İleri derecede obezitede diyet ve egzersiz gibi tedavilerin kalıcı başarı şansının yüzde 10’un altında olduğunu belirten Op. Dr. Mehmet Güler, “Tıbbı istatistikler; son yıllarda yaygınlaşan obezite ameliyatlarıyla,obezite hastalarının büyük çoğunluğunda sağlıklı ve etkin zayıflamanın sağlanabildiğini ortaya koymaktadır. Ülkemizde ise halen, durumu tıbben ameliyat gerektirir sınırdaki obezite hastalarının sadece binde 1-2’si kadarı ameliyatla tedavi olmaktadır” şeklinde konuştu.
“OBEZİTENİN BİYOLOJİK, PSİKOLOJİK VE SOSYAL NEDENLERİ VARDIR”
Obezitenin nedenleri ve tedavisi konusunda yanlış anlayışların hakim olduğunu söyleyen Op. Dr. Güler, “Fazla kilolu olmak keyfi bir tercih gibi, obezite tedavisi olmak da kozmetik amaçlı bir işlem gibi algılanmaktadır. Hâlbuki ki obezitenin biyolojik, psikolojik ve sosyal nedenleri vardır. Obezite kronik ve ciddi bir hastalıktır. Obezitenin tedavisi ise, sağlıklı bir yaşam için tıbbi bir gerekliliktir” dedi.
“BİRÇOK TIBBI BRANŞ, BİRARADA ÇALIŞIYOR”
Obezitenin birçok hastalığı da beraberinde getirdiğinin altını çizen Op. Dr. Güler, obeziteninruhsal ve fiziksel olarak daha konforsuz bir hayat yaşanmasına ve beklenen ömrün kısalmasına neden olduğunu söyledi. Op. Dr. Güler, “Obezite; tansiyondan şekere, eklem hasarından depresyona kadar vücutta birçok organ ve sistemde ek sorunlara yol açar. Bu nedenle obezite hastalarında her türlü tedavi için baştan sona birçok tıbbi branşın bir arada çalışması, bölümler arasında akıcı bir işbirliğive her yönden donanımlı bir sağlık hizmeti sunumu gerekir” ifadelerini kullandı.
“OBEZİTE, MUTLAKA TEDAVİ EDİLMESİ GEREKEN BİR HASTALIK”
Op. Dr. Güler, “Tüm ameliyatlarda olduğu gibi obezite ameliyatlarıyla ilgili de sorunlar yaşanabilir. Ancak obez olarak yaşamaya devam etmenin risklerinin,obezite ameliyatlarının risklerinden çok daha yüksek olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Hastalık derecesinde obez kişilerin etkin bir şekilde tedavi edilmeleri halinde, büyük bir çoğunluğunun yüksek tansiyon, tip 2 şeker hastalığı, uyku apnesi gibi birçok ek hastalıktan kurtulduğu ve obez olarak yaşamaya devam edenlere oranla on yıl kadar daha uzun yaşadığı gösterilmiştir” dedi.
“MEME, KALIN BAĞIRSAK VE RAHİM KANSERİ RİSKİNİ ARTTIRIR”
Obezitenin ölüme en çok yol açan nedenler arasında 2. sırada geldiğine vurgu yapan Op. Güler şöyle devam etti: “Obezite; meme, kalın bağırsak ve rahim kanseri riskini arttırır. Obezite, hayatı tehdit eden risklerden iskemik kalp hastalığı ve felç riskini yüzde 33 oranında, tip 2 şeker hastası olma riskini yüzde 75 oranında, yüksek tansiyon riskini ise yüzde 50 oranında arttırır. Obezite için ameliyat olarak zayıflayan hastalar yüzde 80 oranında tip 2 şeker hastalığından yüzde 60 oranındaysa yüksek tansiyon ve kan yağları yüksekliğinden kurtulur.”