mahkeme sürdü. Konu hakkında Başbakanıma, Cumhurbaşkanıma, İçişleri Bakanıma ve Yargıtay Başkanıma dilekçeler gönderdim. Böyle bir adalet olur mu? Son mahkeme için de dün akşam İzmir’den buraya geldim. Manzara yine aynı değişen bir şey olmadı. Hiçbir şekilde kabul etmiyorum ve böyle adaleti adaletsizlik olarak kabul ediyorum. Adalet İzmir’den Alanya’ya yürüyerek tecelli etmez. Adam İstanbul Beylikdüzü’nde tıkır tıkır daireleri satıyor ve mahkemeden aranmasına rağmen kırmızı bültenle aranan bir kişi mahkemeye gelip nasıl ifade veriyor diye sayın mahkeme başkanına sorduğumda cevap veremedi" diye konuştu.