“Fazla kilolara dikkat”
Yaşla birlikte kalp kasında güç azalması olabileceğini belirten Cömert, kalp yetersizliğinin en sık 65 ve yaş ve üzeri kişilerde görüldüğünü dile getirdi. Dr. Nuri Cömert, “Yine aşırı kilolu bireyler, Tip 2 diyabet hastaları ve daha önce kalp krizi geçirmiş olan kişiler de risk altındadır. Kalp yetersizliğinin başlıca belirtisi, nefes darlığıdır. Diğer belirtiler yorgunluk, çarpıntı, geceleri sık idrara çıkma, bacaklarda şişme, karın şişliği ve boyun toplardamarlarında belirginleşmedir. Şikayetlerin günlük yaşama yansıması, kalp yetersizliğinin ilerlemiş olduğunu gösterebilir. Merdiven çıkarken veya günlük işleri yaparken daha önce olmayan nefes darlığı ve yorgunluk hissi dikkate alınmalıdır. Şikayetlerin erken tanınması ve tedavi edilmesi önemlidir” şeklinde konuştu.
Kalp yetersizliğinin başlıca nedenlerini de söyleyen Uz. Dr. Cömert, “Kalbi besleyen koroner arterlerin tıkanması, hipertansiyon, kalp ritm problemleri, doğumdan itibaren kalp kasının etkilenmesi, kalp kapak hastalıkları, diyabet yani şeker hastalığı kalp yetersizliğinin başlıca nedenleri arasında yer almaktadır” dedi.
“Öncelikle altta yatan neden belirlenip tedavi edilmeli”
Ailesinde doğumsal kalp kası hastalıkları olanların kalp yetersizliği açısından kontrol edilmesi gerektiğini ifade eden Dr. Cömert, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Kalp yetersizliği tanısı, detaylı bir kalp muayenesi ve sonrasında kalp yetersizliği nedenlerine göre yapılacak elektrokardiyogram, akciğer filmi, ekokardiyografi ve labaratuvar testleri ile konmaktadır. Aritmi şüphesi varsa hastaya 24 saatlik ritm izleme araçları takılarak takip yapılabilir. Kalp yetersizliği tedavisinde en önemli amaç, altta yatan nedenin belirlenerek tedavi edilmesidir. Tedavi, yaşam tarzının değiştirilmesi, ilaç ve girişimsel tedavileri içerir. Kalp damarlarında problem varsa bu durumun düzeltilmesi, kan basıncı ve kan şekeri kontrolü önemlidir.”
“Risk faktörlerini azaltmak için 6 öneri”
Kalp hastalıklarının risk faktörünü azaltmak için 6 öneri olduğunu belirten Memorial Antalya Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Nuri Cömert, “Hipertansiyon ve diyabet tedavinizi aksatmayın, tuzu azaltın, yeşil sebze - meyve tüketin, et yerine balık yiyin, sigara içmeyin ve özellikle açık havada düzenli yürüyüş yapın” dedi.
“Kişiye özel tedavi planlama yapılmalı”
İlaç tedavilerinin kardiyoloji uzmanı takibinde ve belirli aralıklarda kişiye özel olarak yapılmasının gerektiğini de sözlerine ekleyen Cömert, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Kalp yetersizliğinde ilaçlara rağmen şikayetler devam ederse, uygun hastalarda kalp pili tedavisi ve kalp destek cihazları takılabilir. Hastalarda tüm önlemlere rağmen hastalık ilerlerse kalp nakli planlanabilir. Kalp yetersizliği gelişmeden, nedenlerin belirlenmesi ve önlem alınması en etkin tedavi yöntemidir.”