Canlanma başladı! Turizm de son durum ne?

Turizm

Türkiye'ye gelen turist sayısında ibre nisanda pozitife döndü, yabancı turist sayısı yüzde 18.10 arttı. Sektör mayıs ayı verilerinde de artış bekliyor. Ancak gözler halen Avrupalı turistin 'son dakika' rezervasyon tercihlerinde. İşte Türkiye'nin turizm bölgelerindeki son durum...

Yılın ilk üç ayındaki eksi göstergeleri nisan ayında pozitife çeviren turizm sektörü, 2017 umudunu artırdı. Nisan ayında Türkiye’ye gelen turist sayısı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 18.10 arttı, turizmci henüz açıklanmayan mayıs verilerinin de yüzde 20 civarında bir artışa denk geleceğini öngörüyor. Dünya Gazetesi'nin haberine göre, Türkiye’nin turizm başkenti Antalya’da ise bir önceki yılın 5 aylık dönemine ile kıyaslandığında yüzde 30’luk artış var. Rusya ile krizin aşılması, sahil kentlerinin yüzünü güldürürken, İsrailli turist rezervasyonları da artıyor.
Avrupalı turist sayısındaki düşüşün temmuz, ağustos ve eylül ayında pozitife dönmesi bekleniyor. Özellikle İspanya ve Yunanistan’da yüksek talep nedeniyle yer kalmaması ve fiyatların artması ‘son dakika’ satışlarda Avrupalı turistin Türkiye’yi tercih edeceğine işaret ediyor. Avrupa’nın başkentlerinde yaşanan terör saldırıları, güvenlik sıkıntısının sadece Türkiye’ye özgü olmadığını da ortaya seriyor.

Turizmci, olağan dışı gelişmeler olmazsa Türkiye turizminin 2018’de fabrika ayarlarına döneceğine, 2019’un da çıkış yılı olacağına inanıyor. Turizmi ‘ekonominin gülen yüzü’ olarak tarif eden sektör, hiçbir zaman umutlarını kaybetmeden stratejik kampanyalarla Türkiye destinasyonlarının satılmasını istiyor.

Son iki yıldır büyük sıkıntı yaşanan sektörde, artışlar yüzleri güldürüyor. Ancak sektör 2014’de zirveye çıkan rakamların bu yıl yakalanmasının zor olduğunu da kaydediyor.

İç turizmde ise yaklaşan Ramazan Bayramı, kısa tatil süresine rağmen sektörü mutlu etti.

Dünya Gazetesi, turizmde sektörün nabzını tuttu. Öne çıkan destinasyonlardaki trendler şöyle:

ANTALYA'DA GÖZLER AVRUPA'DA
Son yıllarda büyük sıkıntı yaşanan Antalya turizminde Rus turistlerin gelişi sektörü sevindirdi. Avrupa pazarında da ‘’son dakika’’ hareketi bekleniyor. Yılın 5 aylık döneminde Antalya’ya gelen turist sayısında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 30 artış oldu. Ocak-mayıs döneminde Antalya’ya 1 milyon 911 bin 994 turist geldi. Geçen yıl Türkiye’ye gelmeyen Rus turist sayısında ise mayıs ayında yüzde 5 bin 315 artış oldu. Ocak-mayıs aylarında Antalya’ya gelen Rus turist sayısı da 691 bin 484 olarak gerçekleşti. Ukraynalı turist sayısı da yüzde 53 artarak 136 bin 399’a ulaşırken İsrailli turist sayısında da önemli artışlar oldu.

İsrailli turist artışı da yüzde 19 artışla 45 bin 579’a ulaştı. Türkiye’nin turizm pazarında en güçlü olduğu Avrupa’da ise düşüş hakim. Yılın 5 aylık döneminde Antalya’ya gelen Alman turist sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 35 düşerek 376 bin 212’ye geriledi. Düşüşler sadece Almanya pazarı değil, Hollanda, İngiltere, Belçika, Danimarka, İsveç İsviçre, Norveç, Fransa ve Avusturya pazarlarında da yaşandı. Antalya Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı Recep Yavuz, İspanya'da otellerin dolması ve gidenlerin yaşadığı memnuniyetsizliğin ‘son dakika’ satışları ile Türkiye'ye yarayacağını söylüyor. İspanya’nın beklenilenin üzerinde talep aldığını ve bunun da yerel halkı mutlu etmediğini ifade ediyor Yavuz, şöyle devam ediyor: 

“İspanya’daki durum Türkiye’ye yarayacak. İspanya artık fazla turist istemiyor. Almanya’da hala bir ülkeyle rezervasyon yapmamış 10 milyona yakın kişinin son dakikada tercihini Türkiye için kullanmasına yarayacak. İspanya’da oteller aylar öncesinden kapasitelerinin üzerinde doldu. Bu müşterilerin memnuniyetsizliklere yol açtı. Mallorca kapasitesinden fazla turisti ağırladı ve bu ağır yükü kaldıramadı.”

Antalya Ticaret Borsası, tarım ve turizm başta olmak üzere birçok sektörde ciddi kriz yaşayan kentin içinde bulunduğu çıkmazdan kurtulması için bir yıl önce 'Şimdi Antalya Zamanı' adlı kampanya başlatmıştı. Kampanyada, Facebook, Twitter ve Instagram gibi yaygın kullanılan sosyal medya ağlarında Gazipaşa'dan Kaş'a Antalya'nın tarihi ve doğal güzelliklerinin fotoğraf ve videolarıyla kente davette bulunuluyor. Bir yıldır Antalya’da turizmciye moral olan bu kampanya 10 binlerce paylaşımı aşarken, Türkiye’ye model de oldu. Pek çok kent aynı sloganla kendi kentlerini sosyal medyadan tanıtmaya başladılar.

MOSKOVA'DA TÜRK GÜNÜ
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın destekleri, başta İstanbul, Antalya valilikleri olmak üzere çeşitli il valilikleri, ticaret ve sanayi odaları ile turizm sektöründeki STK’ların katılımlarıyla yarın Moskova’da ‘Türk Günü Festivali’ başlıyor. Üç gün sürecek festivalde, Türkiye’nin tüm bölgelerinin tanıtımı yapılacak. Festival, Moskova Expo Center yakınında 160 dönüm alanda düzenleniyor.

'TURİZM 2018'DE FABRİKA AYARLARINA DÖNER, 2019 DA ÇIKIŞ YILI OLUR'
Ege’nin incisi İzmir de hareketlenen iller arasında. Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı Mehmet İşler, bu yılın geçen yıldan daha iyi geçeceğini söylüyor. “Geçen yıl Antalya, Rusya pazarında kayba uğramıştı ve hem iç hem diğer dış pazarlara yönelmişti. Bu yıl Rusların tekrar Antalya’ya yönelmesi ile iç pazar Ege’ye kaydı” diyen İşler şunları söylüyor: 

“Ege için Rusya, Ukrayna, İngiltere, İsrail ve İran’dan da pozitif rakamlar geliyor. Almanya başta olmak üzere Avrupa’da negatif bir durum söz konusu olsa da toplamda geçen seneye göre yüzde 10-15 büyüme öngörüyoruz. İspanya, Yunanistan ve Güney Kıbrıs turizm sektöründe hem fiyat hem de doluluk olarak tarihlerinin zirvesini yaşıyorlar ve tur operatörleri ile çalışmalarını sınırlandırıyorlar. Portekiz ve Hırvatistan’ın da kapasiteleri düşük. Temmuz, ağustos, eylül aylarında son dakika taleplerinin artmasını bekliyorum. Ucuz ve kaliteli turizm hizmeti almak isteyenler için en iyi pazar Türkiye. 2016’yı yüzde 10-15 aşarız. Olağan dışı gelişmeler olmazsa Türkiye turizmi 2018’de fabrika ayarlarına döner, 2019 da ‘çıkış yılı’ olur.”

BODRUM TIR'I 30 KENTİ GEZDİ
Rusya krizinin aşılması, Bodrum’da yüzleri güldürdü. Ukrayna’dan vizesiz gelişler ve İsrail ile ilişkilerin düzelmesi de Bodrum pazarına olumlu yansıdı. Ancak yerli turizmde de beklenti büyük. Bodrum Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği Başkanı Halil Özyurt, “Bodrum’da geçen yılın yüzde 10-15 üstünde bir sezon yaşayacağımızı öngörüyoruz. 2016’dan iyi geçecek ama 2015’i yakalamamız zor. Fiyatların dipte olması yerli turistler için büyük avantaj. Erken rezervasyon indirimleri Ramazan Bayramı’na kadar sürecek. Halkımızın bunlardan yararlanmasını öneriyorum. Bodrum olarak Bodrum TIR’ı ile 30 şehirde yaptığımız tanıtım çalışmalarının meyvelerini toplayacağız” diyor. Ancak Bodrum, Batı ve Kuzey Avrupa ülkelerinden gelen turistler açısından zorda.

KAPADOKYA'DA TOPARLANMA SİNYALLERİ
İç Anadolu’nun önemli turizm merkezinde de işler yoluna girmeye başlıyor. Son üç yıldır güvenlik gerekçesi ile yabancı turist bölgeden ilgisini çekmişti. Yılın ilk 5 ayında önemli bir toparlanma yaşanarak, turist sayısı yüzde 20 arttırıldı. Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Tosun “Bölgeye yılda 2.5 milyon turist geliyordu. Bunu 5 milyona çıkarmak için iki yıl önce ‘Destination Cappadocia’ sloganı ile yurt dışında tanıtım atağına kalkmıştık ki art arda terör saldırıları yaşadık.

İşletmeler 2015'te, önce Japonların çekilmesi, ardından da Avrupa ve Amerika'dan rezervasyon iptalleriyle zor duruma düşmüştü. Kapadokya'da geçen yıl otellerin dolulukları yüzde 30'lara geriledi. Şimdi umut verici bir kıpırdanma yaşıyoruz. Hindistan, Çin ve Rusya'dan gelenler var. Henüz Avrupalı yok. İlk 5 ayda turist sayısında yüzde 20 artış var. Bu artışta ucuz fiyattan çok terör olaylarının azalması etkili" diyor.

Geçtiğimiz günlerde düzenlenen Cappadox Festivali de bölgenin yerli turist akınına uğramasını sağlamıştı.

'ARTIK DENİZ TURİZMİNDE DE VARIZ'
Trakya bu yıl turizm destinasyonları arasında yıldızı en çok parlayan bölgelerden oldu. Üstelik sadece Hıdırellez Kakava Şenlikleri, Yağlı Güreşleri, Mimar Sinan’ın eserleri, milli tabiat parkları ve günübirlik sınır turizmi ile değil. Trakya, deniz, kum, güneş turizminde de etkinliğini artırdı. Saroz Körfezi, İstanbul’a en yakın 75 kilometrelik Ege sahili. Sahil şeridinin her bölgesinden denize girilebildiği gibi, dalış ve rüzgar sörfü de yapılabiliyor. Bölge 2006/11264 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi ilan edilmişti.

İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Hacıoğlu, “Edirne turizm açısından, bu yıla verimli başladı. Biz deniz kum güneş turizminde dahi öne çıktık” diyor ve şunları kaydediyor:

“Geçen yılın rakamlarını aştık. Havaların düzeldiği nisan ve mayıs aylarına ziyaretçi sayılarında rekorlar kırdık. Bu iki ayda pek çok otel yüzde 100 dolulukla çalıştıklarını ifade ettiler. Edirne’ye gelenler çoğunlukla ayrılırken Bademli Kurabiye, Badem Ezmesi, Deva-i Misk gibi ürünler alırlar. Bu ürün üreticileri ile yaptığımız görüşmelerde satışlarının 2016’ya göre ikiye katlandığı ifade ediliyor.

Üstelik 2016 bizim için kayıp bir yıl değil durağan bir yıldı. 2015 yılında sınır kapılarımızdan 4 milyon 391 bin 156 giriş yapılırken, 2016’da 4 milyon 194 bin 377 giriş yapılmış. 2015’te 472 bin 247 kişinin ziyaret ettiği müzelerimizi 2016’da 526 bin 498 kişi ziyaret etmiş. Aynı müzeleri 2016 yılının ilk dört ayında 50 bin 539 kişi ziyaret etmişken, bu yılın ilk dört ayında 52 bin 618 kişi buraları gezmiş. Mayıs rakamları daha da artacak.” 

Edirne Tanıtım ve Turizm Derneği (ETTDER) Başkanı Bülent Bacıoğlu da 2016 yılına göre hareketlilik yaşadıklarını anlatıyor.

Bacıoğlu, güvenlik kaygısının azalmasının ilk etapta dış turizmden çok iç turizmi artırdığını vurguluyor. Bacıoğlu, “Edirne’nin en fazla turist ağırlayan müzelerinden biri olan Sultan II. Bayezıd Külliyesi Sağlık Müzesi, 30 Nisan 2017 tarihinde 4 bin 50 kişi ile rekor kırdı. Kakava Şenlikleri de 6 Mayıs 2017’de 5 bin 600 ziyaretçi sayısı yine rekor yaptı. Edirne’deki bu olumlu tablo tüm Trakya otellerinde ve yeme içme işletmelerinde ciddi hareketlilik yarattı. Mayıs ayında Selimiye Camii’ni hafta içi ortalama 3 bin, hafta sonu 10 bin kişinin ziyaret etti. Bu rakam 19 Mayıs günü 30 bini buldu” şeklinde konuşuyor. Edirne şimdi de 14-16 Temmuz tarihleri arasında 656’ncısı yapılacak UNESCO Dünya Kültür Mirası Kırkpınar Yağlı Güreşleri'ne hazırlanıyor.

BURSA'YA GELEN TURİSTİN YÜZDE 80'İ ARAP
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Güney Marmara Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Mehmet Akkuş, “Yapılan rezervasyonlara bakıldığında daha çok Arap turist sayımızda geçen yıla göre artış olacak. Ramazan ayının son haftası itibari ile rezervasyonlar artıyor. Acentelerimiz ‘3 gece kal, 4'üncü gece bizden’ gibi promosyonlar ve çeşitli kampanyalar düzenliyor. Arap turistte geçen seneye göre ez az yüzde 25-30 artış bekliyoruz. Bursa’ya gelen yabancı turistin yüzde 80’i Arap. Yüzde 20’si de Almanya, Rusya gibi ülkelerinden geliyor. Bursa olarak bu yıl bir milyon turist hedefliyoruz. Bursa’ya gelen batılı bir turist 800-850 dolar bırakırken, Orta Doğulu 3 bin 500 doların üzerinde bırakıyor” diyor.

Güney Marmara Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği Derneği GÜMTOB Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Beceren de “Geçen yılın nisan-mayıs ayını Bursa’daki oteller olarak iyi geçirdik diyemem ama ortalamanın üzerindeydik. Dini ve resmi bayramlarımız nedeniyle iç turizmin canlanması, Arap ülkelerinin tatillerinde Bursa’yı tercih etmeleri buna sebepti” şeklinde konuşuyor. Ramazan ayında yaşanan durgunluğu yazın aşacaklarını öngördüklerini dile getiren Beceren, “Arap turistte stabil bir durum oluştu. Bu yılın turizmde toparlanma senesi olacağını düşünüyoruz” diyor.

ESKİŞEHİR'DE DOLULUK DA YATAK ARZI DA ARTIYOR
Zorlu geçen 2016’ya rağmen Eskişehir, iç turizmle yükseliyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in çehresini değiştirdiği Eskişehir, İç Anadolu’nun parlayan yıldızı oldu. Müzeleri ziyarete gelen turistler, kentte gondol sefası da yapıyor. TUROB Eskişehir İl Temsilcisi Kaan Erdin, “Dış pazarlarla bağlantısı olan turistik destinasyonlar sektördeki durgunluktan etkilenirken, Eskişehir'de durum tersine yaşanıyor” diyor. Son yıllarda Turizm Bakanlığı belgeli konaklama tesislerindeki yatak sayısının 2 bin 500'den 3 bin 500'e yükseldiği kentte, yatak sayısındaki arzın fazla olmasına karşı doluluk 10 puan artmış durumda. Erdin, bu gelişmeyi, “Turistlerin kentimizdeki geceleme süreleri 1.5 geceden 2’ye yükseldi. Büyük şehirlerden sahil kentlerine giden turistlerin Eskişehir'e de uğrayarak birkaç gün konakladığını görüyoruz. Gelen turistin artık daha bilinçli, kültür turlarıyla gelen ziyaretçiler olduğunu gözlemliyoruz. Bu durumdan kente yatırım yapan turizm yatırımcıları da memnun” değerlendirmesini yapıyor. TÜRSAB Eskişehir Bilecik Bölgesel Yürütme Kurulu İkinci Başkanı Ufuk Özkaratay da, “Eskişehir'e gelen ziyaretçi sayısı giderek artıyor. Turistlerin gezmek istediği özellikle müzelerin önünde uzun kuyruklar oluşuyor. Eskişehir'e rehber ve acente bağlantısı olmayan çok sayıda kontrolsüz grubun geldiğini görüyoruz" diyor.

'KONYA TURİZMİ MEVLANA'DAN İBARET'
Turizmde ismi Mevlana ile özdeşleşen Konya, bu yıl Uzak Doğulu turisti ağırladı. Fay Turizm Satış Temsilcisi Fatih Eser, “Konya'da turizm Mevlana'dan ibaret. Özellikle yoğunluk Şeb-i Aruz törenine yakın zamanda yani aralık ayında oluyor. Bu sene Uzak Doğulu turisti ağırladık. Ancak Sille ve Klistra Bölgesine yapılacak yeni yatırımlarla Konya turizm piyasası hareketlenebilir. Mevlana şuan Konya turizm pazarının yüzde 60'ını oluşturuyor” değerlendirmesini yapıyor. Farma Tur Satış Temsilcisi Hasan Eröğüç de, OHAL sürecinin turizmi olumsuz etkilediğini kaydederek, şunları söylüyor: 

“Mevlana’ya gelen turist Konya'da çok kalmıyor. Nevşehir ya da Antalya’ya gidiyorlar. Burada önemli olan turisti 1-2 gün boyunca Konya'da tutmak. Bunun için Sille ve Klistra Turizmi'nin geliştirilmesi gerekiyor.”

TRANZON'DA ARAP TURİST DOPİNGİ
Önceki yıl turizmde yaşanan agresif düşüşün ardından geçen yıl Trabzon’a gelen turist sayısında rekor artış yaşandı. Kenti, 2015’in ocak-mayıs döneminde toplam da 140 bin civarı turist ziyaret ederken, bu rakam geçen yılın ocak-mayıs döneminde 361 bin olarak kaydedildi. Yine bu yılın ilk 5 ayında da turist sayısında yükseliş devam etti. Trabzon Turizm İl Müdürü Ali Ayvazoğlu, bu yıl tekrar rekor kıracaklarını söylüyor ve şunları kaydediyor: 

“Geçen yıl Trabzon’u 600 bine yakın yabancı turist ziyaret etti. Bunun 500 bine yakınını Arap turist oluşturuyor. Arap turistlerin Uzungöl’e karşı özel bir ilgisi var. Bunun yanında yabancı turistler Zigana, Düzköy, Sera Gölü ve Vadisi ile Kayabaşı ve Hıdırnebi yaylalarını ziyaret ediyor. Ayrıca, Trabzon şehir merkezi, Kale surları, Ayasofya, Atatürk Köşkü ve Boztepe de ziyaret edilen yerler arasında.”

ÇANAKKALE '2018 TROIA YILI'NA TÜM TÜRKİYE SAHİP ÇIKSIN İSTİYOR
Geçen seneye göre rezervasyonlarda hissedilir bir iyileşme yaşadıklarını kaydeden Çanakkale Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Derneği (ÇATOD) Genel Sekreteri Armağan Aydeğer “Özellikle son dakika satışları olumlu. Fiyat odaklı bir kısa vadeli doluluk artışı yaşıyoruz. Ancak sürdürülebilir değil. Bu nedenle güçlü bir algı yönetimi strateji hamlesi ve bu stratejiyi destekleyecek uluslararası etkinliklere ihtiyacımız var” diyor.

2018’in Troia Yılı olduğunu anımsatan Aydeğer şunları kaydediyor:

“2018, Truva’nın UNESCO Kültür Mirası Listesi’ne alınışının 20'inci yılı. Turizm Bakanımız Nabi Avcı Berlin’deki fuarda bu ilanı yaptı. Bu sadece Çanakkale için değil İstanbul’dan İzmir’e Antalya'dan Kapadokya'ya tüm turizm yöreleri için çok büyük bir öneme sahip. Troia, dünyanın en fazla bilinen 2. kültürel miras markası olarak tüm dünyada çok güçlü bir turistik ve kültürel iletişim aracı. Bu gücü kullanmalı. 2018 Troia Yılı’nın büyük bir başarı ile gerçekleşmesi için tüm Türkiye bu işe sahip çıkmalı.”

DOĞU'DA İŞLER NE DURUMDA?
Bölgede yaşanan sıkıntılar nedeniyle turizm sektörünün zorlu bir yılı geride bıraktığını anlatıyor Adıyaman Valisi Abdullah Erin ve şunları kaydediyor: 

“Bu yıl gelen tur sayımızda önemli artışlar var. Adıyaman’a ilgi yoğun. Turizm alt yapısında bazı eksikliklerimiz var, bunları tamamlamak için çalışmalara başladık. Nemrut’a raylı sistem ile ulaşım sağlamaya yönelik proje yürütüyoruz. Nemrut Dağı tek başına turizme çok büyük katkı sağlayacak bir değer. Burası dışında da çok büyük tarihi değerlerimiz var, ancak pek bilinmiyor. Onlar için de tanıtım yapacağız. Eksiklerimizi tamamladıktan sonra Adıyaman’ın turizm konusunda hak ettiği değeri alacağını düşünüyoruz.”

Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) Bölge Kalkınma İdaresi de turizmin yaşadığı sıkıntılı dönemden çıkılması yönünde atakta. GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Sadrettin Karahocagil, şu bilgileri veriyor: 

“GAP Bölgesi Turizm Odaklı Tanıtım ve Markalaşma Projesi kapsamında 9 ili ‘Mezopotamya’ markasıyla tanıtmaya çalışıyoruz. Marka, tarım devriminin, dolayısıyla yerleşik hayatın, yani uygarlığın ortaya çıktığı yer vurgusu yaparak turistleri dünyanın ilklerine, enlerine ve teklerine çağırıyor.

Bölgede bulunan turizm cazibe merkezleri, konaklama imkânları, yemeiçme mekanları, turiste yönelik deneyim sunan faaliyetler, şehir bilgi sistemleri sahaya çıkılarak mobil cihazlarla yerinde toplanarak web sayfasına aktarıldı. Büyük Mezopotamya Turu, Buğdayın İzinde: Uygarlığın Köklerine Yolculuk, Dev Taşların Gizemi, Mozaik Yolu, Yaban Fırat, Artuklu Biliminin ve Sanatının İzinde gibi rotalar oluşturuldu. Şu an markanın www. mezopotamya.travel adresinde Türkçe ve İngilizce yayında olan bir web sitesi de mevcut. Bunun meyvelerini bölge olarak şimdiden almaya başladık. Bu yıl sonunda 9 ilimizde ciddi bir hareketlilik bekliyoruz. Bölgede güvenlik sorunun olmadığına tamam anlamıyla inanılırsa turizm konusunda istediğimiz hedefl eri yakalarız.”

Her platformda Şanlıurfa’nın güvenlik sorunu yaşamadığını anlattıklarını belirten Vali Güngör Azim Tuna, turizm konusunda sıkıntı olmadığını, 2017’de turist sayılarını artırdıklarını söyledi. Vali Tuna, “Şanlıurfa, tarihi 11 bin 500 yıl öncesine dayanan kadim bir şehir. Dünyanın ilk inanç merkezi olarak kabul edilen Göbeklitepe, bölgenin en eski yerleşim birimi olduğunun resmi kanıtı. Tarihi İpekyolu üzerinde... Mozaikler, Harran Kalesi, Şuayp Şehri, Soğmatar gibi tarihi kalıntılara sahibiz. İnanç turizminde öndeyiz. Balıklıgöl ve Halilürrahman Dergahı, Hz. Eyyüp Peygamber Sabır Makamı en çok turist çeken yerler arasında yer alıyor. Halfeti, Birecik, Karacadağ ve Tektek dağları ile kırsal ve doğa turizmi konusunda önemli yatırım alanları” diyor.

VAN'DA İRANLI TURİST AKINI
Turizmde bu yıl Van’ın yüzünü güldüren 100 binin üzerinde İranlı’nın kente gelmesi oldu. Van Gölü Havzası Turizm Derneği (VAHATUDER) Başkanı Abdullah Tunçdemir, “Van’a gelen İranlı sayısında, bu yıl geçen yıla göre büyük bir artış var. Özellikle İranlılar Nevruz tatillerini Van’da geçirdi. İranlı turistler için Van 12 ay turizm bölgesi haline geliyor” şeklinde konuşuyor. 

Ayanıs Turizm Seyahat Acentesi Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı da üstlendiğini, İranlı turistleri bölgeye çekmek adına önemli adımlar attıklarını anlatan Tunçdemir, ağırlıklı olarak Tebriz, Urmiye, Hoy, Salmas Erdebil şehirlerinden turistlerin ziyarette bulunduklarını aktarıyor. Bu yıl yaklaşık 100 binin üzerinde turist ağırladıklarını dile getiren Tunçdemir, “İlin her yerinde İranlılar var. Bu çok sevindirici. Ekonomiye büyük bir katkı sunuyorlar” açıklamasında bulunuyor. Her yıl eylül ayında Akdamar Adası’nda Ermenilerin düzenledikleri ayinin geçtiğimiz yıllarda terör olaylarından dolayı gerçekleşmediğine de değinen Tunçdemir, bu yıl düzenlenmesi halinde turizmde büyük oranda artışın tekrar yakalanabileceğine işaret ediyor.

DİYARBAKIR'DA YERLİ YÜZDE 50, YABANCI YÜZDE 300 ARTTI
Geçtiğimiz sene turistik kentler dış politika ve Suriye’deki savaştan etkilenirken, Diyarbakır Türkiye’nin iç siyasi gündemi ile turizmde geriledi. Sur’da yaşanan çatışmalar, belediyenin kayyuma devredilmesi ve artan şiddet ortamı UNESCO’dan Hevsel Bahçeleri ile surlarını Dünya Kültür Mirası Listesi’ne kabul ettiren Diyarbakır’ı zor duruma itti. Ancak bu sene turizmde rakamlar tersine dönüyor. Geçen yılın tümünde 119 bin 300 yerli, 3 bin 235 yabancı turist ağırlayan kentte bu yılın ilk dört ayının verilerine göre 73 bin 10 yerli, 2 bin 705 yabancı turiste ulaşıldı. Göstergeler, bu yılın daha parlak geçeceğini söylüyor. TÜRSAB ile tur operatörlerini ağırlayan kentte umut büyük. Diyarbakır Turizm Platformu Başkanı Alaaddin Tan, “Geçtiğimiz yıla oranla özellikle yerli turist sayısında yüzde 50 artışımız var. Ancak yaptığımız çalışmaların karşılığı olarak hedefimiz yüzde 100 artış sağlamak. Yabancı turist için ise çalışmalarımız devam ediyor. Onda da artış var diyebiliriz, ancak beklediğimiz düzeyde değil” bilgilerini paylaşıyor. 

TÜRSAB Diyarbakır Yürütme Kurulu Başkanı Mehmet Akyıl da, “Yabancı turist sayısında yüzde 300'ler gibi bir artışımız var. İnsanlar gelip gördü ve ardından kent üzerindeki negatif algı ortadan kalktı” diyor.

GAZİANTEP SON ALTI YILI YANIBAŞINDAKİ SAVAŞIN GÖLDESİNDE GEÇİRDİ

Sadece Zeugma’nın kocaman gözlerle bakan Çingene Kızı ile değil, mutfağı sayesinde de Türkiye’nin önemli destinasyonlarından biri olan Gaziantep, son altı yılını hemen yanı başındaki savaşın gölgesinde geçirdi. Nisan ayından bu yana kent ‘Şimdi Gaziantep’e Gitme Zamanı’ kampanyası ile moral buldu.

Kent, asıl canlanmanın yaz sıcaklarının ardından eylül ayında başlayacağından umutlu. Gaziantep Kültür Turizm Derneği Başkanı ve Bistur Turizm sahibi Erkan Özsavaş, “Suriye’deki savaş öncesinde kentimizde kültür turları, kongre turizmi, gastronomi turizmi, sağlık turizmi, fuar turizmi önemli bir artış sağlamıştı. Geldiğimiz durumda yeniden bu canlılığı yakalamaya yönelik çalışmalar, az da olsa bölgeye hareket getirdi. Sanayicilerimizin fuarları üniversitelerimizin kongreleri de bu canlılığa katkı sağladı. Şu anda yaşadığımız bölgede otel ve uçak doluluklarına UNDP ve çeşitli yardım kuruluşlarının çalışanlarının hareketliliğinin de katkısı var.

Belediyelerimiz kentlerini tanıtmak için sosyal belediyecilik yapıyor ve turizme destek veriyor. Ancak bu konuda profesyonellerle çalışmaları gerek. Turizm ekonominin gülen yüzüdür. Turizmci hiçbir zaman umudunu kaybetmez” diyor. Yine Gaziantep’ten Follow Me Turizm’in Sahibi Demet Doğdu, “İl yöneticileri ‘Şimdi Gaziantep’e Gitme Zamanı’ adı altında önemli bir tanıtım atağına girdi. Önemli bir farkındalık yaratıldı” diyor.

Kantara Turizm Sahibi Hasibe Sözmen de, “Gaziantep Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde başlatılan ‘Şimdi Gaziantep’te Gitme Zamanı’ hareketinin faydasını gördük. Gaziantep’e UNESCO tarafından ‘Gastronomi Kenti’ unvanı verilmesi de önemli bir adım oldu. Sıcaklar ve Ramazan dolayısıyla şu anda durgunluk var. Ancak eylül ve ekim aylarında yine ciddi bir hareket olacaktır. Fiyatların aşağı çekildiğini düşünmüyorum. İç pazardaki müşteri için cazip kampanyalar yapıldığı için ilgi artıyor” şeklinde konuşuyor.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.