Vali Türker, tarım ve turizm sektörleri düşünüldüğünde Rusya ile yaşanan sıkıntıdan en çok etkilenen yerin Antalya olduğunu ifade etti. Antalya'da 40 bin Rus vatandaşın yaşadığını hatırlatan Türker, "Çok dramatize etmek istemiyorum ama yaranın ağzı konumundaki yer Antalya. Turizmde önümüzü görmek için biraz daha zamana ihtiyacımız var. Birtakım teşvikler geldi ama teşvikler sorunun bizatihi çözümüne yönelik değil. Çünkü bu sorun burada başlamadı zaten. Sorun daha uzakta, makro ölçekte başladı. Bu konu siyaset kurumu üzerinden ve uluslararası ilişkiler bağlamında çözülecek" dedi.
Teşviklerin girişimcilerin kısa vadedeki zararlarının telafi edilmesine yönelik olduğunu kaydeden Türker, "Ama siz ne teşvik uygularsanız uygulayın ekonominin kendi dinamizmiyle elde ettiği getirileri karşılaması mümkün değil. Bu, sadece bir telafi mahiyetinde. İşten çıkarmalar, iflaslar olmasın diye getirilmiş şeyler" ifadelerini kaydetti.
2016 yılının 2015 yılından iyi olacağı konusunda beklentinin olmamasını isteyen Türker, "Çünkü tarım ve turizmde geldiğimiz nokta yılların birikimi. Duygusallıklar var, milli hassasiyetler devreye giriyor. Kara propagandalar var. Türkiye hak etmediği ithamlarla karşı karşıya. Ekonomide yıllar içinde kurduğunuz güven ilişkisi var. Bazen başkasının çok daha iyi, daha ucuz ve kaliteli malına rağmen sizin kurduğunuz ilişkilerden dolayı sizi tercih etmesi söz konusu. Mesele ekonomi olunca kısa vadede çözümün çok kolay olmadığı söylenebilir ama menfaat hesapları duygusallıkların ve milliyetçi reflekslerin önüne geçebilir. Rusya ambargo uygularken 'her şey tamam da limonu almaya devam edeceğiz' diyorsa bunu oturup düşünmemiz lazım. Domatesi, biberi başka yerden temin edebiliyor, limonu edemiyor demek ki" diye konuştu.
Rusya'ya bağımlılık konusunda yeni fırsatlar aramak gerektiğini belirten Türker, "Turizm modelleri üzerine de oturup düşünmemiz gerekiyor. Krizi fırsata dönüştüremiyorsak bu, bizim eksikliğimiz olur. Kriz siyaseten 3 yıl devam etti diyelim. Biz 3 yıl, 5 yıl Rus turist mi bekleyeceğiz? O yüzden hesap kitap yapmamız, yeni pazarları gözden geçirmemiz lazım. Enseyi karartmaya hakkımız yok" şeklinde konuştu.