Türk milletinin kanla, ateşle imtihan edildiği 21.yüzyıl günlerindeyiz. İkinci Kurtuluş Savaşı olarak atlandırdığımız vatan savunmamız bu günün koşullarında hızla değişik boyutlar kazanarak devam ediyor. Ülkemiz bölmeye ve yıkmaya kastetmiş ABD ve AB emperyalizmi ve onun taşeronu bölücü ve gerici güçlerle girişilen silahlı mücadele kahraman TSK ve güvenlik güçlerimizin milletimizin desteğini alarak, başarılarını yeni başarılar katarak ilerliyor. Fakat tam bu noktada iç cephemizde siyasi hırsın, bencilliğin depreşen bozgunculuğu yükselmeye başladı. Bu durum önlenemez ise dış cephede silahlı güçlerimizin kanıyla, canıyla kazandığı başarılarda olumsuzluklar yaşamamız gündeme gelmiştir. Her kesin son derece dikkatli ve duyarlı olması gerekmektedir. Bu süreçte, iç cephede millet beraberliğinin ayakta tutulması her kesin ve her kurumun boynundaki vatan görevidir.
Vatan Partisi bu tespitlerin ışığında iç cephedeki olumsuz gelişmeleri mercek altına almayı ve milletimize gerekli uyarıları yapmayı görev bilmektedir. Şimdilik iki partinin AKP ve MHP’nin yıllardır ABD, AB’nin ve taşeron iş birlikçilerinin ısıtıp tekrar milletin önüne getirdikleri “Yeni Anayasa” ve “Başkanlık” talepleri böyle bir zamanda milletin birliğini bozmaktadır. Bu talepleri yersiz ve lüzumsuz olarak milletin önüne getirmeleri hala bölgemizi ateşe ve kana boğan atlantik cephesinin yıkıcı, ölücü dayatmalarından henüz yeterince uzaklaşılmadığını göstermektedir.
Bugün Türkiye’de giderilmesi gereken başlıca acil sorunlarımız şunlardır.
1-Bölücü terörü ve FETO’yu tamamen temizleyip, yurtta barış ve birliği sağlamak.
2-Suriye’nin kuzeyindeki Amerikan koridorunu bozarak vatan bütünlüğümüzü güvence altına almak.
3-İçine girdiğimiz ağırlaşan ekonomik krizden Milli direnme ekonomisi ile çıkmak.
4-Komşularımız ve Avrasya ülkeleri ile dayanışma içine girerek Atlantik’ten gelen dış tehdidi bertaraf etmektir. Türkiye vatan bütünlüğü ve üretim ekonomisi için Atlantik sisteminden kurtulmak ve Avrasya’daki bağımsız konumuna yerleşme süreci içindedir.Bu görevleri ancak milletin geniş güçlerini birleştirerek başarabiliriz.
Cumhurbaşkanlığı sistemi Türkiye cephesini böler. Cumhurbaşkanlığı sistemi daha bu günden milletimizi bölmektedir. Cumhurbaşkanlığı sisteminin tartışılmasıyla ortaya çıkan manzara tam da ABD emperyalizminin PKK’nın ve FETÖ’ nun arzuladığı bölünme manzarasıdır. Cumhurbaşkanlığı sistemi milleti birleştirme ve seferber etme ihtiyacına cevap vermiyor. Bu sistem milleti oluşturan işçileri, çiftçileri, kamu çalışanlarını, esnaf ve zanaatkarı, milli sanayici ve tüccarı siyasetin dışına sürmektedir. Bu sistem bir tek mafyalaşan hakim zümrenin saltanatına hizmet eder.Bu sistem sıcak para komisyoncularının ,büyük faizcilerin,Dolar ve borsa vurguncularının ve tarikat rantçılarının millet üzerinde diktatörlüğüne hizmet eder.
Milli birlik ve milli seferberlik için, güçlü meclis, güçlü hükümet, güçlü ordu gerekmektedir. İkinci istiklal savaşı sürdürdüğümüz bu günlerde direnme ekonomisini inşa etme koşullarında Türkiye’nin milli birliğe milli seferberliğe, güçlü meclise, güçlü hükümete, güçlü orduya ihtiyacı var. Cumhurbaşkanlığı sistemi ikinci istiklal savaşımızın sistemi değildir. Cumhurbaşkanlığı sistemi, milli direnme ekonomisinin de sistemi değildir. Cumhurbaşkanlığı sistemi Türkiye’yi komşularıyla ve Avrasya ülkeleri ile birleştirecek sistem de değildir. Cumhurbaşkanlığı sisteminde, milleti birleştirecek ve seferber edecek başlıca kurum olan meclis elsiz, ayaksız hale getirilir.
Özetlersek..
Cumhurbaşkanlığı sisteminde Millet yok.
Cumhurbaşkanlığı sisteminde Meclis yok.
Cumhurbaşkanı sisteminde Hükümet yok.
Cumhurbaşkanlığı sisteminde Milletvekili yok.
Cumhurbaşkanlığı sisteminde Cumhurbaşkanı da yok.
Bu tabloyu milletimize dayatanlara geçit vermeyeceğiz. Vatan Partisi olarak ülkemizin kuruluşunda gazi meclis unvanı ile savaşı yöneten millet iradesi TBMM sini yıktırmayacağız. Milletimizin bilgisine sunarız.