“KATKI MADDELERİ SAĞLIĞIMIZA RİSK OLUŞTURUYOR”
“Bir kişi, bir yılda kendi ağırlığı kadar katkı maddesi tüketiyor” diyen ALKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fatih Gültekin, “Bu çok yüksek bir miktar. Bunlar bizim ihtiyacımızın olmadığı maddelerdir. Günümüzde marketlerde satılan paketli ürünlerin yüzde 90'ından fazlasında katkı maddeleri kullanılıyor. Sadece paketli ürünlerde değil, açık satılan ürünlerde de katkı maddeleri var. Örneğin lohusa şerbeti alacaksınız, kırmızılığı veren sentetik bir boya. Veya turşu suyu içeceksiniz, içinde koruyucu sodyum benzoat bulunabilir. Katkı maddeleri tümden zararlıdır veya zararsızdır demek doğru değil. Bir kısmı zararsızdır, bir kısmı ise risklidir. Risk miktarı düşük olduğu için tüketilmelerine izin veriliyor. Riskli olanlarından kaçınarak kendinizi koruyabilirsiniz” dedi. Konferansta önemli bir konun altını da çizen Gültekin, katkı maddelerininin bir kısmında kanser riskinin olduğunu ve bu yüzden içerisinde gıda katkı maddesi olan yiyeceklerden mümkün olduğunca uzak durulması gerektiğinin altını çizdi.
KOLAYSA İÇİN!
Havaların ısınmasıyla birlikte günümüzde en çok tüketilen içecek türlerinden biri olan kola hakkında da kendisini izleyenlere önemli bilgiler aktaran Gültekin, öğrencilere kolanın kemik yapısında ciddi değişikliğe yok açtığını ve bu yüzden koladan uzak durulması gerektiğini vurguladı. Konuşmasını bir örnekle destekleyen Gültekin, “Kolaya rengini veren madde böcek değil karameldir. Kolanın içinde bulunan fosforik asit vücudumuzun ve kemik yapımızın dengesini bozuyor. Günde bir bardak kola içen insanlarda ölçülebilir derecede osteoporoz, yani kemik erimesi gerçekleşmektedir. Ayrıca kola kronik böbrek rahatsızlığına yakalanma riskini de artırıyor. Kola içmeyi önermiyoruz. Kola almayınız, şayet aldığınzı ve evinizde varsa lavabo açmakta kullanabilirsiniz” diye konuştu.
KATKI MADDELERİ HELAL Mİ?
Katkı maddelerinin kullanılan gıdaların helallik durumunu etkilendiğini söyleyen Gültekin, “Gıda katkı maddeleri dört kaynaktan elde edilir: Bitkiler, hayvanlar, mikroorganizmalar ve sentetik kaynaklar. En büyük sorun hayvansal kaynaklardır. Örneğin kahve kreması, üçü bir arada kahveler, kekler, krakerler, bisküviler, kakaolu fındık kreması, pasta kreması, salep, dondurma, meyveli yoğurt, revani, şekerlemeler, çikolatalar, cips, gofret, sakız, margarin, krem şanti, hazır kekler ve hazır çorbalarda kullanılan E471 kodlu bir emülgatör olan monogliserit veya digliserit domuz yağından elde edildiyse, bunların içine katıldığı gıdayı da tüketmek ülkemizdeki bütün fıkıh uzmanlarına göre helal değildir. Bazı tavsiyelerde bulunacak olursam; katkısız ürünler tercih edilmeli yada en az katkı maddesi olan ürünler tercih edilmelidir. Riskli katkı maddeleri almamalıyız, helal sertifika logosu olan ürünleri almalıyız” dedi.