Budak, partisinin il başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin siyasi, sosyal ve ekonomik karanlığın içine gömülmüş durumda olduğunu ileri süren Budak, "Kriz demeye dilim varmıyor ama dünyada bunun ismi derin bir krizdir. Bu ülkenin döviz fiyatları arttığı zaman kuru fasulyeden nohuta kadar her şeyin fiyatı artar. Bu da vatandaşın bütçesine, filesine yansıyacaktır" dedi.
Çiftçi eylemi
Halde yapılan üretici eylemine de değinen Budak, "Boş arabalarıyla bin çiftçi toptancı haline gelmiş. İzinsiz bir eylem. Dertleri girdi maliyetleri on senede on kat artmış olması. Ama ürünün fiyatı hiç artmamış. Seslerini birinin duymasını istiyorlar. Tarım sektörü stratejik sektördür. Türkiye’de tarım destekleniyor ama yarım yamalak. Sizin devletten alacağınızı yıllık 11-12 katrilyon para var. Ziraat Odalarına ve temsilcilerinize baskı yapın. Hakkınızı alın. Sebze ve meyvede on senede artış yok bunu istatistikler söylüyor. 100 kilo patlıcanla bir çuval gübre alınabiliyor" diye konuştu.
Ekonomi yönetiminde çok başlılık olduğunu savunan Budak, " Nohutu kuru fasulyeyi ithal ediyoruz. Samanı ithal ettik, koyunu, danayı, mazotu zaten ithal ediyoruz. Girdiler ithalse, dövize endekslisinizdir ve fiyatlar yükselir" dedi.
"Antalya'nın kasasından 8 milyar dolar eksildi"
Antalya’da turizmde 2016 yılının ağustos ayı rakamlarına göre 70 bin kişinin eksik istihdam edildiğini kaydeden Budak, "Antalya’nın ekonomine girmesi gereken 8 milyar dolar girmemiş. Turist sayısında Türkiye’de 9 milyon 511 bin, Antalya’da da 4 milyon 650 bin kişi eksilmiş. Bu işsiz kalan kişilerin sebebini burada aramak gerekir. Zaten bu kişilerin 6 ay işi vardı. Bu adam şimdi ne yapıyor? Antalya’yı ve Türkiye’yi yönetenlere soruyorum. Turizm böyle giderse önlem alınmazsa diye, meclise 500 bin kişinin işsiz kalacağını içeren bir önerge verdim. Şubat ayında vermiştim bu önergeyi. Önergeler iptal edildi. Antalya büyük bir felaketin içinde. Rus uçağının Antalya’ya düştüğü söylemiştik" ifadelerine yer verdi.
"İnsanlar birbirine güven duymuyor"
Türkiye'nin 35 senedir PKK ile uğraştığını, son dönemde DAEŞ 'in geldiğini, üçüncü olarak ise FETÖ bulunduğunu hatırlatan Budak, "Üç terör örgütümüz var. Üçüyle ayrı cephede savaşıyoruz. Üçü de ülkenin başına bela. Şimdi insanlar birbirine güven duymuyor ve güvelik sorunu var. İnsanlar ilk önce canını düşünmeye başlar, sonra cebini düşünmeye başlar. Kıbrıs meselesini, Suriye, Irak, İsrail meselesinden ayrı düşünemeyiz. Belirli toprakların Rumlara verilmesi söz konusu. Kıbrıs gidiyor, uyanın. Bugün Kıbrıs masada veriliyor. Son talepleri Türk güvenlik güçlerinin çekilmesidir. Ege’deki 18 adaya bayrağını diktiğini söylediler. Bunlar milli meseledir. Hükümet bu konuya müdahale etmelidir" ifadelerine yer verdi.
"Konyaaltı sahili halka kapatılmamalı"
Son dönemde tartışılan Konyaaltı sahil projesine de değinen Budak, "Adres saptırma gibi bir yaklaşım söz konusu değil. 'Konyaaltı sahili halkın olmalıdır halka kapatmayın' dedik. Menderes Türel, 'Halka açacağım ücretsiz olacak' dedi. 2014 , 2015, 2016 geçti faaliyet olmadan. Halka açacağım dediniz böylemi açtınız? Antalya’ya çok güzel proje kazandırdınız, yarışma yapıldı STK’lar destekledi. Ama burası 29 yıllığına özelleştirilip halka kapatılmamalıdır. Asıl mesele üzüm yemektir, bağcıyı dövmek değil. Taş taş üstüne koyana biz teşekkür ettik. Antalya’ya katkı koyan her yönetici değerlidir. O sahili bırakın Antalya kullansın. O spor alanı da bırakın spor alanı olarak kalsın" açıklamasını yaptı.
Mustafa Gül'ün partiye katılımı
Budak, MHP’den ihraç edilen Kemer Belediye Başkanı Mustafa Gül’ün CHP’ye katılması konusunda ise şunları söyledi:
"Bizim partimiz de demokrat bir parti hatta çok ileride bir demokrat parti. İlçe örgütü, il örgütü istiyorsa genel merkez MYK bunu değerlendirir."