AKTOB Başkanı Kaan Kaşif Kavaloğlu, dün itibariyle Antalya’ya gelen turist sayısının geçen seneye göre yüzde 21 artışla 8 milyon 800 bine ulaştığını kaydetti. 2019 yılına göre iyi gittiklerini dile getiren Kavavoğlu, “Son dönemlerde Antalya’ya gelen turistlerin bir kısmının kiralamış oldukları evlerde kiralaması söz konusudur. Antalya’da yaklaşık 107 bine varan gayrimenkulün yabancılara satılmış. Bir kişinin bir tane aldığı gayrimenkulle kimsenin bir problemi olamaz ama 50-60’ın üzerinde dairesi olan yabancılar var. Dolayısıyla otelciler olarak bunun bir denetim yapılması ve kayıt altında tutulmasını gerektiğini savunuyoruz. Bu durumun otellerin doluluk oranını yüzde 3 ile 5 minimum seviyede etkilediğini görüyoruz.” diye konuştu.
"Evde geceleme sayısı yüksek"
Yabancıların kiraladıkları evlerde uzun süreli konakladıklarının altını çizen Kavaloğlu, “Otellerdeki konaklama gün sayısı 9 gecelemeyle sınırlıdır. Otellerde 9 geceleme olurken, evlerde 90 geceye kadar konaklama hakkı var. Bu anlamda bakıldığı zaman özellikle evlerde konaklayanlarının daha önceden az bir iki defa ülkemizi deneyimlediklerini Antalya’yı çok iyi bildiklerini söyleyebiliriz. Bu sadece Antalya’ya özgür bir problem değil. Türkiye’nin sahil bölgeleri ve İstanbul’da da ciddi bir problem haline geldi.” dedi.
"Kanuna bağlansın"
Kavaloğlu, bu durumun sadece Türkiye’nin değil İspanya, İtalya, Fransa ve Yunanistan’ın da sorunu olduğuna değindi. Bu durumun hızlı bir şekilde kanuna bağlanmasını ve denetim içine girmesini isteyen Kavaloğlu, “Bizim geçtiğimiz meşakkatli yollardan bu sisteminde geçmesini savunuyoruz. Turizmin bu şekilde bir çalışma kaidesi var, buna karşı değiliz. Sadece kuralının, kanunun, vergilendirilmedi ve denetiminin yapılması, otellerin geçmiş olduğu sertifika programları, farklı vergiler gibi durumların bu sistem içinde geçerli olmasını istiyoruz. Yoksa turist istediği yerde konaklayabilir, illaki otelde kalacak diye bir mecburiyeti yok. Ülkemize gelen turistin bir katma değeri var, bunu da değerlendirmek gerekir.” ifadelerine yer verdi.
"Kayıt altına alınsın ve denetlensin"
Antalya’nın en önemli iki kaynak pazarının halen savaş halinde olduğunu vurgulayan Kavaloğlu, “Rusya ve Ukrayna bu anlamda ciddi bir konaklama yapıyordu 2019 döneminde. Pandemide Ukrayna 1 milyon kişiyi geçmişti. Ukrayna’da yüzde 80’e yalın bir düşüş var. Rusya’daki düşüşe bakıldığında gelen turistin otellerde konaklaması bizim için bir dezavantaj oluşturuyor. Moldova üçüncü ülkedir. İran satın alma yapıyor. İskandinav ülkeleri, bu konuyla ilgili bakıldığında 50’ye yakın yerden turistler Antalya ve Türkiye’den gayrimenkul satın almaya devam ediyorlar. Böyle bir hakları varsa almalılar. Ama bunun kayıt altında tutulması ve denetlenmesi gerekir.” şeklinde konuştu. Kavaloğlu, Kültür ve Turizm Bakanlığının bu noktada bir çalışma yaptığını ve yakın zamanda bir kanunun çıkmasını beklediklerini kaydetti.
"Artışa rağmen düşüş"
Geçen sene ile bu sene arasında Antalya’da 10 bin yatak ilavesi olduğuna değinen Kavaloğlu, “Sadece yatak artışına bağlayamayız. Fiyat artışları da oldu. Otellerdeki doluluk oranlarının düşüşün de makro ve mikro bir çok sebep var. Bütün sebepler eklendiğinde otellerin doluluk oranı yüzde 3 ile 5 arasında düştü. Artış olduğu halde düşüş olmasını vurgulamaya çalışıyoruz. Evlerde konaklama 60 ile 90 gün arasında oluyor. Gecelemenin yüzde 19’unun evlerde ve kontrol altında tutulamayan yerlerde yapıldığı bir gerçektir.” açıklamasında bulundu.
Turizmcilerden "turiste verilen kiralık evler kayıt altına alınsın ve denetlensin" çağrısı
Turizmcilerden "turiste verilen kiralık evler kayıt altına alınsın ve denetlensin" çağrısı
Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Kaan Kaşif Kavaloğlu, dünyanın en önemli turizm destinasyonu Antalya'da yabancılara yaklaşık 107 bin gayrimenkulün satıldığını belirterek, "Bir kişinin bir tane aldığı gayrimenkulle kimsenin bir problemi olamaz ama 50-60’ın üzerinde dairesi olan yabancılar var. Dolayısıyla otelciler olarak bunun bir denetim yapılması ve kayıt altında tutulmasını gerektiğini savunuyoruz. Bu durumun otellerin doluluk oranını yüzde 3 ile 5 minimum seviyede etkilediğini görüyoruz." dedi.