Burdur'un Bucak ilçesinde bulunan Boğazköy köyünde henüz 17 yaşındayken annesine, ‘Anne ben kahveye gidiyorum' diyerek çıkan İbrahim Şengeze’den 23 yıldır haber alınamıyor. 4 çocuk sahibi 59 yaşındaki Hanım Şengeze en büyük oğlunu sır bir şekilde kaybederken, en küçük oğlu Selim ise askerde şehit oldu.
"En küçüğünün mezarı var ama abisinin mezarı bile yok" diyen anne Hanım Şengeze, içindeki evlat acısını 'Selim' ve 'İbrahim' adını verdiği 2 torunuyla gidermeye çalıştığını söyledi. Oğlunun kaybolmadan önce aynı mahallede oturdukları iki kişinin yasak ilişkisini bildiğini ve onlara mahallede gözcülük yaptığını iddia eden anne Şengeze, bu yüzden cinayete kurban gittiğini ileri sürdü.
23 yıl önce sırra kadem bastı
Oğluyla hiçbir problemi olmadığını ve kendi isteğiyle evden kaçmayacağını belirten Şengeze şunları söyledi:
"Zaten evden işe, işten eve giden bir çocuktu. Oğlum işten geldi ve ben ona yemek hazırladım. Ardından, 'Anne dışarıda bir takırtı var' diyerek beni evden çıkardı. Ben dışarıya gittim hayvanlarımıza baktım. Ben içeriye girdiğimde oğlum içerde oturuyordu. Öbür kardeşleri ben dışarıya çıktıktan sonra, oğlumun telefonda konuştuğunu duymuş. Zaten sonra 'Anne ben kahveye gidiyorum' diye evden çıktı. 1995 yılının Kasım ayının 8'inden beri oğlumdan haber alamadım. Köyde de konuşuluyordu. Aramadığımız, sormadığımız yer kalmadı. Mahalledeki iki kişinin arasındaki ilişkiyi biliyordu. Hatta onlara gözcülük yapıyormuş. Cinayete kurban gittiğini düşünüyorum.”
“Geçen sene yapılan sigorta kaydı mevcut”
Oğlunun geçen sene sigorta kaydının yapıldığını ileri süren anne Şengeze, 23 yıl önce oğlunu öldürdüğünü iddia ettiği kişilerin, bilerek sigortaya giriş yaptırdıklarını ileri sürdü. Şengeze, "Avukat tuttum. Hakim kararıyla bu durumlar çok kez araştırıldı. Her yeri araştırdılar bir kaydı çıkmıyor. Sadece o SGK kaydından başka bir şey yok. Üzerinde bir şey kayıtlı olmadığına ve resmi evraklarda çıkmadığına göre, neden SGK’ya giriş olmuş? 9 Ekim 2017 tarihinde girilmiş. Neredeydi bu zamana kadar? Kimlik kimin elindeyse mahsus yaptılar. ‘Arasın dursunlar’ diye böyle yaptıklarını düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
"Kemiklerini bulsam ona da razıyım"
Oğlunun öldürüldükten sonra kuyuya atıldığını da ileri süren anne Şengeze, “Ben oğlumu attıkları iddia edilen kuyuya gittim baktım. Su kuyusunun üzerinde tek tek kıllar vardı. Benim çocuğumun saçları gibiydi, az kısa saçlar vardı yeni tıraş olmuştu. Çok cahil davrandım bilemedim. Şimdi ki aklım olsaydı kılları toplardım, belli olurdu. Kara kara çuvallar üzerinde de koca koca taşlar vardı. Kuyuyu yokladık kuş ölüsü de vardı. Kahvede tabi bu olay konuşuluyor. Konuşulduktan sonra o çocuğu oradan çıkarmışlar. Öldüğüne inanıyorum. İncelensin, nereye attılarsa en azından mezarı olsun. Askerde olanın mezarı var ama diğerini bekliyorum. 23 senedir umut bekliyorum. Kemiklerini bulsam ona da razıyım” şeklinde konuştu.
17 yaşındaki oğlu kaybolduktan sonra bir süre onun çok sevdiği buzağını kucaklayarak ağladığını söyleyen anne Şengeze, içindeki evlat hasretinin bir türlü dinmediğini dile getirdi. Şengeze, “23 yıldır bilen gören yok. Göresim geliyor. Fotoğraflarına bakarak kendimi avutuyorum" diye konuştu.
“Herkes her şeyi söyleyecek”
Kendisinden haber alamadığı oğlunun 40 yaşında olduğunu kaydeden Şengeze, “Benim evladım belli ki ölmüş. Tek tek herkesin yeniden ifadesi alınsın. Bütün belgelerim elimde. Tekrar dosyam incelensin. Şahitlerin ifadelerinin tekrardan dinlenmesini istiyorum. Herkes her şeyi söyleyecek” dedi.
Güncelleme Tarihi: 13 Eylül 2018, 10:34