Bayram tatilinin sonuna yaklaşırken bakıyorum birçok kişi Alanya’da oluşan bu ani yoğunluğun getirdiği çevre kirliliğinden tutun, turistin uyması gereken davranış kuralları, açık büfe kültürü vs gibi çeşitli konulardan şikayetçi.
Biraz hesap yapalım, Alanya’da toplam 180.000 turistik yatak var. Kapalı tesislerden kaynaklı % 10 eksilme varsayarsak 160.000 yatak var. Açık olan tesisler Avrupalı turistlerle ortalama % 50 civarında doluluğa sahipti bayramdan hemen önce. Bu da Bayram’da iç pazardan 80.000 yerli turist beklentimiz olduğunu gösterir.
Daha bir hafta öncesine kadar otelciler nefeslerini tutmuş bir şekilde bayram doluluklarının oluşmasını izlediler. Acentalardan, kendi çağrı merkezlerinden ya da otellerini direk arayan misafirlerle doluluk hesapları yaptılar. Eğer Bayram dolu geçerse zararla kapatılan Mayıs ve Haziran ayları biraz olsun telafi edilecekti ve Bayram arkasında da iç pazar ve gurbetçi akını devam ederse hele bir de Belek dolarsa bir umut ışığı belirecekti. Diğer esnaf da otellerden gelecek haberleri bekliyordu. Hele bir de Rus Charterları başlarsa herşey çok güzel olacaktı.
Şimdi bu 80.000 kişiye dönelim. 80.000 yerli turistin çoğunun arabaları ile geleceği belli. Birçoğu rezervasyon bile yapmadılar çünkü otellerdeki boşlukları biliyorlardı ve bu sene onların senesiydi.
Bundan 2 hafta önce bir acentacı arkadaşım telefonda demişti ki Bayram’da Alanya’da park yeri bulunamayacak dağ taş araba ile dolacak, nitekim dediğini aynen yaşıyoruz.
Bu kadar yoğun bir yerli turist akını yaşayacağımız aşikarken bize düşen bununla ilgili gerekli önlemleri almaktır. Bütün kış tek alternatif iç pazar, iç pazardaki etkinliğimizi artırmalıyız tartışmaları ile geçti. Herkes bunda bu kadar hemfikir olduğuna göre gelen misafirden şikayet etmeyi tamamen anlamsız ve haksız buluyorum. O zaman yerli turistlerin hep söylediği bize mecbur olmasanız fiyatları bu kadar indirmezsiniz ya da tesislerinize almazsınız söylemlerini haklı çıkarırsınız. Yerli turistin Alanya’da bırakacağı para Alanya’ya can suyu vermiştir kim ne derse desin. Bundan 10 yıl önce Rus turiste burun kıvıranlar bugün Rusya’sız turizm düşünemiyor. İç pazarda da tatil anlayışı ve kültürünün gelişmesine ihtiyaç var ve bu da zaman ister. Şehir olarak da bizim iç pazarda kendimizi nerede konumlandırmayı hedeflediğimiz çok önemli. Alanya denince insanların aklına ilk gelen nedir ve ilk hissettiği duygu nedir bunun üzerine kafa yormamız gerekiyor.
Bazı otelciler tatilcilerin davranışından şikayetçi, alınacak önlem basit ya sabırlı olacağız ya da bir karar verip iç pazara kendimizi kapatacağız, tesis bazında bu kararlar alınabilir. Bugün bazı arkadaşlarımı izliyorum hem misafirin parasını alıyor hem de şikayet ediyor. Bu işte bir çelişki var.
Şehir olarak almamız gereken önlemler var. En elzem ihtiyacımız temizlik. Maalesef yol kenarları, piknik alanları, banklar vs feci durumda. Tatilcilerin buraları temiz tutmayacağını varsayarak özellikle bayram zamanında daha yoğun çalışmak gerekiyor. Onlar kirletecek biz temizleyeceğiz yeter ki temiz görünsün. Kirletmemelerini nasıl sağlarız. Bununla ilgili zabıta görevlileri denetimler yaparak, geçici uyarı levhaları asarak, belli alanlarda daha çok çöp bidonu bulundurarak, üslubunca uyararak, gerekirse ceza yazarak Alanya’nın bu konuda hassas olduğunu tatilcilere hissettirmek gerekiyor. Bu kurala uymak istemiyorsa başka bir bölgede de tatilini yapabilir. Ama bizim açımızdan kararlılık önemli. Alanya’nın girişlerinde araç kontrollerinde uyarıcı broşürler de dağıtılabilir. Bir hoşgeldin mesajı ile birlikte Alanya olarak kendilerinden beklentilerimiz var ve yaptırımlar bu broşürde anlatılabilir. Hatta gönüllü vatandaşlar Belediye adına denetim ve uyarı görevinde yardımcı olabilirler. Birçok vatandaşımızın seve seve iştirak edeceğini düşünüyorum.
Bunun yanında, iç pazarın nasıl şekillendiğine bakacak olursak içinde bulunduğumuz yıllarda Ramazan ayına bağlı olarak Ramazan’ın hemen arkasından yoğun olarak başlıyor ve Eylül ayının ilk çeyreğine kadar devam ediyor. Gelecek yıl da nasıl bir tablo ile karşı karşıya kalacağımız ortada, daha öncesinde de Kurban Bayramı var. Gelecek yıl için yerli misafiri çekebilmek için şehir olarak düzenlenecek etkinlikler çok önemli. Bunlar farklı yaş gruplarına hitab eden konserler, partiler, festivaller olabilir. Bu organizasyonların çok önceden kararlaştırılıp bir takvime bağlanması ve ilan edilmesi bir o kadar önemli. Bu konuda yapılan çalışmaları biliyorum ve bir kısmının içindeyim umarım enerjimizi kaybetmeden bu çalışmaları gerçeğe dönüştürebiliriz.
Yine örnek vermek gerekirse, bugün bir arkadaşımız üstü çıplak elinde plaj şemsiyeli ve uzun mayolu diyelim bir giysiyle caddede yürüyen bir turistin fotoğrafını gösterdi. Bu resmi görünce benim ilk aklıma gelen, üzerinde beyaz atletle ve bazı zaman hiçbir şey giymeden esnaflık yapan bir sürü işletme oldu. Alanya çok sıcak ya, motosiklet kullanırken kask takmayız, müşteriye bir ürün satmaya çalışırken bir t-shirt giymek zor gelir. Biz biraz kendimize de çeki düzen versek iyi olacak gelen misafiri eleştirdiğimiz kadar.