İç Hastalıklar ve Gastroenteroloji Uzmanı Bektaş, bağışıklık sisteminin yüzde 70’inin mikroplardan oluştuğunu belirterek, “Mikrop denilince çoğumuzun aklına enfeksiyona neden olan ajanlar gelir. Aslında bu doğru değildir. Çünkü insanoğlu milyonlarca mikrobu vücudunda barındırarak onlarla dostça yaşamaktadır. İnsan vücudunun çeşitli bölgelerinde bulunan, insana zarar vermeksizin hatta bazı yararlar sağlayan mikrop topluluklarına ‘vücudun normal florası’ adı veriyoruz. Vücudumuzda bulunan mikrop ya da bakteri sayısı toplam vücut hücre sayımızın 10 katıdır. Normal floramızda (sindirim sistemi kanalı, deri, akciğer, idrar ve üreme sistemimizde ) yaklaşık 90 trilyon bakteri vardır. Bu mikroplar; deri de 200 gram ve tüm sindirim sistemi kanalı yüzeylerde bir kilogram, solunum sistemi, ağız, boğaz, vajinada her birinde yaklaşık 20 gram devamlı şekilde varlığını devam ettirmektedir” diye konuştu.
“Gereksiz antibiyotik kullanmamalıyız”
Sindirim sistemi kanalında bu mikropların olmaması koşulunda hayatın mümkün olmayacağını kaydeden Bektaş, “Bu bakterilerin büyük kısmı ince bağırsağın son kısmı ile kalın bağırsakta yaşar. Bağırsak florasın da bulunan yararlı bakterilerin sindirime yardımcı olmak, bağışıklık sistemini güçlendirmek ve hastalık yapıcı zararlı bakterilerin çoğalmasını engellemek gibi birçok yararlı işlevleri vardır. O nedenle vücudumuzdaki bu dost bakterilerle birlikte daha sağlıklı yaşamayı öğrenmeliyiz. Bunun için gereksiz antibiyotik kullanıp bu bakterilere zarar vermemeli, beslenmemizde Probiyotik denilen ve bu bakterileri içeren yoğurt gibi gıdaları bolca yemeliyiz.”