"SES KISIKLIĞI VE ÖKSÜRÜKLE DE GÖRÜLEBİLİYOR"
Yemek borusunun, göğüs kafesinde derinde yerleştiği için hastalığa erken evrede tanı koyulamadığının altını çizen Prof.Dr. Gürkan, hastalığın belirtileri arasında, kilo kaybı ve yutulan gıdaların yemek borusundan geçerken takılması şeklinde bir yutma güçlüğü olduğunu söyledi. Prof. Dr. Gürkan açıklamasına şöyle devam etti:
"Başlangıçta daha çok katı gıdalar yutulamazken, zaman içerisinde hasta su bile içemez hale gelmektedir. Hastaların yarısından fazlasında ağrılı yutma görülmektedir. Kusma veya yutulan gıdaların ağza geri gelmesi, üst karın bölgesinde yanma hissi, tükürük salgısının artması, ses kısıklığı ve öksürük diğer belirtiler arasında yer almaktadır. Tanı konulması zor bir hastalık olduğu için, tespit edilemeyen yemek borusu kanserlerinin ileri evrelerinde kanama ortaya çıkabilmektedir."
Prof. Dr. Alihan Gürkan, yemek borusu kanserinin sık görüldüğü kişileri ise şu şekilde sıraladı: "İleri yaşta, erkeklerde, fazla kilolu bireylerde, sigara içenlerde, kronik alkol tüketicilerinde, kronik reflü hastalığına bağlı barrett özafagusu gelişenlerde, taze meyve ve sebzeleri az tüketen kişilerde, yemek borusu hastalıklarından biri olan akalazyada, kaza veya intihar amacıyla toksik madde içenlerde, çok fazla acı veya sıcak yemek yiyenlerde, tütsülenmiş gıda ve et tüketimi fazla olanlarda."
ERKEN EVREDE EN ETKİLİ YÖNTEM CERRAHİ
Yemek borusu kanserinin teşhisi için yemek borusunun ilaçlı film veya endoskopi ile incelenmesinin yeterli olduğu bilgisini paylaşan Prof. Dr. Alihan Gürkan, ancak hastalığın yayılımın derecesinin anlaşılmasında veya tedavi sonrası takibi için endoskopik ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi, MR ve PET gibi görüntüleme yöntemleri kullanıldığını ifade etti.
Prof. Dr. Gürkan sözlerini şöyle tamamladı: "Hastalığın tedavisi yapılan doğru evreleme sayesinde belirlenmektedir. Erken evrede tespit edilen hastalığın tedavisinde en etkili yöntem, cerrahidir. Yemek borusu kanseri cerrahisi açık veya kapalı yöntemle yapılabilmektedir. Sadece karından yapılan veya hastalığın yaygınlığına göre karın ve göğüs boşluğunun beraber açıldığı yöntemler uygulanmaktadır. Hastalığın evresine göre kemoterapi önceden veya sonradan verilebilir. Ameliyat; hastanın bakımı ve rehabilitasyonunun en doğru şekilde sağlanması için, yoğun bakım ünitesi ve cerrahi ekibi bu konuda deneyimli olan merkezlerde yapılmalıdır."