'DEDİKODULAR İŞ ADAMLARINI OLUMSUZ ETKİLİYOR'

Turizm

Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği (ANSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Erdoğan, tarım ve turizm sektörlerindeki krizde en büyük sorunun karamsarlık olduğunu söyledi.

 ANSİAD Başkanı Abdullah Erdoğan, gündemi değerlendirdi. Antalya turizmi ve tarımının krizlere karşı dayanıklı ve güçlü sektörler olduğunu vurgulayan Başkan Erdoğan,"Karamsarlığı bırakıp, tekrar birlikte hareket etme gücümüzü ortaya çıkarıp, enerjimizi ve kaynaklarımızı ürün ve pazar çeşitlendirmesine, sürdürülebilir, rekabetçi büyümeye odaklı çalışmalara yoğunlaştırmak zorundayız" uyarısında bulundu.
"Karamsarlığın kendisi krizdir" diyen Erdogan, "Antalya turizmi ve tarımı güçlü sektörlerdir, 1990'larda ve 2000'li yıllarda benzer durumlara rağmen gelişmelerine devam ederek bugünlere gelmişlerdir. Bu nedenle karamsarlığı bırakıp, tekrar birlikte hareket etme gücümüzü ortaya çıkarıp, enerjimizi ve kaynaklarımızı ürün ve pazar çeşitlendirmesine, sürdürülebilir, rekabetçi büyümeye odaklı çalışmalara yoğunlaştırmak zorundayız" dedi.
Son dönemde piyasada ifade edilen negatif yorumların, "bu firma battı-batıyor" dedikodularının iş insanlarını olumsuz etkilediğini ifade eden ANSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Erdoğan, “Karamsarlık değil, iyimserlik zamanı, laf üretme, dedikodu değil, iş zamanı; uzaklaşma değil, kenetlenme, uzlaşma zamanı, kaygı, tasa, sıkıntı değil, birlik-beraberlik-sağduyu zamanıdır” dedi.
Rusya krizinin ardından Antalya’nın turizmi ve tarımının finansal darboğaza girdiğini, bununla birlikte tarım ve turizmde destekleyici önlemlerin Hükümet tarafından alındığını anımsatan ANSİAD Başkanı Abdullah Erdoğan, “Yeni önlemler de bekliyoruz. Fakat bu arada iki sektöre tedarikçilik yapan diğer sektörlerin de olumsuz etkilendiğini, dolayısıyla tarım ve turizmin yanı sıra tedarikçi sektörlerdeki işletmeleri de finansal olarak rahatlatacak önlemlerin alınması gerekiyor” diye konuştu.

“İFLAS ERTELEME KÖTÜYE KULLANILIYOR”

Son günlerde özellikle iflas erteleme hakkının bazı şirketlerin kötü kullanımı nedeniyle neredeyse ekonomiyi tehdit eder hale geldiğini vurgulayan Erdoğan, global krizin en sert yaşandığı 2009’dan sonra zor durumda olan şirketleri ayakta tutmak için kolaylaştırılan iflas erteleme sürecinin bazı şirketler tarafından ‘borç ödememe aracına’ dönüştürüldüğüne dikkat çekti.
Az sayıda da olsa bazı şirketlerin fiktif (sahte) borç, suni iflas durumu oluşturup, iflas erteleme olanağından yararlandığını belirten Erdoğan, “Böylece firmalar alacaklıları hiçbir şey tahsil edemeyeceğini düşünerek bütün şartları kabul ettiği için borçlarını uzun vadeye yayma, hatta bir bölümünü sildirme olanağına kavuşuyor. Bu konunun acilen denetime tabi tutulması gerekmektedir” diye konuştu.



Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.